MHP'nin niyeti

Fazilet Partisi'nin (FP) kapanma tehdidi altında olduğu biliniyor da, bu sonuç için şimdiden alarma geçmek için bir sebep henüz ortada yok: Raportör çalışmasını tamamlayıp Anayasa Mahkemesi'ne sundu; ancak mahkeme konuyu gündemine almış ve görüşmeye başlamış değil. Ayrıca, dışarıya yansıdığı kadarıyla, rapor da mutlaka kapatmayı gerektirecek keskinlikte kaleme alınmamış... MHP sözcülerinin bir süreden beri dillerine doladıkları, FP'nin kapatılıp milletvekillerinin siyasi yasaklı kılınmaları üzerine oturan 'erken seçim' senaryoları, bu gerçekler ışığında, sağlam bir temele oturmuyor. O halde durup sorabiliriz: MHP'nin söyleminin arkasında ne yatıyor?

Koalisyon, katılan partiler açısından, sorunlu bir hükümet formulüdür. Hiçbir partinin istekleri tümüyle yerine gelmez; parti tabanları önlerine konulan "Ortağımız engelliyor" mazeretlerini bir süre sonra kabul etmemeye başlar. CHP'nin, 1995 seçimleri öncesi ve sonrasında içinde yer aldığı hükümetlerde sebep olduğu sorunların altında da bu yatıyordu. Huzursuzluk sırası şimdi MHP'de; partinin teşkilâtı ve Meclis grubu, iktidarın nimetlerinden yeterince yararlanamayınca, genel merkezin başını ağrıtıyor, bu da dışarıya 'erken seçim tehdidi' olarak yansıyor... 'Erken seçim' ihtimali ufukta belirince milletvekilleri kendi âkıbetlerini düşünerek sessizleşirler, teşkilât da sessizliğin bu defa kendilerine Meclis yolunu açabileceği beklentisine girer...

MHP'lilerin 'erken seçim' sözlerinin bir taktik değil de ciddi bir beklenti olduğu da düşünülebilir. 18 Nisan seçimlerinde MHP'nin böylesine bir başarı gösterip çok sayıda milletvekiliyle Meclis'te temsil edileceğine kimse inanmıyordu; MHP yönetimi bile... Hazırlıksız yakalanmanın sonucu, radikal geçmişe sahip çok sayıda milletvekili var bugün MHP Meclis grubunda... Merkez sağda ANAP ve DYP'nin seçmenine göz diken MHP'nin, grubundaki radikalleri ve (süreç içerisinde) teşkilâtını yenilemek istediğini yüksek sesle tahmin edenler var. Erken seçim MHP'ye böyle bir şans verebilir...

MHP'nin başka kısa vâdeli hesapları bulunduğuna da kuşku yok: Yüce Divan'a sevk edilmiş Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller, merkez sağın iki partisi içerisinde bayağı sarsıntı meydana getirecektir. İki liderin, Yüce Divan'a gitmeseler bile, Meclis genel kurulundaki görüşmeler sırasında dile getirilecek iddialarla büyük darbe yiyeceklerine hiç kuşku yok. MHP, ortaklık hatırını tanımayıp bunu sağlamış parti olarak, kamuoyunun tasvibini kazanmayı da umuyor elbette... Şu sıralarda, liderle dayanışma manzarası sergilese bile, genel görüşme ve oylama sonrasında, ANAP'ın içi herhalde iyice karışacaktır...

MHP'nin hesaplarında, hükümetin büyük ortağı DSP'nin durumu da bayağı önemli bir yer işgal ediyor olmalı. Farklı eğilimlere sahip milletvekillerinden oluşan DSP'yi birarada tutan tek bir unsur var: Bülent Ecevit. Ecevit'in sağlık durumuyla ilgili yoğun söylentiler şu sırada kesilmiş görünüyor, ama MHP liderleri yine de kaygılı olabilirler. DSP'de Ecevit'in etkinliğini yitirmesi, Meclis'in en kalabalık grubunu oluşturan bu partiyi, hükümetin geleceğini zora sokacak biçimde çatlatabilir. MHP'liler, oylarını artıracak bir genel seçimi, bu sebeple de istiyor olabilirler...

Erken seçimi zorlayacak bir irade henüz ortada görünmüyor; ancak MHP'lilerin konuyu ısrarla gündemde tutmaları reel bir beklentiye dayanıyorsa eğer, bu, bir biçimde FP ile ilgili olmalı. Erken seçim FP'nin içini karıştırabilir. Seçimin yenilendiği bir ortamda, MHP'nin ısrarlı vurgulamaları yüzünden, FP, kapatılmamış olsa bile, 'kapatılacak' bir parti görüntüsüyle seçime gitmek zorunda kalacak. Bu sebeple FP'den kaçacak oyların adresinin kendi partileri olacağını düşünüyor olmalı MHP'liler...

Bu hesapları hiç değilse şimdilik geçersiz kılan, seçimden çıkılalı henüz bir yıl olmuşken 'erken seçim' zorlamasının sonuç alma ihtimalinin azlığıdır. Ayrıca, hükümetin IMF ile imzaladığı istikrar paketi anlaşması üç yıllık bir süreyi öngörüyor; anlaşmanın seçimle işlevsiz hale gelmesi hükümet ortaklarının aleyhine gelişmeleri başlatacaktır. IMF politikaları yüzünden tarım kesimi karşısında mahçup duruma düşen MHP, istikrar paketinin yararlı sonuçlarını almadan gidilecek seçimde hiç beklemediği bir tepkiyle de karşılaşabilir.

MHP'nin 'erken seçim' ihtimalini seslendirmesi, şu ortamda, siyasi açıdan bir anlam taşımıyor; ancak MHP'nin, hükümetteki varlığını, siyaset arenasını kendi çıkarlarına uygun biçimde yeniden tanzim etme amacıyla kullanmak istediği de belli. Erken seçimi seslendirerek siyaset yapıyor MHP...

MHP'yi daha yakından izlemek gerekiyor.

NOT: Dünkü Gündem'de "12 Şubat" diye verilen Hürriyet gazetesinin tam tarihi "12 Şubat 1993" olacaktı. F.K.