T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
ABD'yi 28 Şubat kararlarına teşvik!..

Hürriyet'in önceki günkü başlığı dikkatinizi çekmiştir umarım. "Global 28 Şubat süreci başladı" diyordu.

Arkasından da devam ediyordu:

"Korkunç terör ABD'de 28 Şubat benzeri sonuçlar ortaya koyacak. Demokrasiye aykırı uygulamalar terörle mücadele uğruna hoşgörülecek. İslami kuruluşlar sıkı denetime alınacak. Başörtüsü ve uzun sakal tartışmaya başlanacak…"

Bu yorum haberi yazan anlaşılıyor ki bunların mutlaka gerçekleşeceğine ve ABD'nin de Türkiye'deki 28 Şubat uygulamaları benzeri kararlar alacağından çok emin…

Üstelik de haberin veriliş tarzından, bu tür faaliyetlerin aslında terörle içiçe olduğu, hatta bu tür faaliyetlerin terörist eylem sayılması gerektiğine ilişkin bir yaklaşım ortaya çıkıyor.

Tıpkı 28 Şubat sürecinde Türkiye'de olduğu gibi…

Haberde, legal İslami örgütlenmelerin, İmam Hatip Okulları'nın, üniversitelere alınmayan başörtülü kız ve sakallı erkek öğrencilerin 'laik cumhuriyet' için bir tehdit oluşturduğu nasıl kabul edilmiş ve bu amaçla bir baskı süreci başlatıldıysa, dünyada da buna benzer bir uygulamanın ABD ve müteffikleri eliyle başlatılacağı söyleniyor.

Buna global 28 Şubat süreci deniliyor.

Bu süreçte, (tıpkı Türkiye'de olduğu gibi) demokrasiye aykırı uygulamalar terörle mücadele uğruna höşgörülecek…

ABD'ye yönelik terör eyleminin sorumlusu olarak peşinen ilan edilen, 'İslami kökenli terör örgütleri' ile birlikte hedef haline getirilen dünya Müslümanları'na karşı da aynı muamelenin yapılacağı öngörülüyor.

Nitekim, ABD Başkanı Bush'un, Müslümanlar'la teröristlerin birbirine karıştırılmaması gerektiğine ilişkin açıklamaları bile, ortaya konulan ve medyanın da yardımıyla kesin doğruymuş gibi kabul edilen bu varsayımları geriletmeye yetmiyor.

Çünkü bir yandan da ABD yönetimi bir numaralı şüpheli olarak Üsame bin Ladin'i ilan etmiş ve teröre destek verdiği ileri sürülen ülkeleri yola getirmeye yönelik bir eylem planını kabul etmiş görünüyor.

Bizim 28 Şubatçılar'a bakılırsa terör odaklarına yönelik böyle bir eylem planı 'Global 28 Şubat'tır.

Ve terörle mücadele nedeniyle, uzun mücadeleler sonra kazanılmış ve dünya değerleri olarak kabul edilmiş, demokrasi, insan hakları ve uluslararası hukuk ilkeleri rafa kaldırılacak ve Türkiye'de uygulandığı gibi bir 28 Şubat süreci başlayacak…

Bizimkilerin beklentisi bu…

ABD ve uluslararası terörle mücadele eden diğer ülkelerin askerleri mesela, yargıçlara, basına, iş çevrelerine brifingler verecekler…

Medyaya kaba bir sansür uygulayacaklar ve 'andıç'lar hazırlayacaklar.

Legal İslami örgütleri kapatıp, başörtülü kızları CIA, FBİ ve Interpol'un sıkı takibine alacaklar.

Global 28 Şubat dedikleri bu olsa gerek…

Aslında böyle bir eylemin başta ABD olmak üzere, 'Şahinler'i harekete geçirdiği, milliyetçilik eğilimlerini ön plana çıkardığı ve dünya çapında demokratik uygulamalar konusunda nazlanan ve ayak sürüyen rejimlere cesaret verdiği bir gerçek.

Kuşkusuz bu durum, sık sık tekrarlanan, 'terörün aslında hür dünyaya ve insanlığa yönelik bir saldırı' olduğu yolundaki açıklamalara ters düşüyor.

Bu değerlere yönelen bir tehdite karşı çıkarken, bu değerleri de ayaklar altına alacak ve beklendiği gibi, "terörle mücadele uğruna demokrasiye aykırı uygulamalara hoşgörü ile bakılması" sonucunu doğuracak bir uygulama terörün bitmesini sağlayamaz.

Terörle mücadele ederken bir yandan da demokrasi fikrinin güçlendirilmesi gerekir.

Demokratik toplumlar bugün global terörle mücade konusunda kararlı olduklarını açıklıyorlar. Ama bunların hiçbiri, kendi değerlerine ters düşerek ve kendisini inkar ederek demokrasiye aykırı uygulamalara hoşgörü ile bakamaz.

Gerekçesi ne olursa olsun.

Bu toplumların kamuoylarında daha şimdiden yoğun bir tartışma yaşanıyor. Konu medyada en geniş biçimde değerlendiriliyor.

Türkiye'de ise, bir darbe dönemi sayılan 28 Şubat'ta, değil tartışma, konuyla ilgili görüş açıklayanlara yönelik neler yapıldığını hep biliyoruz.

28 Şubat süreci övünülecek, örnek alınacak bir süreç değil ki…

Öyleyse 'Global 28 Şubat süreci başladı' demenin ne âlemi ola ki?


17 Eylül 2001
Pazartesi
 
KORAY DÜZGÖREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED