T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
| |
| ||
| |||
|
Y A Z A R L A R | 6 HAZİRAN 2006 SALI | |
| |||
|
| |
Bugün 2006 yılının 6. ayının 6. günü; bazı kültürler bu rakamların yanyana geldiği günü 'uğursuz' sayıyorlar. Bugün dünyada korkunç bir olay meydana gelmesini bekleyenlerin sayısı hiç de az değil. "Küçük çapta bir kıyamet kopacak" diyenler bile var... Bizde hergün küçüklü-büyüklü kıyametler koptuğundan 6 rakamının birkaç defa yanyana gelmesi bizim için özel bir anlam taşımaz; o rakamlar yüzünden kopacak kıyametten de bize bir zarar gelmez. Olan biten garipliklere o kadar alıştık ki, yeryüzündeki hayatı sona erdirecek gerçek kıyamet kopacak olsa, bizim haberimiz olmayacak... Şu olanlara bir bakın... Bir yargı kurumuna saldırıldı. Bereket, saldırgan kâtil yakalandı. Yakalandı da, o sayede, isteyenin istediği eylemi yapabileceği bir ortama sahip olduğumuzu anladık. İstanbul'da 'birahane çetesi' gibi bir şey kurulmuş, bir otomobil içinde Ankara'ya gelinip eylem icra edilmiş. Silâhın nereden alındığını, tâlimatı kimin verdiğini sır olarak saklıyor tetikçi. Belli ki, yıllar önce Mehmet Ali Ağca'yı da ketumlaştıran "Yakalanır ve susarsan, sana yardım ederiz" sözü ona da verilmiş... Çete yalnızca birahanede oluşmuyor; bütün çeteciler saunalarda âlem de yapmıyorlar... İfadelerine bakarsanız, siyasîlerin konuşmalarından etkilenen birkaç subay, çalıştıkları birimlerden 'kalk gidelim' yaptıkları cephaneliği bir dostlarının evinde saklamışlar... Herkes yılbaşında fişek patlatırken, onlar da o gün birkaç süpermarketi berhava etmeyi düşünmüşler... Eğer gazetelere sızdırılan ifadeler doğruysa, her er sevkiyatı döneminde göklere yükselen "En büyük asker bizim asker" övgüsü daha başka bir anlam taşır hale gelebilir... Ekonomiye olanları da fark edelim artık. Üç yıl boyunca nice külfetlere katlanılarak sağlanan dengeler bir hafta içerisinde yerle bir oldu. Sarsıntıda dış etkenlerin rolü de var, ama şiddetin büyüklüğü içerideki gelişmelerin Türk ekonomisine güvenen ekonomik aktörlerin kafasını karıştırmasıyla doğrudan ilgili. Bugüne kadar faizi hep indirerek gelmiş olan Merkez Bankası, yeni başkanın ilk icraatı olarak, faiz oranını yükseltmeyi düşünüyor; oysa eski başkan biraz da kamuoyundan gelen faizi indirmesi taleplerine direndiği için gitmişti. Çeteleri şu sıralarda hareketlendirip sokağa döken, ekonomiyi 7.4 ölçeğinde sarsan gelişmelerin altında tek bir sebep yatıyor: Ak Parti'ye cumhurbaşkanını seçtirmemek... Bunu sağlamanın yolu ise hükümeti erken genel seçime zorlamaktan geçiyor... Siyasetteki hareketlenme böyle ortamlar için bir yerlerde tutulan çeteleri heyecanlandırıyor; siyaset hareketlenince ekonominin ateşi yükseliyor... İnsana giryan gelen ise şu gerçek: Bütün bunları, sırf kendini yeniden önemli kılabilsin diye, bir pir-i fâni yapıyor... Değişik partilerin liderlerinin ağzından çıktığını işittiğiniz görüşler, siyasî niyetler var ya, aslında hepsi aynı adreste hazırlanan projeler... Siyaset kazanının altını kızartmayı iyi bilen bir kıdemli siyasetçi, eskiden beri gizli-açık ilişkide olduklarını yanına alıp günahı kadar sevmediklerini de devreye sokarak, gelecek Cumhurbaşkanını bu Meclis'e seçtirmeme projesine start vermiş oldu. Bugün 2006 yılının 6. ayının 6. günü ve birileri, bir yerlerde, herkesin hayatını sarsacak çapta büyük olaylara gözlerini dikmiş, dehşet içerisinde 'küçük kıyamet' kopmasını bekliyor... Dünyanın herhangi bir yerinde beklentilere hak kazandıracak büyüklükte bir olay meydana gelmese de, insanları her türlü garipliğe alışık bizim ülkemiz bugün durduğu yerde sarsılabilir. Rakamlar ve hesaplardan bağımsız olarak... Hesabımızı bilseydik, dönüp dönüp aynı hataları bir daha bir daha yapar mıydık?
|
|
| ||||||||||||||||
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
|
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |
