T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Fantazi bir öykü

Yoksa 'Truva atı' tersine mi hizmet verdi? Karşınıza bir daha bir daha çıkan konular vardır. İyi bir 'fikri tâkip' merkalısıysanız, geçmişi bugüne taşıyıp konuyu bir kez daha dikkatlere sunarsınız. Sürekli okur da bu tür durumlar için gereklidir işte...

'Promis' adlı bilgisayar programı benim sürekli tâkibe değer bulduğum konulardan. İlk olarak, 'Bilgi Mafyası: Gizli Servisler, Bilgisayar Casusluğu ve Yeni Bilgi Karteli' adlı kitabı okurken karşıma çıkmıştı. Egmont Koch ve Jochen Sperber adlı iki Alman gazeteci, tamamen internet kaynaklarını kullanarak yazdıkları kitapta gözleri faltaşı gibi açık bırakan bir gerçeği fâş ediyorlardı...

Aynı zamanda 'tehlikeli' bir gerçeği...

Inslaw adlı bir Amerikan firması birçok datayı aynı anda değerlendirmek amacıyla yazmıştı 'Promis' programını; sonra da, başta mahkemeler olmak üzere devlet dairelerine pazarlamaya başlamıştı. Birdenbire garip bir gelişme oldu: Promis programından milyonlarca dolar gelir elde etmeyi planlayan Inslaw firması devletten kaynaklandığı hemen belli olan tâcizlere uğramaya başladı. Firmanın başına gelmeyen kalmadı. Konuyu araştıran bir Amerikalı gazeteci çok kuşkulu şartlarda hayatını kaybetti.

İşin bu yönü için, siz en iyisi, Sarmal Yayınları (Tel.: 212- 522-4578) tarafından yayımlanan kitabı okuyun.

Promis programının bir çok datakaynağını aynı anda kullanabilme özelliği Amerikan istihbaratının ilgisini çekmiş olmalı. Program herhangi bir resmi daireye kaydı geçmiş kişiyi izlemeye yarıyor. Program sayesinde bağlandığınız ağlar, ismini verdiğiniz kişinin, özgeçmişini, bugüne kadar nerelerde yaşadığını, başının kanunla derde düşüp düşmediğini, askerlik kayıtlarını, harcama eğilimlerini, kimlerle sürekli görüştüğünü derhal size sağlıyor. Kanun kaçaklarını tâkip etmek için ideal; bu program sayesinde pek çok suçlu yakalanabildi...

Ancak, tahmin edeceğiniz gibi, eline geçirenler, bu programla, yalnızca suçluların peşine düşmediler; çeşitli sebeplerden ilgi alanlarına girenleri de izlemeye başladılar. Mâsum bir çok insanın bu programın sağladığı bilgilerle zor duruma düşürüldüğünden kuşkulanılıyor. Firmaya para ödememek ve yeni eklenen alengirli unsurlardan haberdar olmasını engellemek için, devlet, 'Promis' programını üreten 'Inslaw' firmasına, "Öyle bir şey yapmadık" deyip durmakta. "Yapmadık" dedikleri programı çalmaları... Oysa, 'Inslaw' firması, iz sürerek, ABD'nin, programı 26 ülkeye sattığını tespit etmiş bulunuyor; bu ülkeler arasında Türkiye de var...

Konuyu buraya yine taşıdığımda bir önemli yan etkisine dikkat çekmiştim. Programı kuranlar bir 'arka kapı' bırakıyorlar; gerektiğinde istedikleri bilgiyi sağlayabilsinler diye... Buna 'Truva atı' özelliği deniyor... Türkiye'de program nerelerde kullanılıyor bilmiyorum; ama meselâ Meksika savunma bakanlığının bütün yazışmaları, önemli konulardaki hazırlıkları, savaş planları, Promis'in 'Truva atı' özelliği sayesinde, istendiğinde Pentagon tarafından kolayca öğrenilebilir halde. Hem de, Meksikalı askerlerin ruhu bile duymadan... Pentagon'un bilgisayarcıları, istedikleri anda, hissettirmeden Meksika Genelkurmayı'nın ana makinalarına bağlanıp istedikleri bilgileri kendilerinin yapabiliyorlar...

İşin ilgi çekici yanı, Amerika ve İsrail tarafından geniş bir biçimde kullanıldığı bilinen programın, bugüne kadar, varlığının inkâr edilmesi... Inslaw firmasının açtığı dâvâlara bakan mahkemelere sunulan resmi belgelerin bütünü, "Hayır, elimizde böyle bir program yok" veya "Hayır, hiçbir ülkeye satmış değiliz" cümlelerini ihtiva ediyor... ABD, devlet olarak, 'Promis' programıyla ilgisini bir kez bile kabul etmedi.

Konuyu güncelleştiren de bu durum işte. On yıldır devlete programı kullandığını ve başka ülkelere sattığını itiraf ettiremeyen Inslaw firması, 'teröre karşı savaş' kampanyasından yararlanmaya karar vermiş görünüyor. 11 Eylül uğursuz eylemlerini araştırmak üzere kurulan bağımsız komisyona başvuran Inslaw, "Eylemciler, Promis sayesinde eylemlerinde başarılı oldular" iddiasının araştırılmasını istedi...

Inslaw'un patronu William H. Hamilton, New Jersey eyaletinin eski valisi David H. Kean başkanlığındaki 11 kişilik komisyona, gazetelere de yansımış, "Bin Laden, eylemlerden önce, istihbarat birimlerinin dikkatinden kaçmalarına sebep olacak gizli bilgisayar kayıtlarına ulaştı" haberlerini örnek gösterdi... ABD istihbaratının elindeki Promis'i kullanmış Bin Laden ve adamları; o sayede boşlukları keşfetmişler... İddia bu... Hamilton, "Bizden çalınan program üzerindeki gizlilik perdesi yüzünden 11 Eylül eylemleri yapılabildi" diyerek Promis'i gündemde tutmak niyetinde.

Peki, program eylemcilerin eline nasıl geçmiş olabilir? Bu soruya Inslaw'un cevabı şu: "Rusya hesabına casusluk yaptığı tespit edilen FBI ajanı Robert P. Hansenn, FBI'da kullanılan Promis'i Ruslar'a teslim etti. Oradan da, iki milyon dolar karşılığı, Üsame bin Laden'in eline ulaştı program."

Biraz fantazi bir öykü, ama olsun. Önemli olan, 'Promis' adlı 'tehlikeli' programa dikkatlerin çevrilmesi. Belki bizi okuyanlar arasında, görevi gereği programı kullanan devlet memurları vardır da, depoladıkları bilgilerin yâd ellere uçmasını engellemeye gayret ederler...


8 Ocak 2003
Çarşamba
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED