Ekonomik sıkıntılarından dolayı cebinde hastaneye gidecek parası bile olmayan pekçok anne adayı sağlıksız bir şekilde ev ortamında bebeklerini dünyaya getirirken, hem kendilerinin, hem de bebeklerinin hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Ölü doğan bebekler, kan kaybından ölen anne adayları veya son anda hastaneye yetiştirilen ve yeniden hayata döndürülenlerle ilgili çok şey okumuş ve şahit olmuşuzdur.

Ancak bir de anne olma hayaliyle evlenen, kadına "dünyanın merkezindeki varlık" hissini uyandıran annelik için yanıp tutuşan, ama sağlık sorunları yüzünden bir türlü anne olamayan pekçok kadın var. Bir de hamile kaldığını öğrendiği andan itibaren çocuğunu dünyaya getirmek istemeyip ondan kurtulmak için değişik yöntemlerle çocuğunu düşürmeye çalışan ve son anda hastaneye yetiştirilen veya yetiştirilmeyen nice anneler...

İşte bu üç tür anne adayının dünyaları ve hayalleri biribirine ne kadar yakındır bilinmez ama yaşadıkları hastalıklar sebebiyle buluştukları merkez aynı: 500 yıllık geçmişi olan tarihi Süleymaniye Doğum ve Kadın Hastalıkları Hastanesi.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAYAN BİZE GELİYOR

Hastanenin Başhekimi Doç. Dr. Kadir Savun, dört yıl boyunca süren altyapı hazırlığının ardından iki ay önce açtıkları Tüp Bebek Merkezi'ne günde ortalama 25 hastanın başvurduğunu belirterek, "Tüp Bebek Merkezi yeni olmasına rağmen yoğun bir başvuru var. Bize gelen hastalar genelde pekçok merkeze başvurmuş, ancak çocuk sahibi olamamış aileler. Şu an tüp bebek yöntemiyle hastanemizde tedavi görüp bebek bekleyen 4-5 anne adayı var" diyor. Tüp bebek yöntemiyle hamile kalmak isteyen anne adayları ve eşlerini önce bir dizi testten geçirdiklerini anlatan Savun, eğer tedavi yöntemiyle hastaların hamile kalmaları mümkün değilse o zaman tüp bebek tedavisine karar verdiklerini belirtiyor. Savun, "Hiçkimseyi geri çevirmek istemiyoruz. Başvuru sırasına göre hastaların kayıtları yapılıyor" şeklinde konuşuyor.

AYŞE OLGUN İSTANBUL

« Geri Dön