ANKARA- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Yüce Divan krizini yumuşatmayı amaçlayan açıklamaları, ANAP kanadında temkinli karşılandı. Bahçeli'nin sözlerinin inandırıcı olabilmesi için Yüce Divan kararlarının Genel Kurul'daki oylamasında somut adım atılmasını isteyen ANAP'lılar, "Sayın Bahçeli, SEKA sonrasında da 'sorun yok' demişti; ancak daha sonra GSM komisyonu yine MHP'li üyelerin oyları ile Yüce Divan'a gönderildi. Bahçeli'nin sözleri umut verici, ancak bekleyip göreceğiz" dediler. Bahçeli'nin, Nazif Okumuş'u ANAP lideri Yılmaz'a göndermesinden sonra başlayan yumuşama süreci Meclis GSM Soruşturma Komisyonu'nun yine MHP'li üyelerin oyları ile Yılmaz'ı Yüce Divan'a göndermesi ile bozulmuştu.

'Güven şart'

Bu sorunun artık bir çözüme kavuşturulması gerektiğini belirten ANAP Genel Sekreteri Abdulkadir Baş, "Hükümet istikrarının bozulmaması için bu şart" dedi. Baş, Türkiye'nin son iki yıldır istikrarı yakaladığına dikkat çekerek, koalisyonda oluşan bir güven bunalımının icraatları olumsuz yönte etkileyeceğini ifade etti. Baş, koalisyonu birarada tutan en önemli unsurun 'güven' belirterek, "Eğer bir parti diğer partinin bir milletvekili, bakan veya genel başkanı hakkında 'güven duymuyorum' derse bunun gereği yapılır. Bunun gereği de ya hükümeti bozmaktır, ya da ortada dolaşan bu sözlere açıklık getirmek gerekir" diye konuştu.

'ANAP'ın himayeye ihtiyacı yok'

ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ali Doğan da, Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'a sevk kararı ile ilgili olarak, "ANAP' genel başkanının kimsenin himayesine, kimsenin yardımına ihtiyacı yoktur" dedi. ANAP Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Doğan, Genel Başkan Yılmaz ve partisine "çamur at, izi kalsın" mantığı ile başlatılan siyasi karalama kampanyasının, koalisyon ortağı konumunda bir partiye mensup milletvekillerince sürdürülmeye çalışılmasını kabullenemediklerini ve anlayamadıklarını söyledi. Doğan, komisyonlarda alınan kararların hukuki bakımdan "yanlış", ahlaki ve vicdani bakımdan da "sakat" kararlar olduğunu öne sürerek, hükümet ve siyaset kurumunun bütün enerjisini ve dikkatini yeniden ülkenin gerçek sorunlarına yöneltmesi gerektiğini belirtti. Doğan, "Ne ANAP'ın bir mensubunun ne de genel başkanının kimsenin himayesine kimsenin bu konudaki herhangi bir yardımına ihtiyacı yoktur. Alnımız açık, başımız diktir" dedi.