Fenerbançe'nin Oğuz Çetin ile başarılı olamayacağı bizzat Oğuz tarafından ifade edildi. Adam çıktı, açık açık söyledi:

"Olmuyor. Başaramadım."

Ne yapmak lazım?

Elbette ki bu kararı yönetim verecek.

Yönetim şimdilik "Oğuz ile devam" demiş olacak ki,

Altay maçı oynandı. Yine hüsran.

Şimdi ne yapmak lazım?

Her yanda bu konuşuluyor.

Garip bir şey: Fenerbahçe kaybetse de kazansa da futbol gündeminden düşmüyor. Hemen herkes formüller, projeler üretiyor; kahvedeki vatandaştan köşe yazarına, TV'deki programlara kadar saatlerce konuşuluyor. Sonunda gelinen nokta şu:

Yönetim istifa etsin.

Bu istifa hadi gerçekleşti diyelim (Pek ihtimal yok ya); ondan sonra ne olacak? Muhalefetin ne bir tezi, ne de kendisi var. Havada sadece tenkitler "şapkayı öne koyup düşünsünler" diye teklifler var.

Şansal Büyüka "Futbol şubesi toptan çekilmeli" dedi. Peki, sonra ne olacak?

Cevap yok.

Efendim yanlış transferler yapıldı, şu oldu, bu oldu. Ardından şöyle tefsirler geliyor:

İşler iyi giderse kimse birşey demez, ama kötüsü gelirse kıyamet kopar.

Bu kadar düzayak düşünce neye yarar?

Öteden: Radikal tedbirler alınsın sesleri. Nedir o? Takımda huzursuzluk çıkaranlar var, kesin-biçin. Tamam, o da yapıldı bazı futbolcular kadro dışı kaldı. Yaraya merhem olmuyor bunlar. Peki ne yapmak lazım? Hadi sen de fikrini söyle. Madem umumi arzudur dışarıdan bir gazel atalım:

* Derhal Fenerbahçe'yi taşıyabilecek bir yabancı hoca ile anlaşılmalıdır.

* Bu sezon Oğuz ile tamamlanmalıdır. (Ama Oğuz bunu istemez, çok yıpranır derseniz; şunu söyleriz: Oğuz bunu kendisi istedi, konjöktürün pek fena olduğu bir dönemde sorumluluk aldı. Bir Fenerbahçeli olarak taşın altına elini koydu. İyi de olabilir di, ama olmadı. Netice: Şeriatın kestiği parmak acımaz)

*Alt yapıdan gelenler ve gelecek olanlar ancak ileriye matuf bir değer taşır. Sadece gençlere güvenerek önümüzdeki sezon kurtarılmaz. Çok yanlışlık yapıldı denilen transfer harekatı bu defa acelesiz, kılı kırk yararak ve mutlu isabetle gerçekleşmelidir.

* Eldeki kadro çok kıymetlidir. Başarısızlık bir âhengi-arkadaşlığın-yardımlaşmanın-takım olamamanın ardınada gizlidir. Bu sebeple bu kadro hepten harcanmamalıdır.

* Bundan böyle hem yönetimde, hem kulüp içinde, hem medyada fırtınalar esecektir.

Yönetim kenetlenerek bu hücumlara göğüs gerebilmelidir.

* Taraftarın bölünmesi engellenmelidir.

* Alınan kararlar kamuoyu önünde şeffaf bir karakter göstermeli. Dedikodulara fırsat tanımamalıdır.

* Rüştü mutlaka takımda kalmalı ve kaptan olmalıdır.

* Yönetim geniş katılımlı bir toplantı yaparak görüşlerini açıklamalı, herkesi dinlemeli, muhalefet yapıcı yaklaşımla bu toplantıya iştirak etmeli, yönetim burada ortaya çıkacak eğilimlere göre kongre tarihini (usule uygun olarak) gönül rızası ile belirlemelidir.

MUSTAFA KUTLU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu