T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Bizi başbaşa bırakın

Başbakan Ecevit, "Rumlar ve AB elini Kıbrıs konusundan çekerse Denktaş'la Klerides arasında görüşmeler başlayabilir" dedi.

Başbakan Bülent Ecevit, Rumlar ile Avrupa Birliği'nin isteklerinin gerçekleşmesi durumunda, ilk günden itibaren Kıbrıs'ta yeni facialara yeniden yol açılacağı ve yarım kalmış olan soykırımın işlerlik kazanacağı uyarısında da bulundu. Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda, Kıbrıs'ın, sadece KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın sorunu olmadığını belirterek konuşmaya başlayan Ecevit, "Kıbrıs aynı zamanda Kıbrıs Türklerinin sorunudur, o kadar da değil, aynı zamanda Türkiye'nin de sorunudur" dedi. Ecevit, Denktaş'ın bütün yaşamını Kıbrıs Türklerinin esenliğine, özgürlüğüne adadığını ve çok önemli, tarihsel bir yeri olduğunu da kaydetti.

Kıbrıs Yunan adası değil

Başbakan Ecevit, Rumların Kıbrıs üzerinde hak iddia ettiklerini, ancak Kıbrıs'ın hiçbir zaman Yunan adası olmadığını vurguladı. Tarihte Kıbrıs'ta yaşananlarla ilgili geniş açıklamalarda bulunan Ecevit, 1960 yılında uluslararası girişimlerle Kıbrıs'ta Rumların da içinde bulunduğu bir devlet kurulduğunu söyledi.

Rumların Anayasa'yı çiğnediğini ve soykırımlarla Türkleri adadan dışlamaya çalıştıklarını anlatan Ecevit, "Şimdi yeniden aynı planı uygulama olanağını Rumlara sağlamaya işlerlik kazandırılmak isteniyor. Bu arada ada Rumları Kuzey'deki eski evlerine dönme hazırlığı içindeler. Bunun için yüzlerce dava açılmıştır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne. Eğer Rumların istekleri, AB'nin de o doğrultudaki istekleri gerçekleşecek olursa daha ilk günden itibaren Kıbrıs'ta yeni facialara yeniden yol açılmış olacaktır ve yarım kalmış olan soykırım büyük olasılıkla işlerlik kazanacaktır" diye konuştu.

"Bizi başbaşa bıraksalar, yalnız bıraksalar, Kıbrıs konusu iki toplum için de bir sorun olmaktan kolaylıkla çıkabilir" diyen Ecevit, şöyle konuştu:

"Ama AB baskısını devam ettirdiği sürece iki millet arasında uzlaşmaya varmak son derece güçtür. Oysa koşullar böyle bir uzlaşma için çok elverişlidir. Eğer Kıbrıs'ın gerçek durumu kabul edilirse, Kıbrıs'ta birbirinden ayrı iki devlet, iki millet bulunduğu gerçeği kabul edilecek olursa o zaman iki millet arasında verimli çalışmalar olur ve kısa sürede Kıbrıs'ta iki tarafı da tatmin edici barışçı düzene ulaşılmış olur. Bunun için tek şart, Kıbrıs'la ilgisi olmayan devletlerin, kuruluşların, kesimlerin Kıbrıs'tan ellerini, eteklerini çekmeleridir."

Görüşmeler başlayabilir

Ecevit, bazı ülkelerin hiçbir sorun çıkmadan kendi içlerinde bölündüklerini anımsatarak, "Rumlar ve AB elini Kıbrıs konusundan çekerse Denktaş'la Klerides arasında verimli görüşmeler başlayabilir ve iki tarafı da mutlu edecek bir düzen kurulabilir" dedi. Ecevit, Türkiye'nin KKTC'nin varlığını, bağımsızlığını devam ettirmek için üstüne düşen görevleri yapmak zorundu olduğunu bildirerek, şöyle konuştu:

"Türkiye ile KKTC'nin güvenliği eş anlamlıdır. Bu konuda Türkiye`nin herhangi bir ödün vermesi sözkonusu olmaz. Bu konuda vereceğimiz bir ödün, yalnız Kuzey Kıbrıs'tan değil kendi topraklarımızdan da verilmiş bir ödün durumuna gelecektir."

Ecevit, bu gelişmeler sürerken "Ver, kurtul" gibi tatsız yorumların bazı aydınlar tarafından ileri sürüldüğünü, bu kadar ileri olmamakla birlikte TÜSİAD'ın son günlerdeki değerlendirmelerinin de son derece üzücü olduğunu söyledi.



30 Kasım 2001
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED