T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Ders almalıyız

Dünya kupasının bize çok ders verdiği görüşündeyim.Gerçi takımımız final şansını kaçırıp, bronz madalya ile yetindi. Ancak...

Bu durumdan da dersler çıkartmamız gerekir.

Bu derslerin başında "medyanın" kendini sorgulaması geliyor.. Maçlardan önce ortaya koyduğumuz "çok bilmişlik" sonunda "rezil" olduk. Tabi bu sözlerim bir kısım medya mensubuna ait. Aklı başında görevini yapanları, bu düşüncemin dışında tutuyorum.

"Ben her şeyi bilirim. Söylediğim her şey doğrudur" mantığına sarılanların nasıl görüntü verdiğini gördük. Önceleri Haluk Ulusoy, sonraları Şenol Güneş ve nihayet Hakan Şükür ile bitirdiğimiz "rezillikler" komedyasında çoğumuzun boynu bükük kaldı. Dediğim gibi, bu "rezaletin" ortaya çıkmasına bir kısım medya mensubu sebep oldu. Ancak, onlar çok sattıkları ve çok kişiye ulaştıklarını zannederken, aklı başındaki medya mensupları yine aklı selimi ön plana çıkartıp, sonucun ne olacağını, daha işin başında yazıp, gerçekleri dile getirdiler.

Ama, O bir kısım medya mensubu "çığırtkanlıkları" sonunda istediklerini elde edip, bu "çirkinliklerini" tüm medya mensuplarını içine aldıkları zannı ile gerçekleştirdiler.Yani, onlar "çirkinlikleri" ile yine görüntü verip, kaliteli "boyası" olanların üzerine bir güzel "cila" çekmeyi başardılar.

İkinci dersimizi, seyirci yönünden aldık.

Bir tek Kore maçını örnek vereceğim.

Maç içinde ve sonrasındaki gördüğümüz manzaralar karşısında duygulanmamak mümkün değildi.Adamlar sahalarında yenilmiş, sahaya en ufak bir şey atmayı düşünmemişler. Bunun ötesinde, tribünlerden bir kötü laf duyan varsa, bana açıklasın.

Düşünebiliyor musunuz, Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe maçlarında görmeyi hayal dahi edemeyeceğimiz gerçekleri Koreliler bize yaşattı.Sadece bu iki gerçekten yola çıkıp, yeni sezonun başlamasına çok az bir zaman kala, Dünya kupasında yaşadıklarımızın iyi yönlerini gündeme getirirsek, futbolumuzdaki güzelliğin daha çok parlayacağı bir gerçek.

Onun için, Dünya Şampiyonu olamadığımızdan dolayı hayıflanacağımıza, aldığımız dersleri hemen yurt içinde "uygulamasına" geçmeliyiz. Zira, bundan sonra bu çirkinlikleri sergilemeye hiç mi hiç hakkımız olmayacak. Çünkü, artık Dünya futbolunun üçüncü basamağında bulunuyoruz.

Şimdi sorumluluğumuz daha da arttı.

Artık, futbolumuzun "çirkinliklerle" anılmasına ne biz, ne de başkaları izin verir.

Dediğim gibi, "sorumluluğumuz" iyice arttı.


3 Temmuz 2002
Çarşamba
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED