YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Bir koruyan olmasaydı...

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın, "yolsuzluk ekonomisi" adını verdiği, kamuoyunun "batık banka operasyonu" olarak bildiği; tarihin en hacimli "ticari suç"unun ortaya çıkarılmasından sonra iki soru işareti zihinleri kurcalıyor.

İşin ucu nereye, kimlere varacak?

Sonuna kadar gidilebilecek mi; yani bu mekanizmayı bütünüyle çökertecek adımlar atılabilecek mi?

Eğer, gidilebildiği yere kadar gidilemezse; sonuçta kamuoyunun zaten bildiği yolsuzluklar ortalığa saçıldığıyla kalır. Eğer, bu işe bulaşan herkes teker teker yargı önüne çıkartılamazsa sonuçta; Çağlarlar, Demireller, Garipoğulları, Balkanerler gider, yerlerine yenileri gelir...

Önce, bir kez daha konuştuğumuz şeyin ne olduğunu hatırlamakta yarar vardır. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen 10 bankada batan 11,5 milyar dolar civarındaki para, ülke bütçesinin yüzde 17'sine, yıllık kamu ücret ödemelerinin yarıdan fazlasına, ihracatın yüzde 45'ine tekabül ediyor.

Bu büyüklükte para, sadece 10 banka patronunun uyanıklığı sayesinde yutulmuş olabilir mi? Elbette ki hayır... Ayrıca, sadece bu kadarla da kalmıyor. İddia etmesi bile suç ama; Sakıp Sabancı 20, İTO Başkanı Mehmet Yıldırım ise 10 bankanın daha batakta olduğunu ilan ettiler. Bu; ekonominin içinden konuşabilecek kadar bilgili iki ismin iddiaları da doğruysa suçun ekonomik hacmi akılalmaz rakamlara sıçrayabilir. Demek ki, son on yılda ekonomide geometrik şekilde artan bankalaşma, ortaya koskoca bir finansal suç imparatorluğu çıkarmıştır. Peki, bankacılık ayağı bu kadar kirli bir sistemin diğer ayakları, mesela; günde ortalama 500 trilyon liralık işlemin gerçekleştiği borsa ayağı temiz kalmış olabilir mi?

Tamam. Burada duralım ve daha fazla suç işlemeyelim.

Sorun, finansal sistemde odaklanan suçun nasıl olup da bu kadar yüksek hacimlere ulaştığıdır. Ve bu çaptaki bir yolsuzluğun siyasi-bürokratik himaye olmadan gelişmesinin mümkün olup olmadığı...

Ortada, siyasi-bürokratik himayenin varlığına delalet eden o kadar çok cevapsız teknik soru var ki. Mesela, bankaların içleri bir günde, bir haftada ya da bir ayda boşaltılmadığına göre hesapları çok sıkı denetlenen bu 10 bankadan 11,5 milyar doların meçhul adreslere transfer edilmesi nasıl mümkün oldu? Mesela, Hazine'nin itirazına rağmen Etibank önce Cavit Çağlar'a nasıl satıldı; sonra da yine itiraza rağmen Dinç Bilgin'in ortaklığı nasıl mümkün oldu? Bu itirazı kim/ler geçersiz hale getirdi?

İşte bu ve bunun gibi soruların cevapsız kalması bugünlerde ortaya atılan "temiz toplum" hedefinin önündeki en büyük engellerdir.

Nail Keçili, Rüşdü Saracoğlu, Hayyam Garipoğlu gibi isimlerin, bir zamanların parlak yuppi banka müdürlerinin birer gözaltına alınması ya da pasaportlarına el konması, sonuna kadar gidileceğine dair yeterli işaretler değildir. Alınıyorlar, salınıyorlar... Belki birkaçı, hapis cezası da alacak ama şu ana kadar dönemin siyasi ve bürokratik sorumlularından bir tanesi bile değil gözaltına alınmak hedefe bile konmadı. Amacımız, batık banka operasyonundan siyasi-bürokratik linçler üretmek değil ama; bu paraların siyasi himaye olmaksızın batırılamayacağı belli olduğuna göre, işin o noktaya bir türlü varmamasının kamuoyunda bir aldatılmışlık duygusu ürettiğini de kabul etmek gerekir.

Herkesin yakından tanıdığı canlı bir sebep-sonuç ilişkisinin izleri hâlâ ortadadır. Bu Susurluk'tur. Türkiye Susurluk üzerinden idari mekanizmasını demokratikleştirebilme imkanına sahipken ortaya tam tersine bir sonuç çıktı. Çünkü...

Arkasında devlet olmasaydı Susurluk olamazdı... Ve arkasında, siyaset ve asker-sivil bürokrasi olmasaydı Susurluk çözülürdü!

Ancak arkasındaki siyaset-bürokrati desteği koparılırsa, finansal sistemi kuşatan suç imparatorluğu çökertilir. Bu kadar açık.


3 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mustafa Karaalioğlu

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...