AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Savaş Ay'ın kebapçı oğlu!

Yıllar önce TGRT'de haber yöneticiliği yaptığım dönemdi. Savaş Ay, A Takımı ile aynı kanalda Haber Merkezi'ne bağlı olarak çalışıyordu. İşte o günlerde gepegenç bir delikanlı iki ayda bir ortaya çıkıyor, TGRT koridorlarında meraklı gözlerle dolaşıyordu.

Adı Ulaş, soyadı Ay'dı... Sizin anlayacağnız Savaş Ay'ın oğluydu. İngiltere'de Westminster Üniversitesi'nde medya eğitimi alıyordu. Babasının mesleğine göz dikmişti. Zaman zaman sohbet ettim onunla. "Televizyonculuğu çok seviyorum, hedefim babam gibi büyük gazeteci, programcı olmak" diyordu.

Tam 15 sene İngiltere'de kaldıktan sonra bizim afacan Ulaş dört yıl önce Türkiye'ye döndü. Babasıyla birlikte çalışmaya başladı. Sık sık onu A Takımı'nda elinde mikrofonla haber peşinde gördük. Balat'ta bir kilisede yaşanan hurafe görüntüleri, hastaları iyiliştirmek için gerçekleştirilen horoz kesme saçmalığını ekranlara o taşıdı. Güzel işler çıkardı. Ancak babasının ismi altında eziliyordu. Üstelik Savaş Ay haberciydi, stress adamıydı. Ulaş kendini duygu adamı olarak görüyordu. Babasının A Takımı'nı ve yıllarca eğitimini aldığı mesleğini bir günde terkediverdi. Halbuki Türkiye'de binlerce insan televizyonlarda çalışabilmek için torpil peşinde koşup birbirini eziyordu.

Ulaş tam aksini yapıp müziğe yöneldi. Söz yazdı, beste yaptı, çıktı şarkısını okudu. Bir de albüm hazırladı. İsveçli bir gurbetçi Türkiye'ye gelip onun kasedini aldı. Sonra İsveç'e gidip kendine ait kebapçı dükkanında çaldı. Müşterilerinden bir Finlandiyalı sandalyeden kalkıp "Yaz Geldi" adlı Türkçe şarkının kime ait olduğunu sordu. Çünkü müthiş beğenmişti bu şarkıyı. Ve o Finlandiyalı Avrupa'nın en ünlü müzik şirketlerinden birinin patronuydu. Eurovision'da ülkesini temsil eden şarkıyı bile kebapçıdaki o adamın şirketi yapmıştı. Bizim Finli patron yıldırım hızıyla Ulaş'a ulaştı, onu Finlandiya'ya davet etti, şarkısını İngilizce'ye çevirtti. Amerika'da Bomb Funk MC adlı gruba yatırım yapıyordu ve Ulaş'ın şarkısını bu gruba okutmak istiyordu. Bizim Ulaş, 15 yıl İngiltere'de kalmanın getirdiği tecrübeyle kendi şarkısını İngilizce okuyup, Finlileri meshetti, Amerikalı grubu devre dışı bıraktı. O şarkı 500 adet çoğaltılıp Avrupa'nın ünlü televizyon ve radyolarına dağıtıldı. Şu anda Avrupa'da bizim tüysüz Ulaş dinleniyor... Finlandiyalı patron, Ulaş'a dev yatırımlar yapmaya, yeni kasetler çıkarmaya hazırlanıyor...

Savaş Ay'ın oğlu, babasının el atmasıyla değil, İsveç'de bir kebapçıda tıngırdayan şarkısıyla hayatını değiştirmeye hazırlanıyor.

Bütün bunları niye yazıyorum!... Çünkü kader çizgisini anlatan çok ilginç bir örnek bu. Şöhretli bir televizyoncu babanın oğlu... Ekran sonuna kadar ona açık. Üstelik yıllarca bunun eğitimini almış. Ancak onun kaderi İsveç'de bir kebapçı dükkanında yazılı belki de.. Baban televizyon patronu bile olsa... Alın yazısı asla değiştirilemez. Çok sayıda insan tanıyorum. Yıllardır televizyon kapısından içeri girmek için çırpınıyorlar... Kanal kanal gezip ekran istiyorlar, aylarca evlerinde dört duvar arasında oturup, hiç gelmeyecek "Gel çalış" çağrısını bekliyorlar...

Halbuki onların rızkları... Belki de bir kebapçıda...


22 Haziran 2005
Çarşamba
 
BEKİR HAZAR


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED