T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Savaş olacak ama kime karşı olacak?

Amerika'nın "birşey"e karşı savaş ilan etmesi ve NATO'nun da bu savaşta yer alacağı kararına varması, elbet biraz kafa karıştıran bir durum..

Ama bu "durum"u anlamaya çalışmak, daha yararlı olur kanısındayız..

Çünkü neticede, bu "savaş ilanı" ortada var..

Savaşın ilanına neden olan terörist eylemin failleri, artık bu dünyada yok..

Uçak yolcuları ve New York ile Washington'daki iki binada bulunan masum insanlarla birlikte, teröristler, kendilerini de öldürdüler..

"Terörizme karşı savaş" ise soyut bir kavrama karşı savaş demek..

Hedef Bin Laden ise, "dünya savaşı"na gerek yok.. Büyük kapsamlı global bir "polis harekatı" yeter buna..

Acaba bu bir "savunma savaşı" mı?

Sadece eylem koyan teröristler değil, bu eylemi doğrudan veya dolaylı biçimde alkışlayan sayısız odak var dünyada..

Burada taraflar "Amerikan sistemi" ve "Amerikan sistemine karşı olanlar" şeklinde belirleniyor..

Kimine göre Amerikan sistemi "kapitalizm"i, kimine göre "emperyalizm"i, kimine göre de "kaba kuvvet"i simgeliyor.

Bir de, çok yaygın bir alışkanlık var gelişmemiş dünyada..

Çeşitli rejimler ve toplumlar, başarısız oldukları zaman, "nerede hata yaptık" diyecek yerde, "Amerika-emperyalizm-siyonizm üçgeni bizi geri bıraktırdı" demiyorlar mı?

Bakın bize.. Bütçe açıklarını, hortumlamaları, kötü yönetimi, devletçiliği, hukuksuzluğu düzeltmek yerine, "Amerikan Doları'nı boykot edelim" diyenler yok mu?

Yani bir anlamda bu savaş, "kültürlerin savaşı" mı olacak?

Veya "gelişmişler"le, "gelişmemişler"in savaşı..

Ya da "globalizm" ile "lokalizm"/mi savaşacaklar?

Tam öyle de değil..

Gelişmiş dünyadan en dışlanmış ülkelerin toplumları bile, bir bütün değil..

Laik, özgür ve çok sesli Amerikan sisteminin tam anti-tezi olan Suudi Arabistan bile, Amerikan sistemine endeksli yaşamıyor mu?

Saddam'ın Irak'ı Amerikan bombaları ve ambargosu yüzünden perişan..

Ama çok kısa süre öncesine kadar Yugoslavya da böyleydi..

Belgrad meydanlarında anti-Amerikan gösteriler yapan kalabalıklar, Miloşeviç devrildiği gün, Amerikan yanlısı olmadılar mı?

Demek, Saddam'ın devrilmesini bekleyen milyonlarca insan da Irak'ta var.

Yani terörizme karşı "savaş ilan etmek" yerine, "terörizme karşı ciddi bir global mücadele" başlatılsaydı, galiba bu daha doğru olurdu..

Çünkü Amerikan eğitiminin ve özgürlüğünün, fırsat ve rekabet toplumunun nimetlerini paylaşmak için, Amerika'ya giden veya gitmek rüyası kuran milyonlarca "Beyaz-Hristiyan-Avrupalı-olmayan" insanı, dinleri, kültürleri, renkleri, ırkları ile bir savaşın karşı tarafı konumuna düşürmek, "Amerikan faydacılığı"na uymuyor..

Ama böyle bir savaş ilanı da var işte..

Ve Amerikan toplumu, yüzde 85 oranında, "Bu savaş hemen başlamalı" diyor.

Oysa Amerika, uygarlık, gelişmişlik ve demokrasi savaşını, hem maddi, hem de ideolojik olarak zaten kazanmış durumda..

Yani "Amerikan aklı" yerine geçen "Amerikan öfkesi", terörizmin bir zaferi olabilir..

ŞAKA

Bakın bize!..

Keşke şu İkiz Kuleler'e uçakları çarptıranlar, teröristler değil, yeteneksiz pilotlar olsaydı.

O zaman dünya savaşı ile değil, Amerika'daki pilotların iyi eğitilmemesi ile uğraşırdık..

Bakın bize..

Bülent Ecevit-Mesut Yılmaz benzeri yeteneksiz pilotlar, Türk ekonomisinin uçağını ne kulelere çarptırdılar..

Savaş mı ilan ediyoruz?..

İKİLEMLER

Savaş bazan yapılmak için yapılır!..

Hiç unutmayalım.. Savaşlar her zaman "kazanılmak" için değil, sadece "yapılmak" için de yapılabilir..

Dünya konjonktürünü yanlış algılayıp, Kuveyt'e dönük bir "dış-savaş" başlatan Saddam'dan veya Yugoslavya'ya dönük bir "iç-savaş" başlatan Miloşeviç'in savaşlarından söz etmiyoruz..

Şu anda ABD Başkanı Bush'un ilan ettiği "savaş", sözünü ettiğimiz türde bir savaştır..

Bush, gerek tarihin, gerekse Amerikan ve dünya kamuoyunun, inanılmaz baskısı altındadır..

Japon baskınına karşı ülkesini toplayıp zafere götüren Roosewelt, "Soğuk Savaş"ı galibiyetle bitiren Kennedy-Reagan, Kuveyt'i kurtaran Baba Bush ve Oklahoma City sabotajından başarı ile çıkan Clinton gibi haleflerinin öyküleri de, Bush'u baskı altında tutuyor..

Bu panik havasında sarılacak bir lider arayan Amerikan toplumuna cevap vermezse, Bush siyaseten yok olabilir..

İşte bu düşmanı somut biçimde belli olmayan savaşın özünde, "bir savaş yapmak"tan çok, politik ikilemler de bulunmakta..


17 Eylül 2001
Pazartesi
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED