AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Silahlanma güvenliği sağlamıyor

"Bazıları baskıcı rejimlere, çatışma bölgelerine ya da kötüye kullanacak ülkelere silah transferlerini bile bile onaylayarak barış ve istikrara zarar verirken G-8 ülkelerinin yoksulluğa ve haksızlığa son verme taahhütleri nasıl ciddiye alınabilir?"

Bu sözler Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Irene Khan'a ait.

Uluslararası Af Örgütü ve yardım kuruluşu Oxfam, İngiltere ve ABD gibi G-8 ülkelerinin yoksul ve çatışmaların hakim olduğu ülkelere silah ihracatının oralardaki yoksulluğu ve insan hakları ihlallerini körüklediğini açıkladı.

Silah ticareti evrensel değerlere uygun bir anlaşmaya kavuşamadı. Gelişmiş ülkelerin silah ticareti üzerinden yürüttükleri rekabet, dönüp dolaşıp insanlık vicdanını kanatacak olaylara sebep oluyor.

G-8 ülkelerinin Sudan, Myanmar, Kongo Cumhuriyeti, Kolombiya ve Filipinler gibi ciddi insan hakları ihlallerine neden olabilecek yerlere bırakın insani yardımları hâlâ askeri ekipman, silah ve savaş gereçleri sağlaması bu ülkelerin vurdumduymazlığının bir neticesidir.

İHA muhabiri Ayhan Gonca'nın derlediği bilgilere göre tarih boyunca dünyada 15 bin 500'ün üzerinde bölgesel ya da ulusal savaş yaşanırken, çatışmalarda 3.7 milyar insan hayatını kaybetti. Günümüzde, sadece bir dakikada askeri harcamaya giden para ise 1.9 milyon dolar. Yani, herhangi bir yerde 2 saatlik zamanda 230 milyon dolar silahlanmaya harcanıyor. Sadece yere döşeli mayınlardan haftada 800 kişi ölüyor. 1945-1992 yılları arasında gerçekleşen 149 savaşta 23 milyondan fazla insan hayatını kaybetti. Bunun yalnızca 3 milyonunu askerler oluşturdu. Savaşlarda genellikle 1 askerin ölümüne karşılık 1 sivil doğrudan, 14-15 sivilse açlık, susuzluk, bulaşıcı hastalıklar gibi sebeplerden hayatını kaybediyor. Son 10 yıldaki savaşlarda 2 milyon çocuk öldü, 6 milyonu da sakat kaldı. 12 milyon çocuk evsiz, 1 milyondan fazla çocuk anasız-babasız kaldı.

Dünyada bugün 500 bini bilim adamı olmak üzere 15 milyon kişi silah ve silah geliştirme endüstrisinde çalışıyor.

Silahlanmada yaşanan rekabet ticari ve askeri alanda artarak sürüyor.

Maalesef silahlanma konusunda talep arzı üretmiyor, bugün görüyoruz ki, arz kendi talebini oluşturuyor. Daha doğrusu talep olabilmesi için dünyanın dört bir yanında ihtiyaç alanları üretiliyor.

Yüz milyarca dolar kaynağın silahlanma yerine sosyal çöküntü ve kriz alanlarına dönük projelerde kullanılabileceğini bir düşünün. Dünya üzerinde ne açlık kalır, ne düşmanlık.

Silah rekabetine baktığımızda ABD'nin başı çektiğini görüyoruz. ABD, neredeyse diğer ülkelerin toplamına yakın bir kaynağı silahlanmaya ayırıyor. Son üç-dört yılda ABD'nin silahlanmaya ayırdığı pay 1 trilyon dolara ulaştı.

Peki ABD silahlanmaya ve güvenliğe bu kadar kaynak ayırıyor da ne oluyor, güvenliğini sağlayabiliyor mu? Tabii ki hayır.

Dünya üzerinde bu kadar çok silahın dolaşıma girdiği, legal ve illegal güçlerin rahatlıkla silaha ulaşabildiği bir ortamda kimsenin güvenliği garantide olamaz.

ABD'nin süper güç olması gün geçtikçe yaydığı idealler ve değerler değil, silah gücü üzerinde yükseliyor. Güçlü olmanın kaynağı silah ve paraya dayandıkça, medeniyetin içi boşalmaktadır.

Unutmayalım ki, kaybedecek bir şeyi kalmayan, tüm ümitleri tükenen insanların doğurabileceği tehditleri önleyebilecek bir silah veya savunma mekanizması daha üretilemedi.

O halde silahlanma ve savaş arasında bir bağ yokmuş, birbirini tetiklemiyormuş gibi davranmak yerine, sosyal dayanışma ve barış arasındaki bağı görerek hareket etmek daha doğru olanıdır.


23 Haziran 2005
Perşembe
 
YASİN DOĞAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED