Meclis Su Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapor, 21. yüzyılın en büyük silahı olarak kabul edilen su konusunda Türkiye'nin 'Su akar, Türk bakar' anlayışından kurtulamadığını ortaya koydu. Doğal su kaynakları açısından oldukça zengin bir ülke olan Türkiye'nin bu zenginliğin farkında bile olmadığını saptayan Meclis Su Araştırma Komisyonu, dünyanın su kaynakları kendi kendine yeten ülkelerinden hiç birinin, tüm ihtiyaçlarını karşılamadan suyu denize bırakmadığını tespit etti.

779 bin kilometrekare yüzölçüme sahip Anadolu çoğrafyasına yılda ortalama 501 kilometreküp yağış düştüğünü saptayan Devlet Su İşleri (DSİ) verileri dikkate alınarak hazırlanan su raporunda, Türkiye üzerine düşen bu suyun yüzde 55'i olan 274 kilometrekübünün buharlaştığı vurgulandı. Yüzde 31'i olan 158 km. küp suyun ise yüzey akışları sonucu denizlere döküldüğünü, yüzde 14'ü olan 69 kilometreküp suyun ise yeraltı sularına karıştığını saptayan komisyon, Türkiye'nin üzerine düşen 501 kilometreküp sudan sadece 40 kilometre küpünü kullanabildiği gerçeği ile karşılaştı.

KIZILIRMAK YETER AMA...

Meclis Su Araştırma Komisyonu, Türkiye'nin su kaynakları açısından hem fakir hem de zengin bir ülke olduğunu saptadı. Türkiye'de 20 büyük su havzası bulunduğunu tespit eden Su Araştırma Komisyonu, Türkiye'nin bu su havzaları üzerinde ortalama 20-30 baraja sahip olması gerektiğinin de altını çizdi. Kızılırmak deltasının doğru kullanılması halinde İçanadolu Bölgesi'nin tüm su ihtiyacının karşılanabileceğini saptayan Su Araştırma Komisyonu, Türkiye'nin su kaynaklarından doğru dürüst faydalanması halinde su açısından Ortadoğu'nun en stratejik ülkesi konumuna gelebileceğini tespit etti. Son olarak Mersin'in Silifke ilçesinde Göksü Nehri'nin taşması sonucu baraj sularının denize bırakılmasının ise bir acziyetin işareti olduğu kaydedildi.