AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Safları doğrultmak

Önce Serdar Denktaş, "Türkiye bizi gözden çıkarırsa, Kıbrıslı Türkler Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) usulü direnişe geçebilir" dedi. KKTC Dışişleri Bakanı, birlikte olduğumuz bir ortamda, "Bana tamamen varsayıma dayanan bir soru sorulmuştu, ben de öylesine cevap verdim" açıklamasını getirse de, arkası KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tan geldi: "Türkiye bizi bırakıp giderse bu şerefi korumak için gerekirse silâh da kullanılır..."

Türkiye'nin bir yere gideceği veya Kıbrıs'ı gözden çıkaracağı yok. Her iki tepkiyi de 'keşke söylenmeselerdi' dosyasına kaldırmamız gerekiyor...

Kıbrıs, yakından bakanın çözme ihtirasına kapıldığı bir sorun durumunda bugün; bu ihtirasın pratik sebebi 1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren Kıbrıs'ın Avrupa Birliği (AB) üyesi statüsünü kazanması... AB kapısındaki Türkiye, bu yüzden, "Kıbrıs sorununun çözümüne katkıda bulun" baskısı altında. Bir süredir devam etmekte olan çözüm arayışları çok taraflı bir ilgiyle izleniyor. Birleşmiş Milletler, ABD ve AB, Türkiye'nin çabalarını ve Kıbrıs Türk toplumunun iyi niyetini kayıtlara geçirmiş durumda.

Böyle bir ortamda 'intifada' ve 'silâh' gibi sözcükleri ağza almanın ne âlemi var?

Türkiye'nin şu an karşı karşıya bulunduğu en ciddi sorun, yerleşik sistem ile iktidar partisinin politik yaklaşımları arasındaki uçurum... Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'bürokratik oligarşi' yakınması farklı yönlere çekiliyor; oysa o bir gerçek: Erdoğan'ın 'bürokratik oligarşi' ile kast ettiği yerleşik sistem, iç ve dış sorunlara klasik yaklaşımlarla cevap vermekte mâhir; Ak Parti hükümeti ise 'yeni' bir söylem ve yaklaşımı her alanda zorluyor. Bürokrasinin bir bölümü bu duruma ayak uyduramadığı için, bir bölümü ise direnmeyi çıkarına uygun gördüğünden, yeni politikalarda sonuç almada zorlanıyor hükümet...

Bunun en çarpıcı örneği dış politika alanında yaşanıyor. Batıcı kadrolar Batı konusunda samimi değiller... Batıcılık onlar için bir 'iktidar aracı'; kendilerini yerlerinden edeceği ihtimali belirdiğinde derhal 'Sevr' hatırlatması yapmaları bundan... Türkiye 'dört tarafı düşmanlarla çevrili' olmaya şartlandırılmış bir ülke; dünyayı ve Türkiye'yi 'biz ve onlar' ikileminde göstermeye alışmışlar... Dünya çapında 'onlar' Türkiye dışındaki bütün ülkeler ("Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur"), Türkiye içinde de kendileriyle aynı çizgide olmayan herkes (bunu 'halk' olarak anlayabiliriz) 'onlar' kategorisine giriyor...

Pratik sorunlarla karşı karşıya olunmayan ortamlarda bu yaklaşım bugüne kadar çalıştı, sonuç da aldı; ancak AB üyeliği ciddileşip Kıbrıs konusunda gerçekten 'çözüm' arayışına girilince yerleşik sistemin temel kabulleri de bel vermeye başladı. "AB üyesi yapmayacaklar" dedikleri Türkiye müzakerelere başlayabilecek duruma geldi ve "Rumlar mutlu" iddiasını seslendirdikleri Annan Planı'nı Tasos Papadopulos güneyde reddettirdi... Varsayımlarının suya düşmesi yerleşik düzenden çıkar sağlayanlar açısından fazla bir anlam taşımıyor; onlar hâlâ 'biz ve onlar' ikilemini gündeme dayamaktan medet umabiliyorlar...

Uygulanan politikalar Batı'nın da ezberini bozuyor. Öyle olmasaydı muhtemelen yerleşik düzen yanlılarının ekmeğine yağ sürecek çatışmalara çanak tutardı Batı; hükümetin dış politikası ona da mâzeret kullanabileceği manevra alanı bırakmıyor. İzlenen çok boyutlu dış politika, global dengelerin bozukluğunu ve dünya kitlelerini birer baskı unsuruna dönüştürerek, Türkiye lehine sonuçlar almaya başlamış durumda.

Hükümetin konulara yeni yaklaşımı olumlu, ancak süreçte rolü olan figürleri de aynı safta buluşturmak ve yerleşik düzenin hiç değilse bazı unsurlarını daha yanına çekmek zorunda; başarılı olmak ve sonuç almak istiyorsa bunu gerçekleştirmesi şart. 'İntifada' ve 'silâh' gibi Kıbrıs konusunda kafa karıştırmaktan başka işe yaramayacak umutsuz çıkışları yapanları hizasına getirmekle işe başlayabilir hükümet...

Süreç o kadar nâzik ki, en ufak yanlışa bile tahammülü yok...


28 Aralık 2004
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED