Yılmaz YILDIZ / İSTANBUL
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD), siyaset ve iş dünyası tarafından merakla beklenen 2005 Yılı Ekonomi Raporu açıklandı. Raporda makro ekonomik göstergelerdeki olumlu gelişmelerin devam ettiği kaydedilirken, kamu borç stokuna, cari açığa, işsizliğe ve piyasalardaki durgunluğa karşı çözüm önerilerinde bulunuldu.

Green Park Otel'de düzenlenen toplantıda raporla ilgili bilgi veren MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, makro ekonomik göstergelerin kısa ve orta vadede iyimser, uzun vadede ise temkinli olunmasını gerektirecek görünüm arzettiğini ifade etti. 2005 yılındaki en kritik sorunun ekonomik iyileşmenin sokaktaki insanın cebine ve reel sektör işletmelerinin cirosuna nasıl yansıyacağı olacağını kaydeden Bolat, "Ekonomik alanda ikili bir yapı giderek belirginleşmeye başladı. Makro göstergelerde son 3 yıldır hızlı bir toparlanmanın izleri belirginleşirken, mikro düzeyde ciddi yapısal dönüşüm sıkıntıları yaşanmakta" dedi. Bolat, yüksek borç stoku ve cari açığın, istihdamın ve KOBİ'lerle esnaftan gelen durgunluk şikayetlerinin ekonomide acilen tedbir alınması gereken konuların başında geldiğini kaydetti.

Reel sektöre odaklanma zamanı

Hükümetin ağır bir ekonomik miras almasına rağmen, Türkiye'nin son 3 yıldır istikrar içerisinde olduğunu ve toparlanma süreci yaşadığını belirten MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat, bu sürecin orta direk diye tabir edilen kesimin ağır fedakarlık ve ciddi bir bedel ödemesiyle gerçekleştirildiğini kaydetti. Hükümetin, artık ciddi şekilde yapısal dönüşüm sancısı yaşayan reel sektörün rehabilitasyonuna odaklanması gerektiğine dikkat çeken Bolat, "Rekor fiyatlara ulaşan petrol, yüksek faiz - düşük çıpası, ucuz Çin ve Uzakdoğu mallarının baskısı üretici ve ihracatçı KOBİ'leri zorlamakta" diye konuştu.

'Halka arz tercih edilmeli'

MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat, 2005 Ekonomi Raporu'ndaki özelleştirmeye yönelik önerilerini aktarırken de, başta Türk Telekom olmak üzere THY, Petkim, Erdemir, Tüpraş gibi stratejik KİT'lerin özelleştirilmesinde hassas davranılması gerektiğini söyledi. Bu kurumların değerinin altında satılmasına ve ulusal çıkarlar açısından şüpheli oluşumlara satılmasına asla izin verilmemesi gerektiğini savunan Bolat, özelleştirmede halka arz yolunun denenmesi gerektiğini de ifade etti. Bolat, Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıfbank'ın önce özerkleştirilip ardınadan da halka arz yoluyla özelleştirilmesinin daha uygun olacağını belirtti. Türk Telekom'la ilgili bundan 1-2 yıl önce konuşulanın çok üzerinde değerlerin konuşulmaya başlandığına dikkat çeken Bolat, "Millete mal olmuş bu değerler kamuoyu vicdanını rahatsız etmeyecek değerde satıldığı takdirde özelleştirmeler tamamlanacaktır" dedi.