T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Dost acı söyler

"Bekara karı boşamak kolay" derler, Amerika'ya da Türkiye üzerinden Irak'a saldırmak kolay görünüyor. "Askeri ittifakı bahane eder, Ankara'daki yöneticilere' 'stratejik müttefik' olduğunu hatırlatırsın; birkaç ikna sözü sarf eder, yere biraz teşvik unsuru serersin, Türkiye topraklarını Amerikan askerlerine açar..." Washington'daki karar-alıcıların böyle düşündüğü anlaşılıyor...

Oysa, Türkiye'de -bırakın Ak Parti iktidarını- hiçbir siyasi iktidarın Irak konusunda Washington'un beklediklerini yerine getirmesi mümkün değildir. On yıl önceki Körfez Savaşı'ndan en fazla mağdur olan ülkedir Türkiye. İkili ticari ilişkiler, petrol akışı durdu, sınır ticareti yapılamıyor. Sekizbin km uzaktaki bir gücün saldırmak için bölgeye gelmesi matah değil, ancak saldırılan ülkeyle aramızda sadece tarih ve din birlikteliği değil, uzun bir sınır var...

ABD'nin Türkiye'den istedikleri makul de değil. Bizim gazetelerin oradaki muhabirleri ve Amerikan gazetelerinin savunma uzmanları, haftalardır Washington'un istediklerini yazıp duruyorlar. Amerika, Türkiye topraklarını "bir büyük üs" olarak kullanmak niyetinde, bunun için mevcut tesislere ek olarak yedi-sekiz havaalanı ile birkaç büyük limanın da askeri kullanıma açılmasını istiyor. Türkiye'ye konuşlanacak asker sayısının 200 bini bulması mümkün olacakmış, yüzlerce uçak da topraklarımızdan kalkıp Irak üzerine bomba yağdıracak.

Bu denli yoğun bir askeri yığınağın gereğini anlamak çok güç. 1991 Körfez Savaşı'nda bir başka ülkeyi işgale kalkışacak kadar kendinden emin Irak ordusunu geri çekilmeye zorlamak için istediği yoğunlukta bir yığınak yapma ihtiyacı duymamıştı ABD; son on yılda ambargo yüzünden gücünü bütünüyle yitirdi Irak ordusu, ABD karşısında dayanacak hali kalmadı... Getirilecek askerlerin esbab-ı mucibesi ne ola?

Amerikan ordusunun binbir rica ile geldiği dost toprakları terketmemek gibi kötü bir huyu da var. Körfez Savaşı sonrasında Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgesini Saddam Hüseyin'den koruma amacıyla yurdumuza getirilen "Çekiç Güç" (Provide Comfort) aradan geçen bunca yıla rağmen, hâlâ geri gitmedi. Afganistan'da Taliban rejimini sona erdirmek için Pakistan'daki askeri varlığını müthiş artırdı. ABD; o yetmedi Filipinler, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Gürcistan'da üsler kurup askerlerini oralara da yerleştirdi. Taliban rejimi devrileli bir yılı geçti. Kabil'de Washington'ın istediği bir devlet başkanı ve hükümet var, ancak Pakistan'dan Gürcistan'a uzanan coğrafyadan askerlerini çektiğine dair bir emare bulunmuyor.

Katar, ABD'nin Körfez'deki askeri karargahı durumunda, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde onbinlerce Amerikan askeri görev yapıyor. Basra Körfezi Amerikan uçak gemileriyle kaynıyor. Bağdat'ta Saddam Hüseyin rejimini devirmek için Washington'un Türkiye'ye ihtiyacı yok. İstediği sonuca yüksek teknoloji ürünü silahlarla birkaç saat içerisinde ulaşması iç zor değil. Amerika'nın buna rağmen Türkiye'den kolaylık beklemesinin Irak'a dönük stratejik bir gereklilikle ilgisi olamaz...

Bütün bu gerçekler ortada dururken, Türkiye'nin ABD'ye istediği kolaylıkları hemen sağlaması mümkün görünmüyor. Yabancı askerlerin Türkiye topraklarında konuşlanması ve Türk askerlerinin sınırdışı görevlere gönderilmesi TBMM'nin yetki alanına giriyor. Hükümet, gerçekten arzu etse bile, ABD'nin Irak ile ilgili hevesini tatmin edici bir kararın bu Meclis'ten çıkması hayli zor. Vashington, hükümeti zorlayıp kurmak yerine, bu alandaki sınırlamalarını dinlemeyi bilmeli...

Washington'un derdi Saddam Hüseyin ise, Türkiye, bölgedeki diğer ülkelerle işbirliği yaparak o sorunun halledilmesi yolunda çaba gösterebilir. BM'nin vermediği yetkileri kullanarak, kimseyi ikna etmeyen bahanelerle, bağımsız bir ülkeye saldırmak uluslararası hukuka da aykırıdır ve Türkiye böyle bir hukuksuzluğa alet olamaz. Dostluğun da düşmanlığın da bir sınırı olmalı.

Dünya, Amerikan yönetiminden sorumlu bir davranış bekliyor.


24 Aralık 2002
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED