Lübnan Komünist Partisi'nin eski lideri, Suriye karşıtı George Hawi, otomobiline düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybetti. Polisin ve görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre, Beyrut'un Vata Musaitbi semtindeki patlama, Hawi'nin otomobili hareket halindeyken oldu. Bir görgü tanığı, sürücünün çığlıklar atarak otomobilin penceresinden atlamaya çalıştığını gördüğünü anlattı. Görgü tanığı, "Hemen arabanın yanına gittik ve Hawi'yi yolcu koltuğunda bağırsakları dışarı çıkmış vaziyette bulduk'' dedi. Güvenlik kaynakları, bombanın muhtemelen yolcu koltuğunun altına yerleştirildiğini ve uzaktan kumandayla patlatıldığını söylediler. Şoförün saldırıda ağır yaralandığı belirtiliyor.

Hıristiyan olan Hawi, sık sık Suriye'nin Lübnan'a müdahalesi ve Suriye istihbaratı aleyhine konuşmalar yapıyordu. Başbakan Necip Mikati, saldırının ardından yaptığı açıklamada "afalladıklarını'' belirterek, ne zaman Lübnan ileri bir adım atsa ülkeyi istikrarsızlaştırmak için girişimlerin başlatıldığını söyledi. Saldırı, Suriye karşıtlarının zaferiyle sonuçlanan Lübnan'daki dört aşamalı genel seçimlerin sona ermesinden sonra düzenlendi. Hawi, bir ay içinde öldürülen Suriye karşıtı ikinci isim oldu. Daha önce de ülkenin önde gelen gazetecilerinden Semir Kesir öldürülmüştü. Hawi'nin, Kesir'in cenazesinde suikastlerin süreceğini söylediği ve Dürzi lideri Velid Canbolat'ı dikkatli olması için uyardığı belirtildi.

Ülkeyi zor günler bekliyor

İngiliz gazetesi Daily Telegraph dünkü başyazısında, "Lübnan'da ilk adımlar" diye yazdı. Gazete, ilk kez Suriye karşıtlarının parlamentoda çoğunluğu sağladığına dikkat çekti. Yeni parlamentoyu bekleyen zorlu sınavlarıysa şöyle sıralıyor:

Suriye yanlısı Cumhurbaşkanı Emil Lahud'un geleceği, seçim sisteminde reform, Şam ve Batı'yla ilişkiler, Filistinlilerin mülteci kampları, enflasyon ve borç yüküne sahip ekonomi ve Hizbullah'ın silahlı milisleri. Independent ise başyazısında, Lübnan'daki sonucu, "Ortadoğu'da değişim için açık bir oy" olarak yorumladı. Gazete, yeni hükümetin Suriye'ye tamamen sırt çeviremeyeceği kanısında: "Suriye halen Lübnan'ın en büyük ticaret ortağı. Ayrıca Lübnan'la hem kan bağı, hem de önceki ilişkilerden kaynaklanan yakın ilgisi var. Suriye'ye karşı muhalefet; Dürziler, Sünniler ve Hristiyanları, Saad Hariri başkanlığındaki ittifakta birleştirmiş olabilir. Ancak bu muhalefet, hükümette de sürdürülecek kadar yeterli değil." Independent'ın tecrübeli Orta Doğu muhabiri Robert Fisk ise "Kişisel ihtiras Lübnan'ı yaraladı" dedi.

Fisk, seçimin galibi ittifakın genç lideri Saad Hariri'yle ilgili şu soruları yöneltiyor: "Gerçekten, yapmasını istedikleri gibi, Suriyeli dostlarının babasının ölümünden sorumlu tutulduğu cumhurbaşkanıyla bir araya gelecek mi? Ya, Refik Hariri suikastini soruşturan Birleşmiş Milletler Komisyonu, cumhurbaşkanı Emil Lahud'u suçlu bulursa ne yapacak?"

BEYRUT

« Geri Dön