"Milliyet" geçen gün manşet atmış Çanakkale şehitliklerinde irtica hortlamış (?!) diye...

Neymiş efendim Çanakkale'deki şühedanın kahramanlıklarını anlatmakta rehber diye geçinenler hurafeci tavırlar sergiliyorlarmış...

Eh bundan sonra Valiliğin tayin edeceği turist rehberleri hurafeden soyutlanmış kahramanlık destanlarını anlatacaklarmış. Ve böylece Çanakkale'de şehit düşen yüzbinlerce "vatan evladının" Anzaklar gibi kahramanlıkları (!) nitelenmiş olacak...

Olaya iki gün önce bizim gazetede uzandı ama Çanakkale Valisi anlaşılan bizim muhabir Ali Murat Güven'e güvenmemiş olacak ki gazetecilik tabiriyle verdiği cevaplarla biraz anutca fırçalamak istemiş.

Hayret ki hayret...

İşte size Erzincan Valisi Sayın Refik A. Öztürk'ün mektubu:

"Sayın Sadık ALBAYRAK;

"Önceki gün sütunlarınızda ziyaret ettiğiniz Şeyh Edebalı ve Ertuğrul Bey Gazi ile ilgili yazılarınızı okudum. Anılarım ve hasretim var orada. Gözlerim doldu.

Söğüt'de 4 yıl kaymakam, Bilecik'de 8 yıl valilik görevinde bulundum. Ziyaret ettiğiniz yerler, Küre'deki Dursun Fakıh'ın, Harmanköy'deki Mihail Gazi'nin, Metristepe'deki ve Kızılsaray'daki ulu vatanların türbeleri ören yeriydi.. Osmanlıların 400 çadırla geldikleri Söğüt ve Bilecik toprağı mahzundu. "Vali olsam türbelere, mescitlere, mezarlara el uzatır, akmayan çeşmelere su getiririm" demiştim. Dediğimden tam iki yıl sonra muradıma erdim ve Bilecik'de göreve başladım.

Öğrencilerle, imamlarla, polislerle, sayıları bazı günler bin kişiyi bulan askerlerle bu güzel mekanlarda yıllarca çalıştık. İnsanın yüreğine işleyen vasiyetnamelerin fayansa basılmış gelirleriyle, kartpostal satışlarıyla, hayırsevenlerin katkılarıyla görevimizi 12 yılda tamamladık. İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde sayın Başbakanımız parkeleri ve bordürleri gönderdi, Ankara Belediye Başkanımız Melih Gökçe döşemeler için ekip gönderdi. Onlarla 3 ay 15 gün birlikte çalıştık. (...) 25-30 milyar lira ile 5-6 trilyon liralık işler başarılmıştı. İnanınız her bir taş konulurken her bir ağaç dikilirken, onun dibine can suyu dökülürken geçmişe hürmet etme şansını bulduğumuza sevindik. Gönlümüze yadigar kaldı hatırası. Yazınızı okurken gözlerim dolduysa sebebi bu hatıra ve hasrettir. Şükür olsun bu hasreti verene.
Saygılarımla. 16.8.2004
Refik A. ÖZTÜRK
Erzincan Valisi"

Mektupta görüldüğü gibi Bilecik, Söğüt Şeyh Edebali, Ertuğrul Gazi, Dursun Fakih ve daha niceleri ortaya koydukları hayat tarzı ve hamasi mücadeleleriyle dünyanın en uzun imparatorluklarından biri olan Osmanlı'nın temelini atmışlardır. İşte o ruh ve iman asırlar boyu sürmüş ki Çanakkale'de de yedi düvele karşı verilen savunmada 2-3 yüz bin şehit verilmiştir.

Pekçok hamaset ve kahramanlık destanı yanında sadece Hüseyin Rahmi'nin "Alinin Şehadeti" adlı şiirini okursanız, Çanakkale üzerinde bayram değil seyran değil Milliyet'in yaptığı yayın yüzlerine Osmanlı tokadı gibi şaplayıp durması mukadder olur.

Artık ülkede tutunacak dallardan biri olan Çanakkale savaşları ve onun ortaya koyduğu vatan ve millet sevgisi aşağılanıp gözden düşürülmek isteniyorsa veya birkaç "Truva Harabeleri" tutkununu mest etmek için yayın yapılıyorsa vay halimize...

Amma Namık Kemal'in ruhu Bolayır'da bir deniz feneri gibi etrafı aydınlattığı müddetçe ve yeni nesil milli ve hamasi temel dinamiklerimize sarıldığı müddetçe başkaları istedikleri kadar nara atsın...

Çünkü Naraburnu önlerinde hala deniz dalgaları sahili yaladıkça 300 bin şehidin yattığı topraklar üzerindeki camilerden ezan sesleri ta "Rimpapa"ya kadar uzanacaktır.

------------

Not: Bu haftaki Tempo dergisinde benimle ilgili yapılan röportajın bir bölümü Hürriyet'in 3'üncü sayfasında yayınlanmıştır. Orada Prof. Dr. Sayın Nur Vergin'in bundan 2-3 sene evvel Fatih Altaylı'nın "Ateş Hattı"nda diğer başka zevatla beraber AK Parti ve Genel Başkanı hakkında söylediği sözler vurgulanmak istenmiştir. Doğal olarak "Külhani" kelimesini kullanmamış ama yürüyüş ve tavrı, hareketleri ile ülkenin ezilen halkının bilinç altındaki "delikanlılığı"nı sergileyen Sayın Erdoğan'ın halkın ve tabanın sempatisini kazandığını ifade etmişlerdir. Bizim de yazıda vurgulamak istediğimiz budur. Sayın Vergin'e tiyatrocu ifadesiyle hata ettiysek affola... S.A

SADIK ALBAYRAK

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu