AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Sen askerlik yapmayacaksın da, kim yapacak!

Espri Cem Yılmaz'a ait... "Starlar askerlik yapmak istemiyor. Bana celp geldiği zaman normal şartlarda Azerbaycan'da bir üniversite okuyor olmam lazımdı. Yıllardır ABD'de okuyanlar var. İsim vermek istemiyorum, ama mesela Kenan Doğulu gibi. Ne dili öğreniyorsa 10 yıldır eğitim alıyor..." demiş.

Ben de isim vermek istemiyorum, askerliğin kendileri için "kâbus" olduğunu söyleyen starlar da var... Mesela Kenan Doğulu gibi.

Gazetede okumuştum; Kenan Doğulu'nun tek kâbusu askerlikmiş... Ya gazetenin başlığıydı, ya da değerli müzisyenin sözlerinden böyle bir başlık çıkarmışlardı. Fakat sonuç değişmiyor; ortada, vatanına milletine ordusuna bağlı sanatçı Kenan Doğulu açısından "kâbusluk" bir durum var.

Hep merak ederim, askerlik "vatandaşlık şuuru" taşıyan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için (hele bu, yukarıdaki paragrafta da tespit edildiği üzere, Kenan Doğulu gibi vatanına, milletine, ordusuna bağlı bir seçkin müzik adamıysa) niçin kâbus olsun?

Kendimi araya sokmam yakışık alır mı, bilmiyorum; ben şahsen hayatımın en verimli döneminde gittim askere; üstelik "askerlik korkusuyla" yaşayan bazı starlar gibi geçerli mazeretim vardı; dergilere yazılar yazıyordum, dar bir çevrede de olsa yeni yeni ünlenmeye başlamıştım ve 18 aylık inkıta hem hayatıma, hem yazı hayatıma ilişkin bütün planlarımı altüst edebilirdi.

Etti de nitekim.

İkinci öykü kitabı olarak tasarladığım "Tuhaf Bir Levanten"i bitiremedim. Romanım yarım kaldı. İş düzenim bozuldu. Evliliğim gecikti. Fakat, kişiliğime en uzak bu işi, yani askerliği, hiçbir zaman "kâbus" olarak görmedim. Hatta, beni bütün uğraşlarımdan alıkoyan, hayatımın yönünü değiştiren bu işi sevdim bile. İyi bir çevre, iyi arkadaşlar, sağlam dostlar edindim. Daha ne? Hazır fırsat düşürmüşken, komutanların en nahivi Önay Yılmaz'a selam olsun. (Şimdi Milliyet'te çalışıyor ve çok başarılı haberlere imza atıyor. Kimbilir, bu yazıdan sonra belki bir kahve içme fırsatı yaratırız.)

Kaldı ki, işin "vatan görevi" boyutu var. Yasalar aksini vazedinceye kadar, bu göreve icabet etmek boynumuzun borcu...

Kenan Doğulu kardeşimiz, anlaşılan, birçok önemli star gibi, bu görevi geciktirmek istiyor. Fakat, mevcut starlar arasında askerliğe en çok yakışan, daha doğrusu benim askerliğe en çok yakıştırdığım tek isim Kenan Doğulu. Yukarıda da tespit edildiği üzere, vatanına, milletine, ordusuna bağlı neredeyse tek star...

Hepimiz onu, neredeyse postmodern darbenin resmi cangılı haline gelen "10. Yıl Marşı"ndan tanıyoruz. Kenan Doğulu, bu eski ve tarihte kalması gereken marşı yeniden düzenletip popa uyarlayarak tedavüle sürdü ve haklı olarak bazı militer gönüllerde taht kurdu. Akabinde de, bildiğiniz gibi, "İstiklal Marşı gitsin, 10. Yıl Marşı gelsin" tartışması başladı.

Ne zaman Kenan Doğulu'nun sesinden "10. Yıl Marşı"nı duysam, gözümün önüne ağlayan Doğu Aktulga portresi geliyor. Bu marş çok tuttu. Çok sevildi. Hatta, hazirun, resmî ve gayrıresmî törenlerde "İstiklal Marşı" yerine bu marşı çaldırdı. Kenan Doğulu kardeşimiz de, belki istemeden, bu militer görünürlüğün pop idolü haline geldi.

Diyorum ki, bıraksın "dil öğreniyorum" ayağını, gitsin güzel güzel askerliğini yapsın. Bu işi öyle kâbus olarak filan da görmesin.

Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Tarkan, Musti, Beyazıt Öztürk ve milyonlarca Türk genci yüksünmeden bu görevi yaptılar.

Yukarıda iki kez tespit edildiği, bundan sonra hep tespit edileceği üzere, vatanına, milletine, ordusuna bağlı Kenan Doğulu niçin yüksünsün!


23 Haziran 2005
Perşembe
 
AHMET KEKEÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED