Türkiye'nin birikimi... | ||
|
EDEBİYAT eleştirmeni Ömer Lekesiz'in Türk hikayeciliği ve hikayecilerini konu alan Öykü İzleri Hece Yayınları arasından çıktı. Lekesiz kitabında, öykünün kuramsal çerçevesini çizdikten sonra Türk Hikayeciliği'nin önemli isimlerini mercek altına alıyor. İSTANBUL- Eleştirmen Ömer Lekesiz, Türk öykücülerini yakın plana aldı. Lekesiz'in Öykü İzleri isimli kitabı Hece Yayınları arasından çıktı. Ömer Lekesiz kitabında öykünün kuramsal çerçevesini çizerek Cumhuriyet Dönemi Türk Öykücülüğü'nün öne çıkan isimlerini ele alıyor. Kitapta Halide Edip Adıvar'dan Peyami Safa'ya, Sabahattin Ali'den Ferid Edgü'ye, Mustafa Kutlu'dan Oğuz Atay'a, Nazlı Eray'dan Nazan Bekiroğlu'na kadar seksene yakın öykücünün öyküleri dil, anlatım ve kurgu bakımından ele alınıyor. ÖMER LEKESİZ 1958'de Yozgat'ta doğdu. Orta öğrenimini Yozgat'ta, yüksek öğrenimini Ankara'da tamamladı. Halen özel bir kuruluşta yönetici olarak çalışıyor. Eleştiri alanındaki çalışmalarını son yıllarda öykü üzerinde yoğunlaştırdı. Yeni Türk Edebiyatında Öykü başlıklı kitaplar dizisi, Türkçe'de öykü üzerine yapılmış en kapsamlı çalışma özelliğini taşıyor.
Rasim Özdenören
RASİM ÖZDENÖREN, edebiyat ortamını toplumcuların belirlediği yıllarda İslami dünya görüşüne mensup bir yazar olarak öykücülükteki ısrarı, yeni sayılabilecek bakış açısı ve duyarlılığı ile kendini ispat etmiş bir öykücüdür.
Halide Edip Adıvar
HALİDE EDİP 'kerhen öykücü'dür. Çünkü ne öykü ortamı, ne tekniği, ne dili, ne konuları ne de yansıtma biçimi tutarlı, düzenli ve seviyelidir. Öykü kahramanlarını kuklaları olarak görür ve öylece kullanır.
Sabahattin Ali
ÖYKÜLERİNDE zamanla yeni biçimsel yenilikler arayan, teknik ve üslup arayışlarına gitmeyen Sabahattin Ali, kendi öykücülüğü açısından standart, yerli öykücülük açısından yeni olan bir tarzı ısrarla izlemiştir.
Mustafa Kutlu
'RESSAM GÖZÜ' değerinde bir bakış, inceleme ve gözleme yetisi vardır. Ki bu izlenimci bir göz olmaktan çok, görülmeyeni gören ve onu kendi içinde asıl olması gereken renk bütünlüğüne kavuşturarak nakleden bir ressam gözüdür.
Nezihe Meriç
NAHİF duyarlıklar, ucuz merhametler, mutfaktan çevreye ideolojik bakışlar... Öyküleriyle, Türk öykücülüğüne ne kazandırmıştır ki? Hep sorar dururum, bir öykü dergisi sahibiyle evlenmeseydi, bunca ünlenebilir miydi?
Nazan Bekiroğlu
ABDÜLHAK Şinasi Hisar'la Ahmet Hamdi Tanpınar arasında bir yerde durarak yazan Bekiroğlu, renkli, etkili üslubuyla öyküde yepyeni imkanları denemektedir. Hüzünlü, kırılgan, kadınsı, nostaljik unsurlarla yüklü bir üslûp...
Firuzan
KİTAPLARINDA yer alan öykülerin çoğunluğu, aynı kitaplarda yer alan birkaç iyi öyküye ulaşmak üzere, besleme, destekleme niyetine yazılmış gibidir. Ancak iyi öyküleri de 'şah öyküler' soyundan öykülerdir.
Bilge Karasu
AZINLIKTAN olan ve kişisel ilişkilerinde bile azınlık psikolojisine bağlı kalarak çevresindeki insanlara karşı hep ürkek ve mesafeli duran Karasu, Türkçe'yi çok iyi kullanmış olmasına rağmen ruhsal iklimleri keşfedememiş, keşfetmek istememiştir.
FADİME ÖZKAN
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|