Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Enflasyonu üç yılda "tek haneli rakamlara indireceğiz" diyerek, toplumun tüm kesimlerine kemer sıktıran hükümet ortakları, istikrar programının daha ilk aylarında ekonomiyi unuttular. Son günlerde Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki formüller üzerinde yoğunlaşan ortaklar, istikrar programının tehlikeye girmesine neden oldular. Dünya Bankası heyetleri, programın arkasında gerekli siyasi irade bulunmadığı için birer birer Türkiye'yi terkederken, ekonomik göstergeler de kötüye gitmeye başladı. İstikrar programını savunmak ise sadece, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'e kaldı. Son günlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerindeki formüllere yoğunlaşan hükümet ortakları, ekonomiyi unuttular. IMF ile imzalanan üç yıllık stand-by anlaşması çerçevesinde 1 Ocak'tan itiraben resmen uygulanmaya başlanan istikrar programı sahipsiz kalırken, siyasi istikrarsızlık nedeniyle Dünya Bankası'nın yapısal uyum kredileri de tehlikeye girdi. Dünya Bankası'nın istikrar programı için büyük önem taşıyan yapısal uyum kredileri askıya alındı. Bankanın refomlar konusunda incelemelerde bulunan heyeti, Türkiye'den ayrılmadan önce enerji dağıtım ve işletme hakkına ilişkin ihalelerin iptal edilmesini talep etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, bankanın bu isteğine karşı çıkması 750 milyon dolarlık refom kredisinin askıya alınmasına neden oldu. Son olarak mali sektöre yönelik incemelerde bulunan Dünya Bankası uzmanları da, siyasilerin kamu bankalarının özelleştirilmesi konusunda gerekli kararlılığı göstermediğini öne sürerek, Türkiye'den ayrıldılar. Böylece, bankanın mali sektöre yönelik açmayı planladığı 1.5 milyar dolarlık rehabilatasyon kredisi de askıya alınmış oldu. Yine bir süredir, Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının gölgesinde kalan ekonomide, göstergeler Ocak ayına göre kötüye gitmeye başladı. Ocak ayında, rekor üstüne rekor kırarak 20 bin seviyesine yükselen İMKB Bileşik Endeksi, son günlerde 15 binler seviyesine gerilerken, Hazine ihalelerinde de bileşik faiz yükselmeye başladı. Piyasalarda, enflasyonun Ocak ayından sonra Şubat ayında da yüksek çıkmasından korkuluyor. Hükümet ortakları, son dönemde milyonlarca üretici ailesini de unuttu. Daha önce Şubat ayının ilk haftalarında açıklanan Ege Ekici Tütün Piyasası halen açılmazken, birliklerin üreticilere 1999 yılı ürünlerinden trilyonlarca liralık borcu bulunuyor. Hükümet, binlerce çiftçi ailesini ilgilendiren 5.5 milyon tonluk patates stoğunu eritmek için ise, ciddi bir program ortaya koymuyor.
GÖLGEDE KALANLAR
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|