|
|
Televizyonların notu kırık Üzeyir Garih cinayetinin ardından TV'lerin yaptığı yayınları topa tutan RTÜK Başkanı Nuri Kayış, medyanın bu cinayet kapsamında birçok kişiyi suçlu ilan ettiğini belirterek 'TV'ler sınıfta kaldı' dedi
İşadamı Üzeyir Garih'in öldürülmesinin ardından özellikle TV'lerin yaptığı yayınlar RTÜK Başkanı Nuri Kayış'ın tepkisine neden oldu. Kayış, "Televizyonlar sorumlu yayıncılık ilkesine uymadılar. TV'ler sınıfta kaldı" dedi. Kayış, polisin cinayet soruşturmasıyla ilgili bilgileri basına sızdırmasının da yanlış olduğunu söyledi. Garih cinayetinin ardından televizyon kanalları ilk önce Fuat N. isimli küçük bir çocuğu cinayetin sorumlusu olarak gösterdi. Pınar Konuşkan isimli kişinin ise Garih'in öldürüldüğü sırada Yener Yermez'in yanında olduğu iddia edildi. Suna Taşdelen isim kişininin serbest bırakılmasının ardından Taşdelen'i canlı yayına çıkarmak için yaşanan kovalamaca ve bir TV kanalı tarafından kaçırılması ise tepkilere neden oldu. RTÜK Başkanı Nuri Kayış, Garih cinayetinin ardından televizyonların sorumlu yayıncılık ilkesine uymadıklarını belirterek, "RTÜK Kanunu gereğince yargı kararı ile suçluluğu kesinleşmedikçe hiç kimsenin suçlu olarak ilan edilmemesi gerekir. Ancak TV'lerin bu yayın ilkesine uymadıklarını gördük. Haberi ilk önce verme telaşıyla doğrulanmayan bilgileri aktardılar. Televizyonları bu konuyla ilgili denetlesek hepsini kapatmamız gerekir. Ancak biz sadece uyarı ile yetineceğiz. Televizyonlar sorumlu yayıncılık ilkesine uymadılar. TV'ler sınıfta kaldı" diye konuştu. Kayış, soruşturmayı yürüten emniyet yetkililerinin bilgileri basına erken sızdırdığını belirterek TV'lerin de bundan dolayı yanlış yaptıklarını söyledi. SEYRİ ŞAHANE Tek korkumuz medya! Havva Setenay İlhan bir not daha yazmış: "Üzeyir Garih cinayeti, medyatik terörün boyutlarını bize bir kez daha gösterdi. Garih cinayeti nedeniyle yürütülen sorgulama kapsamında gözaltına alınan Suna Taşdelen'in serbest bırakıldığı gün, Eyüp Adliyesi önünde yaşanan traji-komik görüntüler, basın meslek, ilke ve ahlakını sorgulamamız gerektiğine çarpıcı bir örnekti adeta. Adliye kapısından adım atan Taşdelen'e, medya ordusunun aç kalmış kurt sürüsünün savunmasız bir ceylana saldırması gibi hücum etmesi kaydadeğer görüntüler arasındaydı. Medyanın eline düşenin vay haline! Kriz, deprem, ölüm derken bir de 'medya korkusu' çıktı. Allah kimseyi medyanın eline düşürmesin!"
|
|
|