YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Bir Sudan film/i

Sudan'daki gelişmeler Türkiye'yi neden ilgilendiriyor diye sorulabilir?

Ancak ekonomik ve sosyal anlamda üçüncü dünya olarak adlandırılan kimi ülkelerdeki uygulamalar, uluslararası ilişkilerin jeo-ekonomiği ve bunun politik sonuçlarına bakınca ister istemez "Bu filmi bir yerden hatırlıyoruz" dedirtecek işaretlerle dolu.

Gelişmiş ülkelerde, ya da yarı gelişmiş hatta göreceli olarak demokratik ve açık toplumlarda daha hassas yürütülen uluslararası ilişkiler/oyunlar, tek adama dayalı, uluslararası arenada sesini duyuramayacak, güçsüz ülkelerde daha açık ve kaba biçimde sergilenebiliyor. Bu bakımdan Sudan, Afrika'nın ortasında fakir, 15 yıldır iç savaşın girdabında bir ülke de olsa yeni dünya düzeninin öncelikli tercihlerinin ip uçlarını vermesi ve bildik yöntemlerin (old fashion) hâlâ yürürlükte olması bakımından önemli.

Hatırlanacaktır, Sudan'da yönetimin kilit isimlerinden Hasan Turabi bir iç devrimle görevden uzaklaştırıldı. Oysa Devlet Başkanı General Beşir'i iktidara taşıyan Turabi olmuştu. Turabi geri planda kalarak yeni yönetimin şekillenmesinde bir tür teorisyenlik rolü üstlenmiş, resmi görevi olan meclis sözcülüğü sayesinde ülkenin iç ve dış politikasını yönlendirmeye çalışmıştı. Kendine özgü İslami yönetim pratiği soğuk savaş sonrası düzen açısından terörist ülke listesinin başında yer almasına neden oldu. Hatta bu nedenle ABD tarafından ilaç fabrikası kimyasal silah üretildiği iddiasıyla bombalanmıştı. Ancak Sudan'ın petrol rezervlerinin sanılandan fazla olması, birkaç yıl içinde önemli bir petrol üreticisi ülke durumuna gelmesi ihtimali hesapları altüst ediyordu.

15 yıldan fazla bir zamandır güneyde sürdürülen ayrılıkçı gerilla savaşı Hartum'un tüm girişimlerine rağmen bitirilemiyordu. Komşu ülkelerden askeri yardım alan Hristiyan azınlık bir türlü anlaşmaya yanaşmıyordu. Hatta birkaç kez Hartum'la anlaşan güneydeki gerillaların ABD'nin müdahalesi ile anlaşmayı imzalamaktan son anda vazgeçtiklerini konuyu takip edenler hatırlayacaktır. '1999 Aralık'ında, General Beşir tarafından, Turabi'nin iktidar partisinin genel sekreterliğinden ve meclis sözcülüğünden uzaklaştırılmasıyla gerçekleşen iç-darbe sonucu Sudan'ın en tehlikeli adamı devre dışı bırakılmış oldu.

Son haberlere göre güneydeki en büyük ayrılıkçı gerilla örgütü olan SPLA Hartum'la anlaşma sinyalleri vermiş bulunuyor. Bundan böyle General Beşir'in Batı ile daha yakın ilişki kuracağı sinyalini vererek yönetim biçimini Batı'nın kabul edebileceği türden ehlilleştirmeye tabi tutmasından sonra ambargonun kalkması beklenebilir.

Hiçbir gerekçe göstermeden birkaç kere, açlık ve bunca ölüme ve Turabi'nin istemesine rağmen son anda anlaşmayı imzalamaktan kaçınan SPLA Hartum'la anlaşabileceğinin işaretlerini vermeye başladı.

Batı bir kez daha askeri diktatörlükten yana tercihini ortaya koydu. Petrol karşılığı diktatörlük, barış karşılığı özgürlüklerin bastırılması filmini bir kez daha seyrediyoruz.

Kurduğu partinin, Sudan Halk Kongresi'nin kuruluşunu açıklarken "Köklerimize dönüyoruz" demesi hâlâ tehlike olduğunu gösteriyor. Ancak, bu tür aykırı halk taleplerini bastırmanın yöntemi, Sudan gibi ülkelerde demokratik yollardan geçmiyor ne yazık ki.


4 TEMMUZ 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Akif Emre

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...