AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R

Özerkleşme-Yerelleşme (3)

Büyük Türkiye 6000 civarında spor kulübüne sahip. Bazı ülkelerden örnekler; 80 milyon Almanya 82 bin kulüp, 57 milyon Fransa 170 bin kulüp, 11 milyon Belçika 18 bin kulüp, 5 milyonluk Norveç'te 19 bin kulüp, 400 bin nüfuslu Lüksemburg'da binikiyüz kulüp var. Yani lisanslı oyuncu sayısında da, kulüp sayısında da zayıfız.

Efes ve Ülker gibi bir okulu altyapı için üstlenecek kulüplerin ülkemizde sayısı 80'den fazla değil. İlköğretim ve liselerimizin sayısı ise 66 bin civarında. Hadi her kulübün bir okulu desteklediğini varsayalım, gerisi ne olacak. Dolayısıyla Türkiye'de sporun yaygınlaşmasını istiyorsak, bir yandan GSGM ile Milli Eğitimin koordineli çalışması, öte yandan finansal kaynağın göreceli ve yasal olarak illere kaydırılması 'yerel yönetimler reformu' için gerekli görülüyor.

İstanbul ilini pilot bölge olarak ele aldığımızda, bir tarafta GSGM'ye ait çeşitli ilçelerimizde Spor İl Müdürlüğü tarafından işletilen 18 spor salonu, öte tarafta Büyükşehir Belediyesinde Spor A.Ş.'nin işlettiği 17 spor salonu ve tesisinin varlığını görüyoruz. İlde her okulun ve üniversitenin de spor salonu olduğunu düşünürsek, bu dağınıklığın bir çatı altında toplanması şart olduğu ortaya çıkıyor. Çarpıcı birkaç örnek vermek gerekirse; GSGM'nin sahibi olduğu Caferağa Spor Salonu'nun aylık fuil-oil tüketimi 7 ton kadar. Ahmet Cömert her ay 8 milyarlık doğalgaz tüketiyor. Abdi İpekçi mahkemelik. 5 bin kişilik modern Bağcılar Spor Salonu'nun % 30 kapasiteyle çalıştığı, buna karşın her ay 15 milyar TL elektrik, 7-8 milyar yakıt masrafı olduğu, hiçbir müsabakanın yapılmadığı belirtiliyor.

Oysa ilçede 60 okul, 130 bin öğrenci, 150 anlı şanlı şirket bulunuyor.

Spor A.Ş. ve Spor İl Müdürlüğü ekonomik krize rağmen on binlerce minik ve gence yaz-kış okulları spor etkinlikleri yapsa da, kulüp faaliyeti olmadan elit sporcu yetişmesi imkansız görülüyor.

Belediye başkanları, tesislerin ve spor etkinliklerinin yerel yönetimlere devri konusunda istekliler. Ancak sadece 1580 ve 3030 sayılı yerel yönetim yasalarının yeterli olamayacağını ileri sürüyorlar. İlçelerinde spor kulüplerinin ve okul spor kulüplerinin teşviki için sporda sponsörlük ve reklam yasalarının bir an evvel çıkmasının ve GSGM - sporla iç içe olmayan Milli Eğitim Bakanlığı - Yerel Yönetim ve Okulların sporda koordineli çalışması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanıyorlar.

Özerkleşme ve yerelleşme sistemi ile sporun tabana yayılması ve aynı zamanda eğitimli sporcu yetiştirilmesi açılarından, Atalay'ın spor tarihimize altın harflerle yazılmasını umut ediyoruz.


31 Mart 2003
Pazartesi
 
MAHMUT KULEİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED