AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
P O L İ T İ K A
Hollanda'nın bilgeleri: Türkiye'siz AB olmaz

Hollanda Kamu Politikası Bilimsel Kurulu, hükümetine sunduğu raporda, "Kan kaybeden bir AB'nin kimseye yararı olmaz. Türk halkının Müslüman kimliği AB üyeliğine engel değil" dedi.

Hollanda Kamu Politikası Bilimsel Kurulu (WRR) tarafından Hollanda hükümeti için hazırlanan ve Türkiye'nin AB üyeliğinin gerekli olduğunu anlatan önemli bir rapor ortaya çıktı.

17 Aralık'tan önce Hollanda Hükümeti'ne sunulan resmi raporda, kan kaybeden bir AB'nin kimseye yararı olmayacağı ve Türkiye halkının Müslüman kimliğinin AB üyeliğine engel olmadığı vurgulandı. Raporda, "WRR Türk İslamının özelliklerinin, AB katılımı önünde engel olarak görmemektedir. Türkiye'nin katılımın gerçekleşmesi durumunda, bu Batı ile İslam dünyası arasındaki ilişkiler bakımından da önemli olmayacak mıdır?" denildi.

Türkiye'nin de mokrasisi

Türkiye'nin İslam dünyası içinde farklı bir yeri olduğu belirtilen raporda, şu ifadeler yeraldı: "Türk siyasi sisteminin yakın zamanda büyük ölçüde açıklık kazanması ve siyasi İslam'ın farklı ifadelerinin dile getirilebilmesi, ülkeyi diğer bölgelerden daha fazla aşırılıklardan korumuştur. Demokrasi birden bire büyük bir patlamayla topluma girmemiş, ordunun 'koruyuculuğunda' adım adım geliştirilmiştir. Bu rol hakkında insanlar ne düşünürse düşünsün, ne kadar eleştirilirse eleştirilsin, ordu, müdahalelerinden kısa süre sonra tekrar kışlasına çekilmiştir. Bu anlamda da Türkiye'nin gelişimi, birçok İslam ülkesinden farklılık gösterir."

Raporda Türkiye'deki laiklik uygulaması da ele alındı. Laikleşme sürecinin 1920'lerde başlamadığı belirtilen raporda reformların neredeyse bir yüzyıl süren devlet kurumlarındaki laikleşme sürecinin sonucu olduğu ifade edildi. Raporda şöyle denildi: "İslami olarak kabul edilmesine karşın uygulamada Osmanlı Devleti eskiden beri laik bir idareye sahipti. Dahası İslami hukuk sistemi bir kaç alanla özellikle de aile hukukuyla sınırlı kalmıştı. İslam, devlet eliti ile kalabalık nüfus arasında siyasi ve kültürel bir köprü rolü üstleniyordu. Osmanlı İmparatorluğu'nun özerk karar verme süreci ile dini meşrulaştırmadan oluşan ikili yapısı, 19. yüzyılda modernleşmenin ilk kıvılcımlarını çoktan ateşlemişti. Daha sonra da Fransa'dan yeniliklerle laiklik ilkesi alındı."

Medeniyetler çatışması biter

1993'te Huntington tarafından ilk olarak dile getirilen "medeniyetler çatışması" tezinin Türkiye'nin AB üyeliği ile son bulacağı belirtilen raporun sonuç kısmında "İslam tartışmalarının ön sıralarında yer alan ve tartışmaların içeriğine şimdiden hakim olmuş olan Türkiye, iki taraftan yanlış anlamaları düzeltecek bir köprü görevi görebilir ve hala 'uyuşmazlık' ve 'önüne geçilemez çatışma' olarak yapılan değerlendirmelerin sert çizgilerinin yumuşatılmasına katkıda bulunabilir" denildi.

  • YAKUP BULUT / ANKARA



  • 28 Aralık 2004
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED