Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

4 ay süre ile İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı görevinde asaleten bulundum. Daha sonra ayrıldım. Ben şimdi herhangi bir alt birimimize müdür olarak atanabilir miyim?

Bu konudaki düzenleme "Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme Ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik"te yer almaktadır.

Bu yönetmelik hükümlerine göre, Müdür Yardımcısı kadrosunu ihraz etmiş olanların şube müdürü kadrolarına (hiyerarşik olarak daha altta olduğu için) sınavsız olarak atanmaları mümkündür.

Ancak, şube müdürleri için sınav dışında ilave şartlar aranmışsa bu şartların da yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Örneğin burada karşılabileceğiniz en önemli sorun 5 ve 6 ncı hizmet bölgelerinde görev yapma zorunluluğudur.

"Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin" Ek 1'inci maddesinin ilk fıkrasına göre, şube müdürü kadrosuna atanacakların ilk görev yeri, atanacakları kurum veya kuruluşun hizmet birimi olması halinde Yönetmeliğe ekli (1) sayılı cetvelde yer alan 5 ve 6 ncı hizmet bölgeleridir.

5 ve 6 ncı hizmet bölgeleri dışındaki diğer hizmet bölgelerindeki illerin şube müdürlüğü kadrosuna atanabilmeniz için, 5 ve 6'ncı hizmet bölgesinde en az iki yıl görev yapmış olmanız gerekmektedir. Ancak, diğer unvanlarda bu hizmet bölgelerinde en az dört yıl görev yapmış olanlarda bu şart aranmamaktadır.

Şayet 5 ve 6 ncı hizmet bölgesi olmayan kurumlardaki şube müdürlükleri varsa veya 5 ve 6 ncı bölgelerdeki şube müdürlüğü kadroları dolu ise ancak bu durumda atanabilirsiniz. (Şayet sınav dışındaki diğer şartları taşıyorsanız)

KPSS/A'da yaş sınırı kalktı mı?

KPSS/A (müfettişlik,kaymakamlık v.s) grubu memur adaylıklarında yaş haddinin kaldığı söyleniyor. Sadece bu yılki KPSS sınavı için mi? Yoksa sürekli olarak memurlukta yaş sınırlaması kalktı mı?

Yaş sınırının kaldırılmasına dair haberler geçtiğimiz günlerde memurlar.net'te çok sık yer almıştı. Bahis konu olan tüm haberler, KPSS-B kapsamındaki, ÖSYM tarafından yapılan merkezi memur yerleştirmelerine ilişkindir.

Bu konuya ilişkin düzenlemede zaten, merkezi memur yerleştirmelerinin dayanağı olan "Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik"te yapılmıştır. KPSS/A kapsamındaki atamalar ise merkezi memur yerleştirmeleri kapsamında değildir. Bu nedenle söz konusu düzenleme KPSS/A kadrolarını kapsamamaktadır. Yani KPSS/A'da yaş sınırının kaldırıldığına dair haberler doğru değildir.

Hesap işleri müdürünün özel hizmet tazminatı

Halen belediyede 14 yıllık hesap işleri müdürü olarak çalışmaktayım. Kadrom 3'te ama kazanılmış hak aylığım bire indi. Birinci derecenin özel hizmet alabilir miyim?

Bu konuya ilişkin geniş açıklamalar, 160 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde yapılmıştır. Tebliğin 7'nci maddesinde kazanılmış hak aylık dereceleri, 657 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kadro dereceleri üzerine çıkanların zam ve tazminatlarının, yükselinen derecede kendi kadro unvanlarıyla aynı adı taşıyan kadronun bulunması halinde, kazanılmış hak aylık derecesine tekabül eden zam ve tazminat puanının uygulanması gerektiği belirtilmiştir.

Tebliğ'de şu örneğe yer verilmiş olup, tarafınızca, durumunuzun, ilgili madde hükmü ve bu örneğe göre değerlendirilmesi uygun olacaktır:

"3 üncü dereceli kadroda Şube Müdürü olarak görev yapan ve kazanılmış hak aylığı 2 nci derecenin l inci kademesine yükseltilen bir personele, kurumunda 2 nci dereceli Şube Müdürü kadrosu bulunması halinde %100, kurumunda 2 nci dereceli Şube Müdürü kadrosu bulunmaması halinde ise %80 oranında özel hizmet tazminatı ödenecektir."

Hasta Sevk Esaslarında Yapılan Değişiklikler

Devlet memurlarının ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin tedavileri 657 sayılı Kanun'un 209'uncu maddesine göre karşılanmaktadır.

209'uncu maddede, Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü bulundukları ana baba ve ikiden fazla dahi olsa aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında ayakta veya yatarak tedavilerinin kurumlarınca sağlanacağı belirtilmiştir.,

Sevk usulleri yönetmelikte düzenlenmiştir

209'uncu madde hükümlerinin nasıl uygulanacağı ise Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan "Devlet Memurları Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği"nde düzenlenmiştir. Söz konusu bu yönetmelikte, memurun hastalanması halinde hasta sevk kağıdı ile kurumun tabibine gönderileceği, kurum tabibinin uygun görmesi halinde hasta memurun diğer sağlık kurumlarına sevk edilebileceği; kurum tabibinin olmaması halinde ise memurun hasta sevk kağıdı ile en yakın resmi tabibe gönderileceği hüküm altına alınmıştır. (Madde 8)

Maliye'nin tebliği hangi düzenlemeyi getirdi?

Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği 29.04.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bu Tebliğ yukarıda yer verilen yönetmelik hükümlerine aykırılıklar içermektedir. Ancak bu aykırılıklara rağmen tebliğle, ilk defa memurlara rahatlatıcı uygulamalar sağlanmıştır.

Bu tebliğin 2 nolu bölümünde şu düzenlemeye yer verilmiştir. "Aktif çalışanların bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri, kurum hekimliğine veya belediye sınırları ve mücavir alan içerisindeki birinci, ikinci veya üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına doğrudan başvurabilirler."

Bu düzenlemede yer alan "veya" bağlacı gereğince, bakmakla yükümlü olunan aile fertlerinin kurum hekimlerine başvurma zorunluluğu kaldırılmıştır. Bir başka deyişle memurun bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri hasta sevk kağıdı ile birinci, ikinci veya üçüncü basamak sağlık kurumlarına direkt olarak başvurabilecektir.

Tebliğ hükmü hayata geçemedi

Ancak oldukça önemli olan bu düzenleme bir türlü yerleşemedi. Maliye Bakanlığı, bu durum nedeniyle, Tebliğ'de bir değişiklik yapmıştır. Yeni düzenleme şu şekildedir: "Aktif çalışanların bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri, kurum hekimliğine veya belediye sınırları ve mücavir alan içerisindeki birinci, ikinci veya üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına kurumu tarafından düzenlenen muayene istek formu ile birlikte doğrudan veya sevkli olarak başvurabilirler."

Bu hükmün bir önceki düzenlemeden tek farkı; "kurumu tarafından düzenlenen muayene istek formu ile birlikte doğrudan veya" dair ifadedir.

Tebliğe göre eş veya çocuk hasta olunca ne yapılacak?

Tebliğde 31.05.2006 tarihinde yapılan düzenleme, işlemleri daha açık hale getirmiştir.

Örnek verecek olursak: Memurun çocuğu hastalandığında, memur yetkili amirin imzasının bulunduğu hasta sevk kağıdı ile doğrudan birinci, ikinci veya üçüncü basamak sağlık kurumuna gidebilecektir. Hasta sağlık ocağına gitmek zorunda olmadığı gibi kurum tabibine de gitmek zorunda değildir.

Bu uygulama sadece çocuklar için olmayıp bakmakla yükümlü olunan tüm aile fertleri için geçerlidir.

Memurlar da aynı hakka sahip midir?

Yukarıda bahsedilen uygulama sadece memurun bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri için geçerlidir. Memur için eski uygulama aynen devam edecektir. Eski uygulamada, memur önce kurum tabibine gidecek, kurum tabibinin gerekli görmesi halinde ikinci veya üçüncü basamak sağlık kurumuna sevk edilebilecektir. Kurum tabibi yok ise memur, hasta sevk kağıdı ile belediye sınırları ve mücavir alan içinde bulunan birinci, ikinci veya üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşuna doğrudan başvurabilecektir.

Aile hekimliği uygulanan illerdeki uygulama

Aile hekimliği uygulamasına geçilen illerde, 29/04/2006 tarihinde yayımlanan Tebliğ gereğince, sevk zorunluluğu vardı. Ancak 31/05/2006 tarihinde yayımlanan düzenleme ile aile hekimliği uygulamasına başlanan illerde, uygulamanın başladığı tarihten itibaren 6 ay süre ile bu şekildeki sevk zorunluluğu kaldırılmıştır.

Hazırlayan: Ahmet Ünlü ( memurlar.net editörü ) aunlu@yenisafak.com.tr Faks: (0312) 472 68 80

Geri dön

Mesaj gönder

Yazdır

Yukarı