AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

H A Y A T
İlmeğin dansı

Batı insanı ruhunun inceliklerini resmin tuvallerine yansıtırken, Doğu insanı ise duygularını nakışa dökerek halıda ete kemiğe büründürüyor adeta. Binlerce yıldır Doğu toplumlarının sevdalarına yataklık eden Anadolu halıları, dünyada hak ettiği yeri alma çabasında.

  • SELAH KEMALOĞLU
    Doğu medeniyetinin simgelerinin başında hiç kuşkusuz halı geliyor. Batı insanı ruhunun inceliklerini resmin tuvallerine yansıtırken, Doğu insanı ise duygularını nakışa dökerek halıda ete kemiğe büründürüyor. Bin yıllardır süren bu gelenek kimi zaman turistik bir amaçla Anadolu'nun farklı kesimlerinde kendini gösterse de rakamlar Türkiye'de halıcılığa yeterince önem verilmediğini gösteriyor. Denizli'de kurulan ve 20 yıldır yurtdışına halı ihraç eden Doğuş Halı'nın ortaklarından Engin Ayıköz, İran'ın dünya halı ihracaatının yüzde 36'lık kısmını karşıladığını belirtirken Türkiye'de bu rakamın 9'larda kaldığını vurguluyor.

    Anadolu halıcılığı özüne dönmeli

    Denizli'de faaliyet yürüten Doğuş Halı, hem ürettiği halılarla hem de fabrikanın iç dekorasyonu ile ilginç bir örnek.

    Fabrikanın iç mimarisi bütünüyle geleneksel eşyalarla döşenmiş. Aynı zamanda turistler ve müşteriler için canlı ipekböceği kozalarının ve kök boyasının nasıl yapıldığının gösterildiği fabrika, oldukça doğal bir ortamda halı üretimini sağlıyor.

    Ayıköz, Türkiye'deki halı üretiminin yüzde 60'ının Denizli bölgesinde yapıldığını belirterek yıllık ihracatta 400 milyon Euro ciro yapıldığını kaydediyor.

    Yetkililerin bu sektöre gerekli önemi vermediği anlatan Ayıköz, "Hiçbir ithal makinaya gerek duyulmadan insan becerisi ve emeğiyle üretim yapılan böyle bir sektörde yeniden özümüze dönmeliyiz. Anadolu halıcılığı, hak ettiği yere yeniden gelmelidir" diyor.

    Ayıköz, halı üretiminin yaygınlaşmasıyla özellikle kırsal kesimde işsizliğin büyük oranda çözüleceğini ifade ederek, Denizli'deki köylerden birçok genç kadının 3 aylık eğitimden sonra fabrikada çalıştığını söylüyor.

    Kök boyasının 9 dili...

    Fabrikanın en ilginç mekanlarının başında Şevket Çetinkaya'nın kök boyasının nasıl elde edildiğini gösterdiği bölüm geliyor. 62 yaşındaki Çetinkaya, 6 kuşak yaptıkları bu işi artık hiç bilmediği 9 ayrı dilden gelen müşterilere ve turistlere anlatıyor. Şevket usta, kök boyasının nasıl elde edildiğini ve kökboyalı ipliklerin yapımını Almanca, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İsveççe, Hollandaca başta olmak üzere Latince, Çekçe ve Japonca anlatıyor turistlere. Bu dillerde tek kelime bilmediğini söyleyen Şevket usta, Türkçe hazırlanan anlatımın bu dillere çevrilmiş halini orijinal teleffuzları ile ezberlemiş. Çetinkaya, "Soru kısmına gelindiğinde ben aradan çekiliyorum" diyor. Sıra sıra kazanların, torbaların içinde köklerin dizili olduğu odada en çok göze çarpan, "Türk Kırmızısı" denilen kök boyasının bulunduğu kazan oluyor. Dünyada özellikle Osmanlı'da kendini gösteren bu rengin sırrını en iyi Şevket Çetinkaya biliyor.

  •  
    Kızılcahamam Kaplıcaları ayağa kaldırıyor
    Dünyanın hiçbir yerinde birarada bulunmayan termal su, maden suyu ve menba suyu yeryüzünde bir tek Kızılcahamam'da bulunmaktadır.
    Bağırsak kanseri proteinden tesbit edilecek
    Milletvekili Çömez 8 çocuğu sünnet etti
    AK Parti Balıkesir Milletvekili Dr. Turhan Çömez, Kızılay Bandırma Şubesi'nin düzenlediği sünnet şöleninde, 8 çocuğu sünnet etti. Bu yıl 2'ncisi düzenlenen sünnet şöleninde, ilçede yaşayan yoksul ailelerin 96 çocuğu, erkekliğe ilk adımı attı. Törene katılan Milletvekili Çömez, daha önce tüm çocukları sünnet edeceğini söylemesine karşın, programının yoğunluğu nedeniyle 8 çocuğu sünnet edebildi. Eli her işe yatkınlığıyla tanınan Çömez, daha önce partisinin Bandırma İlçe Yönetim Kurulu üyesi Talip Yıldız'ın işyeri açılışında kurban kesmişti.
    Mengenli aşçılar UNESCO'dan destek istedi
    Bolu'nun Mengen İlçesi'nde, 23-24 Ağustos 2003 tarihlerinde yapılacak "Aşçılık Festivali" için UNESCO'dan destek istendi. Mengen Belediye Başkanı Ali Budak, çok sayıda aşçının katılacağı festivali uluslararası boyuta taşımak için UNESCO'dan destek istediklerini söyledi. Budak, "UNESCO'ya başvuru için gerekli formları gönderdik. Festival öncesinde UNESCO'dan gelecek heyet, incelemelerde bulunarak rapor hazırlayacak. Bu rapor doğrultusunda verecekleri karar olumlu çıkarsa farklı ülkelerin aşçılarını, yemeklerini sergilemek üzere davet edeceğiz" diye konuştu. Mengen Aşçılık Festivali'ne Türkiye'dekilerin yanısıra dünyanın değişik ülkelerinde bulunan ünlü Mengenli aşçıların da katılacağını belirten Budak, "Bu sene festivalde, aşçılarımız 50-60 kuzu k eserek dev kuzu tandır hazırlayacaklar ve katılımcılara ikram edilecek" dedi.
    30 Temmuz 2003
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED