Başbakan Tayyip Erdoğan, başörtüsü sorununun görmezlikten gelinemeyeceğini belirterek, bu sorunu aşacaklarını ve milletin vicdanını rahatlatacaklarını açıkladı.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sorunlarını aşmak için gösterdikleri gayretler sonucu, çözümü ağırlaştırılan, zorlaştırılan sorunların ya çözüldüğünü ya da çözüm sürecine girdiğini söyledi. Erdoğan'ın AK Parti grup toplantısında verdiği önemli mesajlar şöyle:

Başörtüsü sorununu görmezden gelemeyiz

"Siyaseti millet adına, milletin talep ve özlemleri adına değil de kendi namı hesabına yapanları da millet affetmedi. Merkez ve çevre, metropol ve taşra ve nihayet millet ve devlet arasında gerilim kurgulayarak siyaset dizayn edenlerin bu milletin ruh köküyle ilgisi olmadığı görülmüştür. Bilelim ve bilsinler ki bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin sorunlarını, müşterek aklı; toplumsal vicdanı, en üst düzeyde ülke sorumluluğunu harekete geçirmek suretiyle çözme kararlılığındayız. Özelleştirme bu sorunlardan biridir, üniversitelerde yaşanan başörtüsü sorunu bu sorunlardan biridir. Bu sorunlar bütün sıcaklığıyla yaşanmaktadır. Bunları görmezlikten gelemeyiz."

Erzurum'u kimse tasvip etmedi

"Erzurum'da üniversiteyi bitiren bir annenin, kızının en anlamlı, en özel, en duygusal gününde bile hakarete uğramasına kadar vardırılan bir uygulama, bu milletin hiçbir sağduyulu insanının kabul edemeyeceği bir davranıştır. Kimse de tasvip etmedi. Bu kadar insafsızca bir uygulamanın bu millete mensup olan bir insanın hayal gücüne bile sığması beklenemez. İnanıyorum ki mutabakatla, özgüvenle, adalet ve hakkaniyet duygusuna inanarak bugüne kadar yaptığımız gibi halkın ve bu ülke çocuklarının önündeki bu zorlukları aşacağız ve milletin vicdanını ferahlatacağız."

Özelleştirme-özgürlük ilişkisi

"Özelleştirme sorunu ile özgürlük sorunu arasında doğrudan bağlantı vardır. Halka kuşkuyla bakanlar, açıkça söylemeye cesaret etmeseler de, 'demokrasiyi, hukuku halktan esirgemek gerektiğini' söylüyorlar. Açık konuşmadıkları için devleti, devletçilikle karıştırıyorlar. İmtiyazlarının devamını istiyorlar aslında. Bu kurumların içinde ciddi imtiyaz alanları var. Özelleştirme gerçekleşirse bu imtiyazı kullanamayacakları için bu vaveylayı koparıyorlar. Olay budur."

Muhalefet bundan siyasi rant alamaz

"Buna ne yazık ki muhalefet partisi de düşüyor. Ama muhalefet partisi geçmişte hep bu tezgahı çalıştıranlardı. Hep o devletçi mantıkla geliştiler. Çünkü, imtiyaz alanlarıyla kendilerine siyasi rant temin etmenin gayreti içindeler. Fakat bilmiyorlar ki bunu böyle yaparak bir siyasi rant elde etmek mümkün değil. Eğer elde edebilmiş olsaydılar yıllardır bunu yaptıkları halde bu millet onları iktidara taşırdı. Taşıdı mı? Hayır!.. Komünist rejimler bunun için çöktü. Aslında şimdi ne özelleştirmeyi, ne de üniversitelerde 'çocuklarımızın eğitim haklarını, vatandaşlık haklarını verelim mi vermeyelim mi, eğitimde özgürlük haklarını verelim mi vermeyelim mi' diye konuşmayacak, bu sorunları aşmış olacaktık.''

Kim bu sivil toplum örgütü başkanı?

"Geçenlerde bir sivil toplum örgütümüzün başında olan bir zat, Erdemir'le ilgili televizyonda açıklama yapıyor. 'Ben özelleştirmeden yanayım, fakat Erdemir'in özelleştirilmesine karşıyım' diyor. Bir araştırıyorsunuz ki Erdemir'in ortaklarından birinin akrabasının yöneticisi çıkıyor!.. Bizim şu andaki hedefimiz doğrudan yabancı sermayeyi ülkemize nasıl sokmak. Bunu başarmamız lazım. Bunu ülkemizdeki sermaye alacaksa alsın. Türkiye'de özelleştirmeye devlet zenginleri talip olmuş, biz şimdi devlet zengini meydana getirmek istemiyoruz. Parayı veren gelsin alsın."

Seydişehir gerçeği

"Seydişehir Alüminyum Tesisleri ilk defa bizim dönemimizde kâra geçmiştir. Bizim dönemimize kadar o tesisler de sürekli zarardaydı. Ben Sayın Baykal'a bir şey anlatmak istiyorum: Bu iktidar ülkeye kazandıran iktidardır. Bugün biz geldik kâr ettirdik, biz buralarda kalıcı değiliz. Seydişehir'de işçi çıkarılmayacağını söylediğimiz halde işçilerin çıkarılacağı söylendi. Gördüğünüz gibi ihaleyi yerli bir firmamız kazandı. Fakat hâlâ bakıyorsunuz bir şeyler umma peşindeler. Seydişehir halkının da bu oyunlara gelmemesi gerekiyor."

TBMM BÜROSU / ANKARA

« Geri Dön