T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Cinayet sonrası gelişmeler

Türkiye gazetesi Ankara temsilcisi Nuri Elibol, Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ünlenen Portakal Çiçeği Vadisi'nde otoruyormuş... "Evlerimiz birbirine 50 m mesafede" dedi bana. Dikkatini çeken, İki el silah sıkıldığı halde sesi duymamış olması... "Bizim oralar biraz tenha olduğu için ses daha gür çıkar oysa" diyen yine o oldu.

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun anlayamadığı da silah sesinin cinayet mahalline yakın yerlerden duyulmaması... Kendisine, birlikte katıldığımız bir TV prgramında, aynı muhitte oturan Ceyhan Mumcu'nun söylediklerini aktardım. Yine bir siyasi cinayete kurban giden Uğur Mumcu'nun ağabeyi o sıralarda değişik kanallarda hangi programların oynadığını da kanıt göstererek, saat tam 20.04'te silah sesi duyduğunu söylüyor... Pencereden dışarıya bir müddet bakmış Ceyhan Bey, kimseyi göremediği için merakı yatışmış... Polis cinayetten en az 20 dakika sonra haberdar olmuş...

Abdülkadir Aksu'ya gelen bilgilere göre, Hablemitoğlu'nun evindekiler ve yakın komşuları arasında silah sesi duyan olmamış... Bakan, 'Susturucu takılan silahların çıkardığı ses duyulmaz, Prof. Muammer Aksoy'u öldüren silahı cebine koyup dışarı çıkmıştı. Bu tür tetikçiler özel yetiştirildikleri için etrafta kuşku uyandırmamayı da iyi bilirler' dedi... O konuşurken, zihnim, bir kadın suikastçının hayat hikayesini anlatan 'Nikita' filmine gitti ister istemez.

İlk gün, bir dostum, sanki bileti kendisi kesmiş gibi, bir yabancı havayolları şirketinin adını vererek, 'Şu saatlerde çoktan geldiği ülkeye gitmiştir" dedi suikastçı için.. Benim bildiği de, bu tür siyasi cinayetlerde, eğer emri veren yurtdışından bir odaksa, suikastın uçak saatlerine göre işlendiğidir. Ancak, emri yerli odaklar verdiyse, çok daha farklı yöntemler uygulanır.

En ideali, tetikçiyi, bir süreliğine hapiste tutmaktır. Nikita, suikast öncesi, özel bir hücrede tutuluyor. Gecenin bir vaktine çıkartılıp olayın geçeceği mahalle keşif için götürülüyordu. Tetikçinin işi bittiğinde bütün yapacağı, en kısa yoldan 'hapis' tutulduğu cezaevine dönmektir. Bir-iki saatliğine ortada görünmemesi dikkat çekmez cezaevi kuşunun, zaten eylem de en az dikkat çekeceği saatte planlanır...

Katıldığı TV programında, bir AK Parti milletvekilinin, "Bu cinayetin çözümü hükümet için bir sınav, çözemezsek düşeriz" dediğini naklettim İçişleri Bakanı Aksu'ya... "O sözleri duyduğumda" dedim, "Biraz önce sizi aradığını ve sizden, 'Katilin evinin önündeyiz' mesajını aldığını düşündüm..." Esprime bakan da güldü. Siyasi suikastların, daha çok husumete, alacak-verecek meselesine, aşk-meşke dayanan sıradan cinayetlerden farklı olduğuna işaret etti bakan. "Sıradan bir cinayeti çözmek bir-iki saatlik iş" dedi.

Yine de çözümden umutlu gördüm Abdülkadir Aksu'yu "Böyle bir sinsi eyleme en etkin nasıl mukabele edebilebilirse onu yapıyoruz, İstanbul'da özel bir ekip oluşturduk, gelen bütün ipuçlarını değerlendiriyoruz. Örgüt bağları, irtibatlar, geçmişte işlenen cinayetlerle arasında kurulabilecek ilişkiler gözden geçiriliyor" dedi bakan.

Türkiye'de Emniyet çok donanımlı. İstihbaratı da iyi, istihbarat değerlendirmesi de... Bu konulara aşina bir tanıdığım. 'Artık, iç ve dış istihbaratı ayırmamızın zamanı geldi" dedi bana Emniyet iç istihbaratı, MİT de dış istihbaratı üstelenebilir. ABD'deki FBI-CIA, İngiltere'deki MI5-MI6, İsrail'deki Shin Beth-Mossad işbölümü gibi. Böyle bir yeni düzenlemeyle daha verimli bir çalışma yürütüleceği kesin.

Hablemitoğlu cinayetine emniyet uzmanları yanında MİT elemanlarının da karışması, eylemde dış örgüt bağlantısından kuşkulanıldığını düşündürüyor. Mahir Kaynak'ın da hatırlattığı üzere, emniyet iç istihbarat ve eylem sonrası değerlendirme ve forensik incelemede daha donanımlı. MİT, bu konularla ilgilenmediği için, onun Hablemitoğlu cinayetine karışması, herhalde dış bağlantıları bulmaya yönelik.

1990 sonlarında işlenmeye başlayan bir dizi siyasi cinayetin hemen hepsinin failleri diye bir örgüt suçlandı. DGM'de görülen dava sonucunda, içlerinde Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı suikastlarının da bulunduğu tam 18 siyasi cinayetin dosyası, o örgüt tarafından işlendiği ilan edilerek, kapatıldı.

Suikasta uğramasından sonra Uğur Mumcu cinayetini soruşturma amacıyla kurulan Meclis soruşturma komisyonuna başkanlık yapmış AK Parti Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay ile Cayhan Bey, "Bazı kanıtlar bulundu" biçiminde yaklaştı olayı. Ersönmez Yarbay konunun bir başka boyutuna dikkat çekti. Aynı örgüte mal edilerek dosyası kapatılan siyasi cinayetlerin bazısının kurbanları yabancıymış, "Örgüt, İngiliz, Amerikan, İsrailli diplomatların ölümünden de sorumlu tutuluyordu, ancak o ülkelerin büyükelçilikleri duruşmaları izleme zahmetine katlanmadılar " dedi.. Demek, bizim kadar saf değil yabancılar, önlerine atılan her yeme takılmıyorlar...

Hablemitoğlu cinayetinin fail(leri) umarım yakalanır. Umarım, devlet, bu cinayetin üzerinde ısrarla durur. Cumhurbaşkanı bile "Kötü günler başlayabilir" endişesinde olduğuna göre, o endişeyi boşa çıkartmanın tek yolu, bu cinayeti ciddiye almaktır çünkü....


24 Aralık 2002
Salı
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED