|
|
Taraftarın kişiliği tezahüratında saklı Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, takımının maçlarını kaçırmayan taraftarın yaptığı tezahüratın, attığı sloganın ve karşı tarafa yönelik saldırılarının altında yatan kişiliği psikolojik açıdan inceleyerek önemli tespitlerde bulunuyor.
Futbolun 'toplumların afyonu' olduğu savunulur. Yıllarca Brezilya, Arjantin, Portekiz gibi ülkelerde en yaygın ve 'popüler kitle' pasifikasyon aracı olarak futbol kullanıldı. "Futbol olmasaydı ben Portekiz'i yönetemezdim" diyen General Antonio Salazar'ın Portekiz'i 3F (Fiesta, Fado, Futbol) ile idare ettiği söylenir. Ülkemizde ise özellikle 12 Eylül sonrası yükselen futbol fanatizmi, arabesk müziğin eşliğinde geniş halk kitlelerini peşinde sürüklemeyi başardı. Hatta kamu bankalarından, kulüp yöneticilerine açılan büyük kredilerle futbol beslendi ve giderek büyük bir ekonomik sektör haline dönüştü. Avrupa Avrupa duy sesimizi Böylece ekonomik ve siyasal yanlarıyla futbol, halk kitlelerinin yaşamının ayrılmaz bir parçası oldu. 1990'lara gelindiğinde ise futbol, her türden 'eski solcu'nun fanatiği olduğu bir futbol kulübüyle değişik renge büründü. "Avrupa, Avrupa duy sesimizi, bu gelen Türk'ün ayak sesleri" eşliğinde dalgalanan takım bayrakları aynı zamanda milliyetçiliğin de yeni rengi oldu. Televizyonlarda futbol yayınları ve reklam ise yeni bir ekonomik gelir kapısı haline geldi. Konuyla ilgili "Sporun Sosyolojisi ve Psikolojisi" adlı bir kitap kaleme alan İ.Ü. Cerahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, sosyo-ekonomik sebeplerden dolayı az gelişmiş diğer ülkelerdeki gibi bizde de spora pasif katılımın söz konusu olduğunu vurguluyor. Ömür boyu bağlılık Özellikle gençlerin hayatlarında son derece önemli olan futbol maçlarıyla ilgili Balcıoğlu, gözlemlerini şu cümlelerle aktarıyor: "Takım tutarken uzun boylu düşünüp taşınıp karar verilmez. Bu öyle bir şeydir ki, ömür boyu bağlılığa dönüşür. Bir partiye, bir insana bağlı kalsak, onu desteklesek, sonra o kişi bizi hayal kırıklığına uğratsa, inanç ve güvenimiz sarsılır başka bir partiyi destekleriz. Taraftarlıkta öyle olmuyor, takım yenmese bile, kişi kendisini başka bir takımın kucağına atmıyor." Kimliklerini buluyorlar Kişilerin tuttukları takımda kendi kimliklerini bulduklarını, güvenlerinin arttığını ve geleceğe umudunu taşıdığını ifade eden Balcıoğlu, seyircilerin herşeyden önce psikolojik, sosyolojik yapısının, ekonomik durumu ve eğitim düzeyinin dikkate alınması gerektiğini belirtiyor. Balcıoğlu, taraftarının kişilik özelliğiyle ilgili şunu söylüyor: "Futbolda üstünlük mücadelesi, 'üstün olma' yenme iddiası, yenilmeme azmi, biz-ötekiler ikiliği işin tabiatında vardır. Tuttuğu takımla kimliğini bulma, özdeşleşme, futbol ile doruğa çıkıyor." Tribünleri KİMLER dolduruyor
PSİKOPAT KİŞİLİK: Seyirciler arasında katı tutumlu, hemen zevk almak isteyen sorumluluk hissi duymayan, tekrarlanan uyarı ve cezalara rağmen davranışlarını düzeltmeyen kişilerdir. ANTİSOSYAL KİŞİLİK: Bu kişilerin başları daima belaya girer, deneyim ve cezalardan ders çıkarmasını bilmezler, bir kimseye saygıyı sürdüremezler. Toplum kurallarına uymayı reddederler. SOSYOPAT KİŞİLİK: Maçı efendice, rahatça, başkalarını rahatsız etmeden izleyemezler. Devamlı küfreder, çevresini tahrik eder, karşı takıma ve taraftarlarına hakaret yağdırırlar. KIŞKIRTICI TİPLER: Küçük bir sebep onlarda heyecan gösterilerine sebep olur. Dikkat çekici uygunsuz davranışlar gösterirler. Çabuk arkadaşlık kurarlar ama bu ilişkilerini kendi çıkarları için kullanmak isterler. Kolayca inanırlar, yargılamaları sağlam temeller üzerine kurulmamıştır. TELKİN ALTINDA KALANLAR: Bu insanlar günlük ihtiyaçlarının giderilmesinde eksiklik gösterirler. Karşılaştıkları güçlüklere yapıcı bir çözüm bulmazlar. Çevrenin desteğine ihtiyaç duyarlar. Güçlü kişilik yapısı oluşmamıştır. Destek gördükleri kişilere bağımlılık gösterirler.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |