YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

 

 

Devleti korumak ciddi bir uğraştır!..

Bu "devleti korumak" kavramı, zaman zaman "insan hakları"nı da "demokrasi"yi de, "hukuk"u da tehdit eden bir olgu haline gelmiyor mu?

"Devlet"le ve onu korumakla bu kadar uğraşmamızın bir sebebi de, galiba "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nin, henüz çocuk yaşta olması..

Gerçekten de, insanlık tarihinde 77 yıl, çok kısa bir süredir.. Baksanıza.. Çevremizde 1923 doğumlu ne kadar çok insan var.

Daha da ötesi, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nden daha yaşlı insanlar, pek çok..

İnsan için, 77 yıl yaşlılığı ifade eder..

Ama bir devlet için, 77 yıl, henüz çocukluk çağıdır..

Mesela İngilizler, "devlet"le pek uğraşmazlar.. Bir aksaklık olduğu zaman "devlet"i (state) değil, "hükümet"i (goverment) sorumlu tutarlar..

Çünkü İngiltere'de devlet çok eskiden kurulmuştur. "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nin 21'inci yüzyılda "Kopenhag Kriterleri" içinde aradığı pekçok hüküm, İngiliz Devleti'nin (veya Kral'ın) 1215'te imzaladığı "Magna Carta"da vardır..

Bu genç veya çocuk devlette, "birey" olmak, tabiî ki kolay değil.. Devlet sürekli korunurken, bireylerin hakları ve hatta varlıkları, tehdit edilebiliyor.. Hatta, bazan, "halk"ın çeşitli kesimleri, değişen dönemlere göre "devletin iç düşmanları" olarak sunuluyor..

Bir de, "devlet"e insan gibi bir kişilik vermek için üretilen, "Kemalizm" kavramı var.. Atatürk yaşasaydı ve 2000'li yılların şartları içinde karşısına "Kemalizm" çıkartılsaydı, herhalde öfkelenir ve "Olmaz böyle şey" diye bağırırdı..

Ama "devleti korumak" uğraşına kendini adayanların ürettiği Kemalizm, bütün gerçekliği ile var.. Ayrıca, Kemalizm'in rantını yiyenler ve bundan ekmek parası çıkartanlar da var..

Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin bir "bilim adamı"nın hazırladığı "Kemalizm'e yönelik tehditler" listesini görmüşsünüzdür.. Cumhuriyet gazetesinde yayınlandı.. Radikal'de Murat Belge, Hürriyet'te Serdar Turgut yorumladı bu "tehditler listesi"ni..

İşte "Kemalizm"i (veya Atatürkçülük) tehdit edenlerden bazıları..

-Emperyalizmin ayak işlerini gören yerli holdingler.

-Bol paralı şeriatçılar.

-Maaşa bağlanmış ajanlar.

-Eğitilmiş bölücüler.

-Gümrük Birliği'ni savunan Atatürkçüler.

-Liberal solcular.

-Halktan ve gerçeklerden uzak, karanlık kafalı aydınlar..

Böyle, uzayıp giden bir liste bu..

Siz de, benzer listeler yapmaya kalksanız, kimbilir kimleri koyarsınız listenize..

Diyelim ki tüccarsınız.. İşiniz de iyi gitmiyor.. "Ticari geleceğinizi tehdit edenler listesi" yapıyorsunuz..

Başlarsınız yazmaya..

-Kredi açıp, borç veren ve vadesi geldiğinde benden borcu geri isteyen bankalar..

-Daha ucuza, daha kaliteli mal satarak benimle rekabet eden ve müşterilerimi elimden alan rakipler..

-Yanımda çalışan ve buna karşı ücret isteyen çalışanlar..

-Borcumu ödemediğim için bana mal vermeyen tüccarlar..

Evet.. Galiba, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, çocukluktan çıkıp, önce ergenliğe, sonra olgunluğa erişmesini beklemeliyiz..

O zaman, devlet kadar, "birey"ler de, "doğa" da, "hukuk" da, "demokrasi" de korunmaya başlanacaktır..

ŞAKA

İnsan kuş misali!..

Büyük bir gazetede, güzel bir mankenin (Duygu Ulaş) mayolu fotoğrafı vardı..

Resim altı diye de "ne güzel bir kadın" diyeceklerine, şöyle yazmışlar..

-Bu manken önce Moskova'ya, sonra Amerika'ya, arkasından da Kahire'ye giderek 2 ayda, üç kıtada çalışmış olacak..

Kadıköy'e geçip, Asya'yı da ziyaret ederek, dört kıtada çalışsaydı keşke..

SİYASET

Olay çıkmadan, kararname çıktı!..

Adamın biri, telaşla bir bara girmiş.. Tezgahın arkasında duran barmene, nefes nefese seslenmiş..

-Çabuk.. Olay çıkmadan bana bir içki ver..

Barmen de telaşlanmış.. İçkiyi bardağa koyup vermiş..

Adam bir dikişte bitirmiş içkiyi..

Barmene, yine aynı telaşla seslenmiş..

-Çabuk.. Olay çıkmadan, bir içki daha ver..

Barmen, ikinci içkiyi verirken, sormuş..

-Affedersiniz.. Ne gibi bir olay çıkacak ki?

Adam bu defa gülmüş.. Cevap vermiş..

-Cebimde beş kuruş para yok.. Bu içkilerin parasını istediğin zaman, mutlaka olay çıkacak..

Kişiler ve kurumlar, telaş içinde, acele ile birşeyler yaparken, hep bu hikayeyi hatırlarım..

Bütün yasama dönemini Demirel'in görev süresini uzatma girişimleri ile geçiren Ecevit Hükümeti, Meclis tatile girince "ivedi" bir kararla, memurların haklarını 28 Şubat'a uyarlayan "Kanun Hükmünde Kararname"yi çıkarttı ya..

Belli ki, aceleleri var!..


2 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...