AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

S P O R

Futbola tek tip elbise

Önemli bir haftaya girdik. İngiltere ile oynayacağız. Bu kez inşallah hem gol atacak, hem de kazanacağız. Farklı yenilgiler mazide kaldı. Şimdi herkes rengarenk giysilerini çıkarıp, göğsünde Ay-yıldız olan formalarını giydi.

Daha düne kadar birarada ve karşılıklı kemik seslerinin duyulduğu futbolumuzda, oyuncularımız aynı amaç için biraraya geldi. Milli Takımın bu tarafını çok seviyorum. Kavgayı, gürültüyü bir bıçak gibi kesip atıyor. Sanki bir rehabilitasyon merkezi. Düşman kardeşleri barıştırıp, huzur ortamı sağlıyor. Hele bir de İngiltere'yi yenersek değmeyin keyfimize.

Geçtiğimiz hafta ligdeki yarışın, savaşın etkilediği borsadaki gibi inişli çıkışlı bir grafik çizdiğini gördük. Gençlerbirliğine yatırım yapanlar yine kazandı. Türkiye Kupası'nın ardından UEFA'ya da veda eden Beşiktaş durgun seyrederken, Galatasaray yaşadığı Denizli şokunu, Elazığ galibiyeti ile atlattı. Fenerbahçe ise bildiğiniz gibiydi. Altay karşısında da paraşütü açılmadı. Ne yapılması gerektiğini en iyi Başkan Yıldırım bilir. Çünkü Fenerbahçe O'nun çiftliği.

Bu hafta olaylara çok ciddi yaklaşarak ortalığı germek isteyenlere fıkra yazarak tebessüm etmelerini sağlamak istiyorum.

Bir devrin tüm klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin meleği cehennemin meleğini çağırıp kendisine maç teklifinde bulunmuş.

- "Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin"

- "Boşuna oynamayalım biz kazanırız" demiş, cehennemin meleği.

- "Olur mu, bütün iyi futbolcular bizde" diye cevap vermiş cennetin meleği.

Cehennemin meleği cevabı yapıştırmış.

"Ama bütün hakemler de bizde..."

Temel arkadaşlarının tavsiyesi ile bir kamyon almış. Ancak ehliyeti olmadığı için şoförlük yapsın diye Dursun'u da yanına almış. Nakliye işine başlamışlar. Günlerden bir gün Ankara Elmadağ yokuşunu tırmanırken ne olduysa olmuş ve vites kolu Dursun'un elinde kalmış. Dehşete düşen Temel bilgiç bir edeyla "Boyle olacağu belliyidu. Şu kamyonu aldiğimuz cünden beri kurcalayisun..."

Nebraska'da yaşlı bir adam yaşarmış. Ancak bahçeyi belleyecek gücü de kalmamış. Oturup hapisteki oğluna bir mektup yazmış. "Sevgili oğlum artık iyice yaşlandım bahçeyi belleyemiyorum. Keşke sen burada olsaydın da eskisi gibi bana yardımcı olsaydın.."

Bir hafta sonra cevap gelmiş. "Babacığım sakın bahçeyi kazma. Çünkü hapse girmeme neden olan bütün cesetler orada..." Aradan 1 saat geçmemiş ki, FBI'dan 20 adam kazma küreklerle bahçeye dalıp bahçede kazmadık yer bırakmamışlar. Ancak tek ceset bulamadıkları için yaşlı adamdan özür dileyip gitmişler. Aynı günün akşamı yaşlı adam oğlundan bir mektup daha almış. "Babacığım şimdi patatesleri ekebilirsin. Bu şartlarda sana ancak bu kadar yardımcı olabilirim..."

ABD Başkanı Bush ve Colin Powell bir barda oturmuş Irak operasyonunu planlıyorlarmış. Konuşmalarına kulak misafiri olan bir Amerikalı bir vatandaş yaklaşmış ve sormuş "Hey başkan ne yapacağız Irak'ta.." Bush cevap vermiş, "17 milyon Iraklı ve iri göğüslü bir sarışın öldüreceğiz.." Vatandaş dehşet içinde yine sormuş "Sarışını öldürmek mi? Ama bu bir cinayet.." Bush, Powell'a dönüp "Gördün mü 17 milyon Iraklı kimsenin umurunda değil..."

  • HAFTANIN YORUMU
    SALİH SEZER



  • 25 Mart 2003
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED