YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Devlet, rotasını gözden geçirmelidir!.

Türk toplumunun şu anda yaşadığı kararsızlıkları ve kavram kargaşalarını, "demokrasi"yi ve "kapitalizm"i daha önce benimsemiş ülkeler, defalarca yaşadı..

"Derin devlet", "medya-mafya ilişkileri", "oligarşiler", "karteller" ve benzeri olgular, biz bunları bilmezken, Amerika'da ve Avrupa'da tartışıldı.. Demokrasiyi de, serbest piyasa ekonomisini de rayından çıkartan bu olgulara karşı, mücadeleler verildi. Çözümler üretildi..

Örneğin bir müteşebbisin veya bir sermaye grubunun, hem yasaların, hem toplumun, hem de tüketicilerin aleyhinde güçlenmesi, "ekonomik büyüme" değildir.

1952 yılında, Amerikan Kongresi'ndeki bir soruşturma komisyonunda, General Motors'un o zamanki genel müdürü Charles E.Wilson, bir cümlesi ile, tüm Amerikan siyasal mekanizmasının uyanmasına sebep olmuştu..

Şöyle demişti Wilson:

- Ülke (Amerika) için iyi olan, General Motors şirketi için de iyidir. Ve General Motors şirketi için iyi olan, ülke için de iyidir.

Daha önce, 1920'ler ve 30'larda, kartel ve tekellerin, ülkenin hem siyasetini ve hem ekonomisini ele geçirdiğini gören ve anti-tröst yasalarla, Rockefeller benzeri tröstleri dağıtan Amerika, 1950'lerde, Wilson'ın sözleri ile yine uyandı..

Olayın bir başka boyutunu da, 2'nci Dünya Savaşı kahramanı olan bir general gördü.. Sonra Amerika'ya başkan seçilen General Eisenhower, 17 Ocak 1961'deki veda mesajında, şunları söyledi..

- Devletin bütün makamlarında, askeri-endüstriyel kompleksin, yasa-dışı etkileri ele geçirmesine karşı, tedbir almalıyız..

Başkan Eisenhower, askeri-endüstriyel kompleks (military industrial komplex) kavramı ile, savunma müteahhitleri ile Pentagon generallerinin işbirliğine dikkati çekiyordu.. Bu işbirliği sonucu, Amerika gerekenin üzerinde silahlanıyor ve savaşçı politikalar izliyordu.

Amerika, demokrasisini ve serbest rekabete dayalı, şeffaf, yasal pazar ekonomisini korumak için, hep uyanık kaldı..

"Organize Suç" diye bilinen mafya örgütlerinin, çeşitli ekonomik alanları ele geçirip yasallaşmaya çalışması da böylece önlendi..

Bugün Amerikan Adalet Bakanlığı ve FBİ benzeri istihbarat örgütleri, mafyanın borsaya, inter-net ticaretine girmesini, aynı dikkatle izliyor..

Bunun gibi Microsoft'un monopolleşmesi, Visa ve Master-Card'ın rakip kredi kartı şirketlerini yok etmeye çalışması, hep anti-tröst hukuk ve siyaset mantığı açısından ele alınıyor..

Türkiye, demokraside de, serbest piyasa ekonomisinde de yeni..

Bu yüzden, bazı müteşebbislerin kendilerini devlet kadar güçlü görmesi ve kartel ya da monopol oluşturarak rekabeti yok etmesi, "büyüme" zannediliyor..

Oysa bunun zararlarını, çok kısa süre içinde, hem devlet, hem halk, hem demokrasi, hem de ekonomi gördü..

Örneğin devletle ve siyasetle çok içiçe geçmiş birkaç holdingin çıkarı ile, ülkenin ve halkın çıkarı aynıymış gibi alındı..

Medya sermayesinin önce kartelleşmesi ve sonra siyasetle kaynaşıp, bankacılıkla, kamu mal ve parası ile haşır-neşir olması, uzaktan izlendi..

Devlet içindeki bilgisiz ve bilinçsiz bir takım kişiler, bu tür rutin dışı ilişkilerle, ülkenin siyasetine hakim olacaklarını sandılar.. "28 Şubat" denilen süreç, bu hatayı zirveye çıkardı..

Sonuç ortada..

"Devlet" ile "halk"ın iletişimi çok zayıf..

"Çeteler" ve "mafyalar" gündemi belirliyor.

Siyasetin, karteller ve monopolcu holdinglerle yüz-göz olması, kokuşmuşluk tablosu sergiliyor.

Basın "güvenilmez" damgası yedi..

Çok temel bir ilke olan "laiklik", topluma "din düşmanlığı" biçiminde sunuldu..

Belli ki, bu bozuk tablo değişecek..

Çünkü değişmek zorunda..

ŞAKA

Şeker gibi birşey..

Amerikan bilimadamları, uzayın 26 bin ışık-yılı derinliğindeki bir samanyolunda, şeker molekülleri bulunduğunu açıklamışlar..

Eğer, dünyadaki hayatı da, bu moleküller başlattıysa, Adem'in yerini Hacı Bekir alacak demektir..

Ama mutlaka bir başka samanyolunda da, tuz ve biber molekülleri de vardır..

İnsanlık tarihi, bunu gösteriyor..

TÜRKİYE

Sağı solu olmayan siyaset..

Türk siyaseti ne böyle bir iktidar, ne de böyle muhalefet gördü demokrasi deneyiminde..

Muhalefet partileri, politika üretemiyor..

Sistemin darboğazlarını saptamak ve çözüm yolları üretmek yerine, günlük gelişmeleri, gazete manşetlerinden yakalamaya çalışıyor muhalefet partileri..

Muhalefet görevini, koalisyonun ortakları, birbirlerine karşı göndermeler yaparak sürdürmekte..

ANAP bazan demokratikleşmeye, MHP de bazan siyasetin temizlenmesine dönük çıkışlar yaparak, birbirlerini taciz ediyorlar..

Türkiye'deki "sol siyaset" boşluğunu gidermesi beklenen DSP ise, ideoloji olarak "kondisyonalizm" seçmiş durumda.. Şu andaki Ecevit'in işlevi, her şarta uyum göstermek.. Derin devlet kadar derin olmak da, bu uyumun öğeleri arasında..

Demokrasi geleneğimizin "eleştirel unsur"u olan "sol" ise, gerek siyasette, gerekse medyada, "konformizm"i seçti..

Büyük holdinglerin patronlarının sözlerini yansıtmak, eski solcuların bugün "habercilik" diye gördükleri meslek..

Marksizmin evrensel çöküşünün yarattığı boşlukta, jakobenliğe ve hatta militarizme sarıldı Türk solu..

"Üretici", "tüketici", "emekli", "dindar", "işçi", "köylü", "memur" veya başka kimliklerle tanımlanan "halk" ise, hem mutsuz, hem de sesini duyuramıyor..

Siyaset siyaset olalı, böyle garip bir duruma pek az düştü..


19 Haziran 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...