T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Koca bir yalan: Kıbrıs

AB karşıtı lobinin başlattığı "büyük taarruz"un tek kaynağı Türk Ceza Kanunu'nun 312. ve 159. maddeleri, Karen Fogg'a yönelik istihbarat çalışmaları ve psikolojik harekat girişimleri değil.

Bu çerçevede Kıbrıs konusu etrafında da yeniden kıyamet koparılacağa benziyor....

Malum bir televizyon kanalında yapılan malum bir programda, Kıbrıs içindeki farklı fikir sahipleri ve muhalefet "iç düşman ve vatan haini" olarak lanse ediyordu, birkaç gün önce.

Bilen bilir; bu malum program, genellikle bu tür konularda öncü olur ve arkasından daha büyük bir saldırı kampanyası başlar.

Peki neden Kıbrıs?

Çünkü Kıbrıs son dönemlerde resmi politikalar açısından kendi başına bir unsur olmaktan çok "başka amaçlar için kullanılan bir araç" haline getirilmiştir.

Hatırlayın... Bu konuda son büyük kriz Katılım Ortaklığı Belgesi sırasında çıkmıştı. Bu belgede yer alan hususlar, Helsinki zirvesinde alınan kararlardan farklı olmamasına rağmen bir bardak suda fırtına koparılmış, belgede yer alan "barış görüşmelerinin kuvvetle desteklenmesi" ibaresi "devletçi ve içe kapanmacı dalga"yı ayağa kaldırmıştı.

Türkiye'nin AB üyesi olabilmesi için Kıbrıs ve benzeri uluslararası sorunlarda yol alınması gerektiğini bizzat devletin memurları ifade ettiği halde bunlar olmuştu. Helsinki belgesinde Kıbrıs sorununa 2004 yılına kadar çözüm bulunmadığı takdirde "Lahey Adalet Divanı'na gidilir" ibaresi yer aldığı, bu mahkemeden çıkacak karar ana hatlarıyla bilindiği halde bunlar olmuştu.

Sonra Kıbrıs konusunda görüşmeler başladı. Ama bu görüşmeler neredeyse kerhen yürütüldü ve yürütülüyor. Sorun her an patlayacak bir bomba gibi ortalarda salınıyor.

Bugün bu bombanın pimini yeniden çekmeye yeltenenler var. AB ile Türkiye arasında bir mesafe konulmaya çalışılan dönemde Kıbrıs konusunun yeniden alevlenmeye aday olması şaşırtıcı değildir.

Zira, bir kez daha vurgulayalım, genel tablo içinde Kıbrıs devasa bir yalan, dev bir bahanedir.

Zira Kıbrıs, Türkiye'nin "kilit merkezleri"nin, Türkiye'nin çoğulcu siyasi, toplumsal ve ekonomik bir yapıya doğru yol almasına, yani değişmesine itiraz etmelerini sağlayan bir araçtan başka bir şey değildir.

Zira bugün Kıbrıs; yoğun bir depolitizasyon ortamında neredeyse toplumu ikame eden, sisteme siyaset pompalayan AB'ye, yani topluma ve siyasete mesafe koyma aracı kılınmıştır.

Devletin Kıbrıs sorununa bakışının üç önemli ayağı dünden bugüne hemen hiç değişmemiştir. Buna göre;

1. "ABD, Rusya, İngiltere gibi ülkelerin Kıbrıs'a yönelik açık ve kesin bir stratejileri yoktur. Ancak Kıbrıs meselesi, özellikle bu ülkeler, yani uluslalararası irade tarafından Güneydoğu sorununun çözümünden insan hakları uygulamalarına, ekonomik yardımlardan AB'ye katılma koşullarına kadar; her birinin diğeriyle ilişkili olduğu bir paketin içine yerleştirilmektedir. Dolayısıyla, Türkiye'nin bu konulardaki en ufak bir tavizi, ülkenin parçalanmasına kadar gidecek bir yolu açar..."

2. "AB'nin Kıbrıs'ı da içine alarak genişleme meselesi, Kıbrıs sorununa ciddi bir boyut kazandırmaktadır... AB'ye bu koşullarda girilmez..."

3. "Türkiye'de siyasilerin bu gerçekleri görmeyişi, yaptıkları hatalar, daha doğrusu siyaset üstü uzun vadeli bir bir devlet stratejisinin etkin bir şekilde işlememesi Türkiye'yi güç koşullar içine sokmuştur..."

Yakında bir kez daha anlaşılacaktadır ki, Kıbrıs devlet tarafından "bağımlı bir değişken" olarak görülmekte, uzun vadeli strateji tesisi çabaları toplumu da içine alacak şekilde dört koldan başlatılacaktır.

Ve demokratlar zihinler için Kıbrıs sorununu bu yönüyle anlamak, Türk iç siyasetini, yaşanan gerilimleri, arzu edilen düzeni kavramak açısından hayatidir...

Anti-demokratik tutum nasıl parçalı değilse, demokratik tutum da parçalı olamaz; Kıbrıs'tan insan haklarına, zenginleşmeden özgürleşmeye kadar her sorunu kuşatır...



13 Şubat 2002
Çarşamba
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED