T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Bozlak ve edebiyat

Kırklar Dergisi, bu ayki sayısında, uzun yıllardır horlanan fakat bugün bazı ustaların çabalarıyla yeniden gündeme gelen bozlak müziğinin öyküsünü dosya konusu yapıyor.

İki ayda bir yayınlanan edebiyat seçkisi Kırklar, 15. sayısında zengin bir yazar kadrosuyla okurlarının karşısına çıkıyor. Derginin bu ayki dosya konusunu ise Orta Anadolu'nun bağrından çıkan bir müzik türü olan 'Bozlak' müziği oluşturuyor. İsmail Kılıçarslan'la İbrahim Tenekeci'nin, bozlağın ülkemizdeki sayılı temsilcilerinden birisi olan Bayram Bilge Tokel'le yaptığı söyleşi ekseninde gelişen dosyaya, Nurullah Güler, Zeki Bulduk, Mustafa Akar, Murat Erol gibi isimler de katkıda bulunuyor. Bozlağın çıkış noktası, ünlü temsilcileri, bozlağın yayıldığı coğrafyadaki etkilerinin ele alındığı söyleşide, Bayram Bilge Tokel, Anadolu Türkleri'nin en eski ve en köklü müziklerinden birisi olan bozlağın Türk kültüründeki yerini şöyle açıklıyor:

Bazulamak...

"Bozlaktan ve tarihinden söz etmek, bir anlamda Türklerin, özellikle Oğuzların Türkmen boylarının tarihinden söz etmek demektir. Çünkü bozlaklar bizim Orta Asya'dan Anadolu'ya gelirken beraberimizde kutsal bir hazine gibi taşıdığımız; mili ve tarihi maceramızı en güzel söz ve müzik cümleleri ile emanet ettiğimiz, kelimenin gerçek anlamıyla mili kültür değerlerimizin ana sütunlarından biridir. Feryad etmek, sızlamak, ağlamak, haykırmak anlamlarına gelen bozlak, 'bozulamaktan' geliyor. Yavrusunu yitiren devenin feryadıdır bozulamak. Dede Korkut'tan Seyrani'ye kadar bu böyle gelmiş."

Bozlağı zirveye çıkaran adam: Neşat Ertaş

Yörük-Türkmen aşiretlerinin kendilerini en iyi ifade ettikleri bir kalıp olduğu için bozlağın Yörük-Türkmen aşiretinin yoğun olarak iskan ettiği Yozgat, Kırşehir, Ankara, kayseri, Nevşehir, Çorum, Konya, Aksaray, Niğde gibi Orta Anadolu şehirlerinde geliştiğini ve en büyük bozlak temsilcilerinin bu şehirlerden yetiştiğini söyleyen Tokel, Yörük-Türkmen aşiretlerinin yerleştiği her yörede bozlağın türevleri niteliğindeki 'bozlak türleri'nin ortaya çıktığını ve buna örnek olarak güneydeki Türkmenler arasında yaygın bir uzunhava türü olan 'Barak'ın gösterilebileceğini söylüyor. "...Bozlak okumak için geniş bir ses aralığına, yumuşak ve işlenmiş bir gırtlağa, kocaman bir yüreğe ve derin bir aşka sahip olmak gerekir." diyen Tokel, hakkında kitap yazdığı Neşat Ertaş'ın nasıl efsaneleştiğini ise şöyle anlatıyor: "Neşet Ertaş'ı saz çalıp türküler söyleyen yüzlerce, hatta binlerce insanlardan ayıran ne? Bir kere Ertaş'ın sazdaki ve sesteki olağanüstü yeteneği, gücü ve orjinalitesi bir tarafa o aynı zamanda büyük bir söz ustası. Ertaş'ın kendisinin de bilinmesini pek istemediği bu ozan yönü, şair yönü o kadar güçlü ki, yüzyılımızın en usta halk şairleri arasında anılmalı bence. Ama o daha çok, gerçek anlamda bir ekol olan güçlü bağlaması ve olağanüstü özelliklere sahip sesiyle gönül dağımızda dalgalanan sayısız türkünün yaratıcısı bir usta sanatçı olarak bilindiği için bu yönü biraz gölgede kalmıştır. İşte Neşat Ertaş'ı 'büyük', farklı ve bir anlamda erişilmez kılan yüreğinde cem ettiği bu üç özeliktir. Saz, ses ve söz ustalığı..."

Dergide başka neler var?

Bozlak müziğinin enine boyuna tartışıldığı Kırklar'da yer alan diğer yazılar ise şöyle: Hayrettin Orhanoğlu, Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, Abdullah Harmancı ve Kamil Yeşil öyküleri, Ali Emre ile Saadetin Acar ise denemeleriyle dergiye katkıda bulunuyor. Dergide, İbrahim Tenekeci, Hüseyin Akın ve Hüsrev Hatemi gibi şiirleriyle sivrilen şairlerin yanı sıra, İsmail Kılıçarslan, Ahmet Murat, A. Edip Başaran, Ozan Ozanoğlu, Levent Dalar, Mehmet Aycı, Burhan Özdin, Mustafa Akar, M. Şamil Baş, Esra Kocaman, Çağrı Güler, Selma

Yıldırım'ın şiirleri bulunuyor. Mustafa Uçurum, hikaye ve şiir arasındaki yakınlaşmaları değişik hikayecilerin eserlerinden verdiği örneklerle inceliyor. Bünyamin Yılmaz geçtiğimz ayın kültür-sanat gündemini değerlendirirken, Adem Özbay Hüseyin Akın'ın Birey Yayınları arasından çıkan 'Çöl Vaazları' adlı eseri hakkındaki görüşlerini yazıyor. Ahmet Kekeç, 'Kalanlar'da yitip giden devlerin ardında bıraktığı izleri sürerken yaşama dair kaygılarını da şiirsel bir ifadeyle dile getiriyor.

Kırklar Dergisi / Tel: 0212-295 71 03

 
Sanal kitap müzayedesi

Ahlat'a ziyaretçi Akını
Bitlis Ahlat Müzesi'nin yerli ve yabancı ziyaretçi akınına uğradığı bildirildi. Müze Müdürü Mehmet Yıldız, geçen yıl 5 bin 272 yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği müzeyi, bu yılın 8 ayında 6 bin 317 yerli ve yabancı turistin gezdiğini söyledi. Yıldız, yabancı turistlerin her yıl giderek artan oranda müzeye ilgili gösterdiklerini kaydederek, müzeyi gezenlerden 8 ayda 1.5 milyar liraya aşkın gelir sağlandığını bildirdi. Kentte, 1970 yılında teşhire açılan müzede, daha çok 1965-1991 yılları arasında Çifte hamam, Zaviye ve Ulu Camii'nde yapılmış kazılarda çıkarılan eserler ile Selçuklu dönemine ait figürlerle bezeli seramik buluntular sergileniyor. Sergilenen eserler arasında ilçeye 15 kilometre uzaklıkta bulunan Yuvadamı metropol alanından çıkarılan M.Ö 2000 ve Erken Demir çağına ait mezar buluntuları (seramikler) ve bunlar içerisinde önemli bir yer tutan M.Ö 2000 Doğu Anadolu kökenli seramikler de yer alıyor.
6 Eylül 2001
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED