MÜSİAD tarafından 26 ilde 1150 işadamı arasında gerçekleştirilen ankette, müzakere tarihi konusunda reel sektör temsilcileri ikiye bölünmüş durumda. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), sanayici ve reel sektör temsilcisi işadamları arasında gerçekleştirdiği "Ekonomik Durum Tespit Anketi"nin ikinci kısmında AB ile ilişkileri ve Türkiye'nin dış politikasına bakışı sorguladı.

26 ilde MÜSİAD üyesi 1150 işadamı arasında gerçekleştirilen anket sonuçlarına göre, reel sektörde dış politik gelişmelere yönelik değerlendirmeler ve 2005'e ilişkin beklentiler iyimser ancak işadamları Aralık ayında AB tarafından Türkiye'ye tarih verilip verilmeyeceği konusunda ikiye bölünmüş durumda.

Müzakereler uzun zamana yayılacak

Türkiye'nin Aralık ayında AB'den tarih alıp alamayacağı konusunda reel sektör temsilcisi işadamlarının yaklaşık yüzde 45'lik kısmı tarih verileceğine inanmazken, yüzde 47'lik bir kısmı ise kesinlikle tarih alacağımızı düşünüyor. Aralık'ta AB'den tarih alacağımıza inanan işadamlarına göre, "Türkiye'ye müzakere tarihi verilecek ancak tam üyelik görüşmelerinin çok uzun bir zamana yayılacak." Bu işadamlarının yüzde 78'lik kısmı ise tam üyelik için reformların tamamlanmasının 2012'den önce gerçekleşmeyeceğini belirtti. Yüzde 5'lik bir kesim tam üyeliğimizin en geç 5 yıl içinde gerçekleşeceğine inanırken, yüzde 17'lik kesim üyeliğin ancak 2015'ten sonra yürürlüğe girebileceğini ifade etti.

BOP, sömürgeciliğin yeni versiyonu

İşadamlarının yüzde 60'ı, Türkiye'nin ABD ile olan ilişkilerinin Büyük Ortadoğu Projesi'ne (BOP) ekseninde genişlemesi önerilerine katılmadıklarını belirtirken, yüzde 40'ı Türkiye'nin BOP'nin içinde yer almasını ancak "planın baş aktörlerinden biri olmak ve organizasyonda olumlu rol üstlenmek" koşuluyla onaylıyor.

NATO'nun daha aktif rol almasının beklendiği BOP'a büyük tepki gösteren reel sektör temsilcileri bunun ülkemize yönelik bir "dayatma", "yeni sömürgecilik", "çifte standart" olduğunu belirtti. Bu işadamlarının yüzde 58'i BOP sürecini ABD'nin iç siyaset malzemesi olarak gördüğünü, yüzde 41'i de bu sürece direnilmesi gerekliliği savunuyor ve zaten dayatma olduğu için de geri tepeceğini bekliyor.