T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Zayıflamak için Ayurveda

Dr. Ender Saraç, 21. yüzyılın en büyük problemi zayıflama ve strese binlerce yıl öncesine dayanan bir tıp dalı olan Ayurveda ile çare buluyor.

Sağlıksız beslenme sonucu ortaya çıkan aşırı kilo alma, Türk toplumunun tüm kesimlerini ilgilendirdiği gibi dünyanın da önemli sorunlarından biri. Yaşanan yoğun strese ve sıkıntıya bağlı yemek yeme, sağlıklı bir bedene sahip olma olasılığını ortadan kaldırıyor. 21. yüzyılın bu en büyük problemi zayıflama ve strese binlerce yıl öncesine dayanan bir tıp dalı olan Ayurveda, çare buluyor. Ayurveda, binlerce yıl öncesine dayanan, Hindistan kökenli en eski tıp sistemlerinden biri. Kelime anlamı "yaşam bilgisi" olarak tanımlanan Ayurveda'nın amacı hastalıkları ve bozuklukları vücuttan atmak.

Ayurveda hekimi olan Dr. Ender Saraç, "Sağlıklı Zayıflamanın Yolları" adlı bir kitap çıkardı. Saraç kitabında, Ayurveda yöntemiyle doğru şekilde zayıflamanın yollarını ve zayıflarken sadece kilo kaybetmeyi değil, mevcut kilonun sağlıklı yapıtaşlarından ve hücrelerden oluşmasına özen göstermemiz gerektiğini anlatıyor. Ayurveda da yiyecek ve içecekler, onların tadı ve kokusunun önemine değinen Saraç, birçok kimsenin 5 duyunun 5'inin de, genel sağlıkta ne kadar etkili olduğunu farketmediğini yazıyor. Dr. Ender Saraç bu etkinin oluşumunu şöyle açıklıyor: "Koku duyumuz, kokuyu algıladığı anda elektriksel bir iletişimle iştah merkezi üzerine mesajlar gönderir. Kokuya göre de iştahımız açılır veya kapanır. İştahı kesmek için çeşitli kokular vardır. Lakin iştah kesici kokular dendiğinde aklımıza kötü kokular gelir. Aslında iştah keseci kokuların hepsi sevimsiz değildir. Bunların arasında bızı özel etkiye sanip, nane, yeşil elma ve zerdeçal gibi kokular da var."

YEDİĞİMİZE GÖRE ŞEKİL ALIYORUZ

İnsanların yedikleri yiyeceklere göre şekil aldığını iddia eden Saraç, spordan, güneş ışığından faydalanarak sebze ve meyve yiyerek zayıflamaya çalışmanın daha problemsiz ve başarılı olacağını ifade ediyor. Dr. Ender Saraç, bizlere, diyet yaparken hayati önem taşıyan bazı minarellerin doğal yolla dışarıdan alınıp ve bol su içilmesini tavsiye ediyor. Dr. Saraç, aynı zamanda şu önerilerde bulunuyor: "zayıflarken mutlaka çeşitli egzersizler yapmalısınız. Unutmamalı ki hiçbir diyet yalnızca beslenmeyi keserek etkili olamaz. Zayıflamaya yardımcı diğer bir etken ise masajdır. Çünkü masaj vücuttaki kan dolaşımını harekete geçirerek fazla yağları eritiyor. Yalnız, masaj yaptırmadan önce masaj yapacak kişinin etrafına yaydığı elektiriğin pozitif olup olmadığına dikkat edin."

ORTAM ÖNEMLİ

Ayakta atıştırmanın, diyeti olumsuz etkileyeceğini belirten Saraç, yemek yenen ortamında en az yemekler kadar önemli olduğuna değiniyor. Dr. Erder Saraç, bu önemi de şöyle anlatıyor: "Yemek yediğimiz ortam ne kadar iştah kabartıcı olursa iştahımız da o kadar açılır. Diyet yapan insanların yemeğe konsantre olup ve her lokmayı yavaş yavaş çiğneyerek yemeleri gerekir. Mümkün olduğu kadar çok fazla yemek yiyenlerle bir arada yemek yememeye çalışın. Bu, sizin iştahınızın artmasına sebep olacaktır."

Dr. Saraç, önemli bir noktanında stresle başa çıkmak olduğunu vurguluyor. Stresin ağız yoluyla tatmin ihtiyacını ön plana çıkarıp, kişiye yemek yeme hissi vereceğini yazan Dr. Ender, "yemek yediğinde rahatladığını hisseden kişi daha da rahatlamak için fazla yiyecektir" diyor. Saraç, yoğun stres yaşayan kişiye, Ayurveda'daki tedavi ve dinlenme amaçlı Gandarva Veda müziklerini dinlemeyi, dua etmeyi, yoga egzersizleri yapmayı ve nefes teknikleri kullanmayı tavsiye ediyor.

ANANAS SALATASI

Malzeme: 150 gr taze ananas, 1/4 çay kaşığı nar ekşisi, 75-100 gr taze dilpeyniri veya mozzarella veya lor, yeşillik (roka, tere, marul, dereotu, vb), 2-3 çay kaşığı sızma zeytinyağı, 2 çay kaşığı limon, 1 çorba kaşığı kruton veya kepekli peksimet. Yapılışı: Ananaslar parmak büyüklüğünde kesilir. Yeşillikler irice doğranır. Nar ekşisi, limon ve zeytinyağı ayrı bir kapta karıştırılarak bu karışımın üzerine dökülür. Dilpeyniri veya mozzarella veya lor dilimlenerek salatanın üzerine serpiştirilir. (Vitamini boldur, yağ oranı düşüktür.)

FESLEĞENLİ KABAK ÇORBASI

Malzeme: 1kg kabak, 1 yemek kaşığı sade yağ, 1 demet maydanoz, 1 demet fesleğen, 2-3 yemek kaşığı krema, tuz, karabiber. Yapılışı: Kabaklar yıkanır ve doğranır. Çorba tenceresinde sade yağla 10dk çevrilir. Sıcak su, tuz, karabiber eklenir. Kabaklar yumuşayınca maydanoz ve fesleğen eklenir ve hemen ateşten alınır. Mikserden geçirilir ve taze krema eklenir. Birkaç taze fesleğen yaprağıyla süslenerek servis yapılır.

 
Şiddet yuva yıkıyor
E.Ü. Edebiyat Fakültesi tarafından yapılan araştırmaya göre, kadınların yüzde 71.6'sı çeşitli boyutlarda şiddete maruz kalıyor.
SIRT AĞRILARININ ÇARESİ EGZERSİZ YAPMAK
Sırt ağrılarından korunmanın en önemli yolunun düzenli egzersiz yapmak olduğu belirtildi. Uzmanlar, sırt ağrılarından korunmanın yollarını şöyle özetlediler:
  • Sırtınıza ve karın kaslarınıza daha sıkı bir dayanak sağlamak için düzenli egzersiz yapın.

  • Rahat kısa topuklu ve kaymayan ayakkabılar giyin.

  • Sırtınıza en az ağırlık verecek şekilde bir duruş saptayın.

  • Kiloluysanız kilo verin. Çünkü orta yaşlardaki fazla kilolar vücut yapınızda düzensizlikler oluşturur ve sırtınızdaki yükü arttırır.

  • Mümkünse sert bir yatakta yan bir düzlem oluşturarak uyuyun.

  • Uygun yükseklikteki ve sırtınıza destek veren rahat bir sandalyede oturun. Sırtınıza verdiğiniz ağırlığı en aza indirmek için sandalyeye sırtınızı iyice yaklaştırın.

  • Eğer bilgisayar başında çalışıyorsanız, cihazınızı sizin en düzgün oturabileceğiniz şekilde ayarlayın.

  • Ağır hiçbir yükü tek başınıza kaldırmayı denemeyin, vücudunuzu sarsacak hareketlerden kaçının ve belinizi zorlamayın.

  • Yük kaldırırken sırtınızı düzgün, çenenizi yukarıda tutun. Sürekli nefes alın ve bacaklarınızdan yararlanmaya çalışın.

  • Bir saatlik bir çalışma sonucunda mutlaka mola verin. Düzgün bir şekilde oturun ve kollarınızı sırtınıza doğru uzatarak hafif hareketler yapın.


    KANSER ÖLÜMLERİ İKİNCİ SIRADA
    Türk Kanser Derneği Başkanı Prof. Dr. Ergun Göney, kalp hastalıklarından sonra ölüme en çok kanserin neden olduğunu belirterek, "Her yıl yaklaşık 200 bin kanser hastası teşhis ve tedavi edilmektedir" dedi. Prof. Dr. Göney, yeni doğan 10 kişiden 3'ünde hayatlarının herhangi bir döneminde kanser gelişeceğinin belirlendiğini, Türkiye'de en az 2 milyon insanın kanser riski altında veya tehdidi altında bulunduğunun söylenebileceğini bildirdi. Prof. Dr. Göney, "Kalp hastalıklarından sonra en çok ölüme kanser neden oluyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 200 bin kanser hastası teşhis ve tedavi edilmektedir. Her yüz kadından 10-11'inde meme kanseri görülüyor" dedi.
  • 31 Mart 2002
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED