T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 6 HAZİRAN 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

Ne kadar şükretsek az...

"İyi ki bizim ülkemiz bu halde değil..."

Pazar günü oturmuş gazetelere göz gezdirirken, New York Times'ta (NYT) hiç beklemediğim bir haber ile karşılaştım. İlk tepkim yukarıdaki cümle oldu.

NYT son zamanlarda Türkiye'yi yakın tâkibe aldığı için ondan beklediğim haberler var. Geçen hafta, durduk yerde, "Türkiye'de darbe olmamalı" anlamına gelen bir başyazı yayımladı ve Amerikan yönetimine "Türkiye'deki askerlerle aran iyi, demokrasiden vazgeçilmemesi gerektiğini hatırlat" aklını verdi. Ertesi gün, Beyaz Saray sözcüsü, "Biz Türkiye'de demokrasi dışında bir seçenek bilmiyoruz" deyiverdi...

Beklemediğim haberi gazetenin, Arjantin'le ilgili. Bizim için bayağı uzak bir ülke Arjantin, ama ABD açısından 'arka bahçe' durumunda. Bu sebeple de, Amerikan gazeteleri orada olup bitenleri sürekli sayfalarına yansıtıyorlar. "Arjantin'den bana ne" noktasında olduğum için, bir gün de dönüp o haberleri okuma zahmetine katlanmıyorum. Oysa, Arjantin'de önemli şeyler oluyor...

Arjantin'de cumhurbaşkanlığı seçimleri üç yıl önce yapılmış ve Néstor Kirchner adlı bir hukukçu o makama seçilmiş. Ülkede başkanlık sistemi olduğu için Kirchner hükümetin de başı. Savunma Bakanlığı koltuğuna şu yakınlarda Nilda Garré'yi atamış; Garré o koltuğa oturan ilk Arjantinli kadın politikacı unvanına sahip...

1970'li yıllarda sokak çatışmalarında 30 bin Arjantinli hayatını kaybetmişti; kimi kurşunlara hedef olarak, kimi de kaçırılıp kaybettirilerek... 'Kirli savaş' diye de anılan karanlık dönemi Arjantin'in... Ülke, o dönemi geride bırakmanın keyfini çıkartıyor son yıllarda. Demokrasi sayesinde işler mümkün olduğunca yolunda gidiyor. Ancak, son zamanlarda, Kirchner-Garré ikilisinin odağında yer aldıkları bir kriz de tırmandıkça tırmanıyor. NYT'a göre, "Arjantin Cumhurbaşkanı ile Arjantin ordusu çatışıyor..."

Sorun, hukukçu Cumhurbaşkanının eski defterleri açma arzusundan kaynaklanıyor. Çatışmaların olduğu yıllarda öğrenciymiş Néstor Kirchner ve pek çok arkadaşı kollarında can vermiş... Yakınlarından kaybettirilenler de varmış... "Sorumlular kimse, ipin ucu kimlere kadar gidiyorsa soruşturulacak ve suçlular cezalandırılacak" diyormuş...

Cumhurbaşkanı orduyla kavga eder mi? NYT son olayı şöyle özetliyor: "Başkent Buenos Aires'te Pazartesi günü yapılan 'Ordu Günü' kutlamaları sırasında, bazı subaylar Cumhurbaşkanı Kirchner'e arkalarını döndüler. Kürsüde yaptığı konuşmada Silâhlı Kuvvetleri geçmişte bulaştığı 'devlet terörü' yüzünden eleştirdiğinde ise, bir subay daha salonu terk etti." Cumhurbaşkanı, askerî istihbaratın politikacı ve gazetecileri gizlice dinlemesini de eleştirmiş aynı konuşmada.

Bir Cumhurbaşkanı, hem de 'Ordu Günü' gibi önemli bir etkinlik sırasında, günün anlam ve önemine uygun bir konuşma yapması beklenirken, "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak hiçbir korkum yok" der ve karşısındaki üniformalılara dönüp "Sizlerden de korkmuyorum" diye ekler mi? NYT, Kirchner'in bu sözleri sarf ettikten sonra kimseye selâm vermeden çıkıp gittiğini de kaydediyor...

Bayağı ciddi bir sinir savaşı yürüdüğü çok belli. 24 Mayıs günü, emekli ve muvazzaf subaylar 'solcu gerillalara karşı verilen onurlu savaşı' anma amacıyla yürümüşler. Emekli bir general konuşmuş yürüyüşte, cumhurbaşkanını ve devlet âdâbı sebebiyle yapılanlara ses çıkartmayan Kara Kuvvetleri Komutanı Gen. Roberto Bendini'yi suçlamış. Sonra? Etkinliğe katılan muvazzaf subaylara ceza yağmış, emekli subaylar da hesap vermek üzere Genelkurmay Başkanlığına çağrılmış...

NYT'ın aklı fikri askerî darbede; değerlendirme yazısının bir yerinde, "Askeri darbe ihtimali zayıf" diyor... Eskiden olsa çoktan olurdu havasında... Falkland Savaşı'nda (1982) tattıkları yenilginin üstesinden gelememiş askerler... 'Kirli savaş' faturası da toplum tarafından onlara çıkartılmış... Tabii, işbaşına getirdiklerinin yolsuzlukları da tüy dikmiştir... NYT, "Zaten 70 bin asker var hepi topu, para da hak getire" diyor Arjantin Silâhlı Kuvvetleri için...

Kirchner'e hak vermiyor NYT, uzmanları konuşturup aşırıya kaçtığını onlara söyletiyor. Koltuğa oturur oturmaz, Karacı generallerinin üçte ikisini, Havacı ve Denizcilerin de yarısını erken emekliliğe zorlamış. 1976-83 arasındaki diktatörlük döneminde işkencehane olarak kullanılan bir askerî okulu 'insan hakları müzesi' yapmış. 'Kirli savaş'ta görev almış kişilere getirilen af yasalarını Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirmiş; şimdi çoğu emekli general yargılanma endişesindeymiş... İlk yargılama günü belli: 20 Haziran...

Ne ülkeler var Yarabbi... Biz iyi ki öyle bir ülkede yaşamıyoruz...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi