AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Medya topluma tutulan bir aynadır

Çalışma alanı ne olursa olsun, bütün kurum ve kuruluşlar uzun ömürlü olabilmek için, katı bir merkezi yapıdan, hem ulusal hem de uluslararası ölçekte geniş alana yayılmış esnek yapılara geçmek zorundalar. Globalleşmenin büyük bir hız ve yoğunluk kazandığı yeni dünyada, üretilen ürün ve hizmetlerin en hızlı ve en güvenli bir biçimde alıcıya ulaştırılması, her işletmenin ana sorunudur.

Ulaşım ve iletişim sorunu, her kurum ve kuruluş gibi, medya işletmelerinin de sorunlarının başında gelir. Misyonu iletişim yoluyla etkileşim sağlamak olan meyda kuruluşlarının başarısı, yöneticileri, çalışanları, yazarları, oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmış temsilcileri ve okuyucularıyla global bir aile gibi örgütlenmesine bağlıdır. Global ailenin genişliği ne kadar büyükse, başarısı ve gücü de o kadar büyük olur.

Yeni Şafak Gazetesi binbeşyüzü bulan ulusal ve uluslararası temsilcileriyle birbirine iletişim ağlarıyla bağlanmış geniş ve güçlü bir ailedir. Bu aile içinde iletişim gibi, yardımlaşma, etkileşim ve dayanışma doruk noktasındadır. Gazetenin etkinliği, temsilciler ağıyla bütünleşmesinden kaynaklanmaktadır. Yeni Şafak'ın Konya ve Trabzon temsilcileri Lokman Koyuncuoğlu ve Sultan Göktaş başarılı çalışmalarıyla aile ağının ana düğümlerini oluşturmaktadır.

Geçen hafta sonu merkezin yorulma bilmez yöneticileri Selahattin Sadıkoğlu, Yusuf Ziya Cömert, A.Haluk Çimen, Salim Tosun ve Bülent Engin ile birlikte Konya ve Rize'de çevre il ve ilçelerden gelen temsilcilerle yapılan "Arama Konferansı"na katıldım. Yöneticiler ile temsilciler arasında kurulan canlı iletişimle, Yeni Şafak gazetesinin misyon, vizyon ve bugüne kadar izlediği strateji, açık ve seçik bir biçimde ortaya konuldu ve tartışıldı.

Toplumun elindeki en etkili gücün oyu ve parası olduğu, çoğulcu demokrasi ve pazar ekonomilerinde, medya kurum ve kuruluşları ekonomik, siyasal ve kültürel hayatın odak noktasına yerleşti. Bilgi toplumlarında bütün işletmelerin gücü, büyük ağlarla birbirine bağlanmış, şeffaf yapılarından kaynaklanır. Her toplumda da şeffaflığın en büyük ve en önemli güvencesi, medya kuruluşlarıdır.

Ekonomik, siyasal ya da kültürel hayatın bütün boyutlarında şeffaflığın güvencesi haber yapan değil, haber veren medyadır. Medyanın ana misyonu, verdiği düzenli haberler ve yaptığı yorumlarla iyilik ve güzellikleri büyütmek ve kötülük ve çirkinlikleri de önlemektir. Medya ana misyonunu yitirirse, son on yılların Türkiye'sinde olduğu gibi, ekonomik ve siyasal krizlerin kaynağı haline gelir.

Medya ulusal ve uluslararası alanda olup bitenleri haber verirken, doğrularla birlikte yanlışları da göstermek zorundadır. Yanlışları gözler önüne sermeyen medya, doğruları anlatmakta güçlük çeker. Medyanın vizyonu, ulusal ve uluslararası ölçekte gerçekleşen olguların olumlu ve olumsuz boyutlarıyla, okuyucularına en kısa yoldan, en güvenli bir biçimde ulaştırmaktır.

Söz konusu bağlamda, aydınların görevleriyle medyanın görevi örtüşmektedir. Olaylardan yola çıkarak, olup biteni yorumlamada aydınların görüş ve yorumlarına yer veren medya, iyilikleri özendirmenin ve kötülükleri de önlemenin sürükleyici gücü olur. Bu yanıyla medya bir toplumda en genel anlamıyla, yönetenler ile yönetilenler arasında başka kuruluşlar tarafından yerine getirilmesi mümkün olmayan bir görev yüklenir.

Bir toplumda herkesin gözü medyadadır. Medyası güzel olan bir toplumun, bütün kurum ve kuruluşları güzel olur.

Medya bütün toplumu yansıtan büyük bir aynadır.


22 Haziran 2005
Çarşamba
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED