|
|
Eurovision şarkı yarışmasına bu yıl İngilizce sözlü bir şarkıyla katılmamız ve yarışma öncesinde Türkiye finalinin yapılmamış olmasına gösterilen tepkiler büyüyor. Sezen Cumhur Önal, Türkiye'yi temsil edecek şarkının İngilizce seslendirilmesine, "İngiliz ve Amerikan kaşığıyla Türk çorbası içilmez" şeklinde tepki koyarken, Türk Hafif Müziği'nin son 45 senesini kapsayan bir zaman dilimi içerisinde TRT ile mecburi bir ilişkisi olan Özdemir Erdoğan da, TRT'nin Eurovizyon Şarkı Yarışması konusunda hiçbir zaman düzgün strateji geliştiremediğine dikkat çekiyor. Hayat memat meselesi...
Avrupa Yayın Birliği (EBU) tarafından 48 yıldır düzenlenmekte olan Eurovisiyon Şarkı Yarışması, bu yıl 26 ülkenin katılımıyla Letonya'nın Riga kentinde yapılacak. Şimdilerde popülaritesini kaybetmiş olan yarışma, bir zamanlar Türkiye için hayat memat meselesi haline getirilir, adayımız sıralamada beklenen yerleri alamadıkça gerginlik yaşar, öfkemiz yükselirdi. Bu arada farklı stratejiler deneyerek Petrol ve Opera gibi şarkılarla yarışmaya katılarak komik durumlara da düşerdik. Yarışmada, dereceye girmekten çok, tanıtımın önemli olduğunu unuturduk çünkü. Tam yarışmanın amacını öğrendik derken, TRT'nin yeni uygulamasıyla tartışma tekrar başlayıverdi.
"Bu iş seçimle olmaz!"
Yarışmada mutlaka derece almamız gerektiğini düşünenler 'seçim ve jüriyle bu işin olmayacağını', batılıların bizi anlaması için de yarışmaya katılacağımız şarkı sözlerinin 'melodi açısından çok daha iyi bir dil' (!) olan 'İngilizce'yle olması gerektiğine karar verdi. 25. kez katıldığımız yarışmada Türkiye'yi, Yücel Yener'in atadığı Sertap Erener "Everyway I Can" adlı şarkıyla temsil edecekti. Şarkının sözlerinin İngilizce olması ve yarışma öncesinde Türkiye finalinin yapılmamış olması eleştirilere neden oldu. İlk tepki Türk Dil Kurumu'ndan gelirken, POPSAV Genel Başkanı Hakan Peker bir basın toplantısı düzenleyerek, hem şarkının İngilizce seslendirilmesine, hem de seçim şekline karşı olduklarını açıklamıştı. Ve ilerleyen günlerde eleştiri sesleri giderek yükseldi. TRT'nin yaptığı kanıma dokunuyor Konuyla ilgili en sert tepkiyi ortaya koyan isimlerden biri olan Sezen Cumhur Önal, adı Türkiye ile başlayan TRT'nin İngilizce bir şarkıyla yarışmaya katılmasının kanına dokunduğunu söylüyor. "İngiliz ve Amerikan kaşığıyla Türk çorbası içilmez" diyen Önal, "Amaç batılılara şirin görünmekse, o zaman folklor yarışmasına da Çarliston'la gidelim daha modern ve daha batılı oluruz" diyor. Şarkının klibinin Topkapı Sarayı'nda çekilmesini de eleştiren Önal, "Bu şarkı Türkiye'yi temsil edemez. Topkapı Sarayı'nda çekecekleri filmi de klibi de gitsinler Buckingham'da çeksinler" şeklinde konuşuyor. Seçim şeklinin atamayla yapılmasını da antidemokratik bulduğunu ifade eden Sezen Cumhur Önal, yüzlerce besteci ve şarkıcının hakkının 10 kişinin eline verilemeyeceğini kaydediyor. TRT, hiç düzgün strateji geliştiremedi Özdemir Erdoğan, şarkının sözlerinden çok seçim şekli üzerinde duruyor ve TRT'yi ağır bir dille eleştiriyor. Eurovision şarkı yarışmaları konusunda TRT'nin hiç düzgün strateji belirleyemediğine dikkat çeken sanatçı, şimdi de tepeden inme bir kararla Sertap Erener'in seçilmiş olmasını popülist bir karar olarak değerlendiriyor. Türkiye'deki müzik gelişmeleri açısından talihsizlik olarak gördüğü TRT'nin yöntemlerine alışkın olduğunu söyleyen Erdoğan, bütün bunların da adam kayırmacılıktan kaynaklandığını ifade ediyor. TRT'nin kendisine sunulan imkanları hep kötü değerlendirdiğine dikkat çekiyor Erdoğan ve bu kurumun elinde her ay milyarlarca lira para ödediği TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası'nın Eurovision'da değerlendirilebileceğini söylüyor. MUSTAFA NİZAMOĞLU
|
|
|