ABD Kongresi'ne bilgi veren Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) yetkilileri, Usame Bin Ladin'in el-Kaide örgütünün yokedilmesinin, Bin Ladin'in ele geçirilmesinden daha uzun bir süre alacağını açıkladı. FBI yetkilisi Thomas Wilshere, Bin Ladin'in, savaşçılarıyla birlikte hareket eden karizmatik bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi. Wilshere, Bin Ladin'in ölü veya diri ele geçirilmesinin, el-Kaide'nin sonu anlamına gelmediğini, örgütün, dünya genelinde elemanları bulunduğunu belirtti.

el-Kaide'nin Afganistan'daki kamplarında, 70 ila 80 bin arasında kişinin bulunduğunu ve bunların daha sonra farklı ülkelere yayıldığını ifade eden Wilshere, bu insanların birçoğunun geç kalmış gençlik macerası yaşadığını, daha sonra gerçek hayata döndüklerini, ancak bir bölümünün, savaşı hayat felsefesi olarak seçmiş bir şekilde geri dönebileceğini kaydetti. Yemen'de İngiltere ve ABD vatandaşlarını hedef alan bazı kişilerin İngiltere vatandaşı olduğunu ve İngiltere'deki kamplarda eğitim gördüklerini ifade eden Wilshere, ileri teknik eğitimin Afganistan'da ve Güney Lübnan'da verildiğini iddia etti.

Lübnan, Somali, Yemen, Çeçenistan ve Filipinler...

1989-1993 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı Terörizm ile Mücadele Dairesi Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Larry Johnson, Bush yönetimini uyararak, Lübnan'a karşı sert tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Johnson, "Afganistan haricinde, hiçbir ülkede, bu kadar terörist kampı, terör eylemcileri ve 11 Eylül tarihine kadar ABD vatandaşı öldüren bir yer bulunmamaktadır" dedi.

Johnson, Lübnan'a geçit verdiklerini, bunun bir son bulması gerektiğini ve bu tip grupların, devlet desteği olmadan çalışamayacağını öğrendiklerini kaydetti. Terörizm ile Mücadele Daire Başkan Yardımcısı J.T. Caruso da, çözümün, örgütün çekirdeğini oluşturan yönetiminin kökten kazınması yolunda yattığını söyledi. Caruso, örgütün kapasitesinin yüzde 30'unun yok edilmesi halinde, geriye kalan yüzde 70'in potansiyel bir tehlike oluşturmayı sürdüreceğini kaydetti. Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Dairesi yetkilisi Michelle Flournay, el-Kaide'nin, eşbaşkanlığa yatkın bir yapısı olduğunu, örgüt başlarının kesilmesinin, örgütün geri kalanının eylemlere devam etmesinin önüne geçileceği anlamına gelmediğini söyledi. Flournay, el-Kaide'yi finanse edenler olarak, Yemen, Filipinler, Somali ve Çeçenistan'ı hedef gösterdi.

EL-KAİDE ESİRLERİ KONUŞTURULAMADI

ABD, Usame Bin Ladin'in yerini öğrenmek için, elindeki esirlerden faydalanmaya çalışıyor. Yetkililer, esir düşen el-Kaide üyeleri arasında, Bin Ladin'in yerini bilenler olduğuna inanırken, FBI, CIA ve ABD askerleri tarafından sorguya çekilen hiçbir örgüt üyesinden, Bin Ladin'in nerede olabileceğine dair bilgi veya bir işaret alınamadığı bildiriliyor. Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, Tora Bora'yı ele geçirmelerine rağmen, Bin Ladin hakkında somut bir bilgiye ulaşamadıklarını söyledi. Bilgilerin ikinci elden ulaştığını ifade eden Wolfowitz, Bin Ladin'i daha önce görmüş kişilerle konuşmadıklarını belirtti. Bir kişinin, Bin Ladin'i yüzlerce metre ötede gördüğünü iddia ettiğini kaydeden Wolfowitz, iddiaların gerçeklik boyutunun ancak bu düzeyde olduğunu söyledi.