AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Perle'ün siyasi aklı, Dağvanı köylüsünün stratejik hamlesi!

Amerika Irak'taki işgal girişimini nereye kadar vardıracak; işler planladığı gibi gitmedikçe daha ne kadar öfkelenip, ne kadar sertleşecek, bunu kestirebilmek imkansız değilse de oldukça güç... Bununla birlikte, koalisyon güçlerinin her geçen saniye acıma duygusunu biraz daha kaybedecekleri varsayımı yanlış olmayacaktır. Başkan Bush dahil, Amerikan Savaş Kabinesi'nin operasyonun süresi ve şekli konusundaki bütün öngörülerinin fos çıkması; bir sonraki adımın akla, mantığa ve insanlığa uygun olabilme ihtimalini iyice zayıflatıyor. Girdikleri bataktan çıkabilmek için şimdi, bütün barbarca seçeneklere müracaat edeceklerdir.

Bu dramatik savaş tablosu sadece Amerikan yönetimine değil Türkiye'ye de önemli mesajlar veriyor.

Sarsılan yönetimler

Meclis'in tezkereyi reddederek, Türkiye'yi ne kadar büyük bir yanlışın ve ne denli ağır bir suça ortaklığının eşiğinden döndürdüğü bugün daha iyi anlaşılıyor. 11 günlük işgal girişimi performansı şunu açıkça gösteriyor: Savaştan siyasi olarak en çok zarar gören ülke Amerika ve İngiltere olmuştur. Bu ülkelerin yönetim katlarında çatırdamalar ve istifalar başlamıştır; operasyon planlarındaki fiyaskolar arttıkça sıra hükümetlere de gelecektir. Mesela ilk elde İngiliz İşçi Partisi iktidarı için yolun sonu görülmüştür. Bununla birlikte Amerikan yönetiminin çevre pozisyonlarından en önemlisini işgal eden "Karanlıklar Prensi/danışman" Richard Perle'ün istifası da Washington'daki çorap söküğünün işaretinden başka bir şey değildir. Aylardır, "Irak'a yapılacak bir operasyon çok kısa sürecektir çünkü, Saddam'dan bıkan Irak halkı, hatta Cumhuriyet Muhafızları ayaklanacaktır" gibi inanılması güç bir "stratejik geri zekalılık" örneği veren Perle'ün ardından istifa sırasının, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'e ya da bir başkasına geleceğini söylemek abartı olmayacaktır. Perle ve Rumsfeld gibilerin analizleri nedeniyledir ki Irak'ın direnişi sonrasında "şok ve dehşet"e tutulmuş Amerikan askerleri, "hani bu Iraklılar kendilerini kurtarmaya geldiğimiz için bizi çiçekle karşılayacaklardı" diye şaşkın şaşkın sormaktadırlar.

ABD ve İngiltere, sadece dünyaya karşı değil kendi kamuoyuna karşı da giderek inandırıcılıklarını yitiriyorlar.

Türkiye, topraklarını ve üslerini Amerikan ordusuna açmak gibi bir hata işlemiş olsaydı; ya da son anda bu hatanın eşiğinden dönmemiş olsaydı şimdi yönetimi siyasi bedel ödeyen üçüncü ülke olacaktı. Üstelik de bir hiç pahasına...

Ne Coni'nin yüzü...

Türkiye'nin nasıl bir hatanın eşiğinden döndüğünün en canlı delili önceki gün Şanlıurfa'nın Dağvanı köyü Büyük Mürdesi Mezrası'nda yaşanan "tarihi" olaydır. Köylüler, mezranın yakınlarına düşen füze parçalarını almak için İncirlik Üssü'nden gelen 10 kişilik ABD'li heyeti taş ve yumurta yağdırarak doğduklarına pişman ettiler. Arabalarının camlarını kırdılar, yuhaladılar ve savaşı protesto eden sloganlar attılar.

"Köy ahalisinin" stratejik hamlesi, hem milyarlarca dolarlık bir araştırma altyapısının üzerinden siyasi analiz üreten ABD yönetiminin siyasi aklına, hem de Türkiye'yi birkaç milyar dolar karşılığında Amerika'ya ciro eden anlayışa galip geliyor.

Amerikalılar'ı taş ve yumurtalarla rezil eden o insanlar 100 kilometre ötede yani Irak topraklarında olsalar, büyük ihtimalle eski bir tüfekle Apache helikopteri avlamak için fırsat kollayacaklardı.

Cetvelle çizilmiş sınırların aynı değerleri ikiye, üçe, dörde, ona, yirmiye bölmüş olması temel gerçeği değiştirmiyor. Amerika, Müslüman Ortadoğu halklarının vereceği tepkiyi, göstereceği direnci kestirememiş olabilir ama bu insanların ortak aklı ve ortak bilinci Amerika'nın ne yapmak istediğini ve bunu nasıl yapacağını bir bakışta anlamış bulunuyor.

Hem de bakın hangi yüksek gönüllülükle... Amerika, Birecik'in Özveren Köyü'nde ekili alana düşen Tomahawk füzesinin zararı için 5 çiftçiye 3 bin 600 dolar yardım yaptı. Köyün muhtarı Mehmet Yılmaz, paraya pula aldırmıyor ve "Zararımız daha fazlaydı ama, işin uzamaması için bu parayı kabul ettik" diyor.

Bu tavrın anlamı, Amerika'nın sadece tezkere karşılığı ödeyeceği 6 milyar dolar için değil, fakir köylünün bile para için katlanamayacağı bir muhatap durumuna düştüğüdür.

Toz bulutu indiğinde geride, "Ne Amerika'nın burgeri, ne Coni'nin yüzü!" gibi bir söz kalırsa kimse şaşırmasın. Perle, Rumsfeld, Powell, Cheney ve Bush bile...


31 Mart 2003
Pazartesi
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED