Savaş Süzal, Sabah gazetesi ve ATV'nin Amerika Temsilcisi'dir. Dün ATV'de Zeynep Kasımlıoğlu'nun sunduğu "Sabah Haberleri"ni dinlerken kulaklarıma inanamadım. Zeynep Kasımlıoğlu, Savaş Süzal'a "Irak'la ilgili" bir soru sormak üzereyken, Savaş Süzal dayanamayıp "Zeynep aslında şu da var. Bunu da söylemek gerekiyor" dedi ve "Kemal Derviş'in IMF planını" daha doğrusu IMF'nin ve Dünya Bankası'nın kredi ve görüşmelerinin ertelenmesinin "geri planını" anlatıverdi.

Kulaklarıma inanamadım. Bir de "kendi ağzından duyayım" diye Savaş'ı aramaya karar verdim. Olay gerçekti. Savaş da çok şaşırmıştı. Türkiye'den Amerika'ya inen Derviş'i havalimanında Büyükelçi Baki İlkin, Anadolu Ajansı muhabiri, Hürriyet temsilcisi hep birlikte karşılamışlar. Savaş Süzal Kemal Derviş'i "Türkiye'ye gelmeden önce" de tanıdığı için, yanına yaklaşıp kulağına "IMF'den sonra Dünya Bankası da kredileri ve görüşmelerin ertelendiğini açıkladı. Haberiniz var mı?" diye fısıldamış. Kemal Derviş hiç şaşırmamış. Üstelik "Biliyorum, haberim var. Zaten ertelenmesini biz istedik önemli değil" şeklinde cevap vermiş.

Savaş Süzal donup kalmış. "Kanım çekildi" diyor. "Hemen yanımızda Baki İlkin, A.A muhabiri, Hürriyet muhabiri de vardı. Sanırım onlar da duymuş olmalılar."

Savaş Süzal, Kemal Derviş'in bu sözü ağzından kaçırdıktan sonra "Biraz yorgunum. Şimdi bunları konuşmayalım. Görüşmeleri tamamladıktan sonra bir basın toplantısı düzenleyeceğim ve görüşmelerle ilgili açıklamalarda bulunacağım" diyerek konuşmayı noktaladığını söyledi.

Olay ibretlik ve şaşırtıcı. Kemal Derviş, kendisinin de "imzaladığı", ya da "imzalamak zorunda" kaldığı, Türk Telekom Yönetim Kurulu atamalarını, IMF'ye şikayet ediyor ve bir anlamda "Siz kredileri erteleyin, bu Enis Öksüz ve MHP benim canımı sıkıyor. Onları 'kredi vermeyeceğiz' diye hizaya getirelim" diyor. IMF, krediyle ilgili toplantıyı erteleyerek "hükümete şantaj" yapmaya başlıyor. Biz de, "IMF bizi bizden iyi biliyor" sanıyorduk. Kazın ayağı hiç de öyle değilmiş

Şimdi Derviş'in bu "son ayak oyununu" bir kenara bırakarak, daha önce bize anlatılanlara bir göz atalım.

Halen milletvekili olan bir eski arkadaşım şöyle dedi: "Kemal Derviş'in Amerika'da danıştığı üç kişiye çok yakın olan bir arkadaşım var. Bu IMF ertelenmesinden önce; 'Siz Türk Telekom Yönetim Kurulu işi bitti sanın. Bir süre sonra, Türkiye'ye bu yönetimin değişmesi için baskı yapılacak' demişti. Ben o zaman inanmamıştım. Dedikleri gerçek oldu."

Bir başka konu daha. Adı bende gizli Dünya Bankası'nda çalışan bir arkadaşım Kemal Derviş için, "Dostum olur" demişti. Ben de "Yakın dost mu?" diye sormuştum. O zaman ki cevabı "Hayır yakın dost değil. Kemal Derviş'in yakın dostu olmaz" demişti de çok şaşırmıştım.

Bugünkü yazı "dedikodu" gibi oluyor ama bir süre sonra "bazı dedikoduların gerçeğin kaynağı" olduğu ortaya çıkıyor. Onun için Kemal Derviş konusunu son bir dedikodu haberi ile bitirelim.

Kemal Derviş'in IQ'su çok yüksekmiş. Yani "çok zeki" biri imiş. Üstelik "ayak oyunlarını" çok iyi bilirmiş. İnsan idare etmesini, herkese mavi boncuk gösterip kendi çıkarını maksimuma çıkarmayı pek bir becerirmiş. Bir zamanlar "Özal'ın prenslerinden" olan Rüştü Saraçoğlu'nun deyimiyle, "bilgi birikimi müsteşar yardımcısı bile olmaya yetmeyecek" bir kişi olan Kemal Derviş'in bu özelliklerini kullanarak Dünya Bankası'nın 26 başkan yardımcısından biri olduğunu, şimdi de kendisini "Türkiye'ye başbakan olmak" için programladığını ve önünde kendisine en büyük "engel" olarak MHP'yi gördüğünü ve bu engeli de IMF ve Dünya Bankası yoluyla defetmeye çalıştığını...

Haydi hayırlısı!..

CAN AKSIN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu