AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
İş mevzuatı reformu

Ülkemizin geçirdiği ekonomik krizlerin uyarmasıyla birlikte Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde geliştirilmesi gereken hukuki yapı içerisinde önemli bir yer tutuyor, iş mevzuatı reformu. Daha rahmetli Turgut ÖZAL döneminde dünyaya açılmada rasyonel bir çizgi yakalamış olan ülkemiz, bu süreçten geri dönüş çabalarını beslemeye çalışanlara çok anlamlı dersler vermiş; ancak ekonomik kriz şartlarıyla da boğuşarak kendini yenileme şansını uzun süre elde edememiştir. Buna rağmen, zamanında yapılmaması nedeniyle, kriz şartlarında - 1999'da - sosyal güvenlik reformunu, krizden çıkışa gayretin yoğunlaştığı yeni süreçte de - 2003'te - iş mevzuatı reformunu yapmak zorunda kalmıştır. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin ve bilhassa Avrupa ülkelerinin yıllar süren sanayi tecrübe ve terbiyesi şartları içerisinde edindikleri birikim doğrultusunda, ekonomimizin serbest rekabet şartlarına uyumunun da gerektirdiği şekilde iş mevzuatı reformunu yapmamız, bir zorunluluk halini almıştı. İşte bu tarihi süreç içerisinde bilim kurulunun ülkemizin, dünyanın ve bilhassa Avrupa ülkelerinin sosyal ve ekonomik tecrübelerini bilimsel imbikten geçirerek hazırladıkları ve yoğunlaştırılmış hukuki birikimleri içeren İş Yasası Öntaslağı'nın bütünlüğü bozulmadan yasalaştırılmış olması, Kanunkoyucunun (Hükümetin ve TBMM'nin) başarısıdır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı MURAT BAŞESGİOĞLU'nun TBMM'nde yaptığı teşekkür konuşmasında vurguladığı hususlara göz atmakta yarar var:

1-Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında, Ulusal Program'da ve Hükümetin acil eylem planında yer almış olan temel bir tasarı da yasalaşarak çalışma mevzuatımıza kazandırılmıştır. Bu yasa, Türk çalışma mevzuatının, dünyadaki gelişmelere uyarlanmasıdır. Ülkemizin gerçeklerini dikkate alarak, küçük işletmeleri korumak ve belki, ileriki dönemlerde, onları, bu yasanın getirdiği konsepte hazırlamak bakımından bir geçiş sürecine ihtiyaç olabilir. Önümüzdeki süreçte, bütün işletmelerde, iş akitlerinin haksız feshe karşı korunması anlayışının hâkim olması ve hiçbir işçinin, nedensiz, haksız bir sebeple işinden olmaması, iş akdinin feshedilmemesi umulmaktadır. Yasa, çalışma hayatımızda olumsuzluklara sebep olmayacak, aksine, çalışma hayatımızda barışın sağlanması için, bir platform olacak, bir yasal zemin oluşturacaktır. Çünkü bu yasa, 1475 sayılı Yasadaki koruyucu hükümleri muhafaza ediyor. Bunun dışında, esnek istihdam dediğimiz yeni çalışma biçimlerini de çalışma mevzuatımıza getiriyor. Belki, bunların birçoğu da bu yasa çıkmazdan evvel fiilen çalışma hayatımızda mevcut olan uygulamalar. Örneğin, taşeron uygulaması, bugünkü mevzuatımızda olan bir husus. Ödünç iş ilişkisi, Borçlar Kanununa göre yapılabilen bir esnek çalışma modeli. Bunun gibi, diğer yeni esnek çalışma usullerinin de birçoğunun çalışma hayatımızda olduğunu görüyoruz. Özellikle, Avrupa Birliğindeki gelişmeler bütün çalışma hayatlarına esnek istihdamla ilgili yeni kurumları ve yeni kavramları getirmiştir. Bunları çalışma mevzuatına almazsanız; işletmelerinizi uluslararası pazarlarda rekabet etme imkânından yoksun bırakırsınız. Dünyadaki bütün çalışma şekilleri, artık, işletmeleri, pazarları bu noktaya getirmektedir. Onun için, işletmelerimizin uluslararası pazarlarda rekabet edebilme imkânını sağlamak zorundayız.

2-Hükümet olarak, bu yeni yasadan beklediğimiz, işsizliği azaltma konusunda bir rol oynamasıdır ve işsizlik konusu, ülkemizin en önemli sorunlarından biridir. Bugün, ülkemizde, her yıl işgücüne 700.000 kişi katılmaktadır; yani, ekonomimiz, her yıl 700.000 kişiye istihdam yaratmak gibi bir mecburiyetle karşı karşıyadır. Bir de, bunun üzerine, birikmiş olan, şu anda resmî kayıtlarımıza göre 3.500.000 işsizimizi ilave ederseniz, demek ki, ekonomimiz, her yıl 1 milyon kişiye iş üretmek zorundadır. O halde, Parlamento olarak ve hükümet olarak, işsizliği çözme adına bütün imkânları zorlamak zorundayız. Hükümetimiz de bunun bilincindedir. İşte, ilave istihdamı teşvik eden yasa tasarısı hazırdır; geliri 1.500 doların altında olan illerimizde uygulanacak, geçmişte 4325 sayılı Yasanın uygulandığı uygulamayı tekrar ihya edecek bir çalışma söz konusudur. Doğrudan Yabancı Sermaye Kanunu Tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonumuzdan geçmiştir. Bütün bunların hepsi ve bu İş Yasası da dahil olmak üzere, bu paket, ülkemizde işsizliği önlemek için yasal platformlardır.

Prof. Dr. Nusret EKİN'in belirttiği üzere: "Nüfusumuzun 20 milyonu aşan ilk % 33'luk parçasının "çocuklar"dan, ikinci % 33'lük parçasının "iş aramayan işsizler"den, diğer bir deyimle "cesaretleri kırılmış işçiler"den oluştuğunu, nihayet, son % 33'luk kısmın ise, "açık işsizler" dahil, "çalışan nüfus"tan meydana geldiğini görüyoruz. İkinci ve üçüncü grubun yarısının ciddi bir üretimi olmadığı, bunların miktarının 20 milyona vardığı ve bu kayıplar dikkate alındığında işsizlik oranlarının Türkiye'de % 40'lara çıktığı söylenebilir. 24 milyonluk işgücüne bakılsa dahi, bu işgücünün üretkenliği fevkalade düşük, gelir getirmekten ziyade yoksulluğu paylaştıran sektörlerde, gözenekli, "süngerleşmiş" bir istihdam yapısı içerisinde çalışır gözüken "görülebilir ve görülemez eksik istihdamdakiler"den, "gizli işsizler"den, "iğreti istihdamdakiler"den oluştuğu belirlenmektedir.-Kısaca Türkiye'de sadece 100 bin civarında insanın mesleğinin bulunduğu söylenmektedir.- ABD'de 200 - 300 bin kişi ile çalışan 5 - 6 firmanın, Türkiye'de 24 milyonun ürettiği toplam ulusal geliri aştığı gözlenmektedir. Hatta, Almanya'da çalışan 830 bin Türk işçisinin Türkiye'nin ulusal gelirinin % 27'sini ürettiği hesaplanmaktadır. Burada, Türkiye'nin üzerinde uzun boylu tartışılması, niteliğinin ve büyüklüğünün ele alınması, üstesinden nasıl gelineceği üzerinde politikalar geliştirilmesi gereken çok ciddi bir istihdam sorunu vardır. Ülkemiz açısından yeni bir İş Yasası Reformu'ndan beklenen en önemli özellik, bir yandan dışa açık ihraç ekonomilerinde üretim artışını hızlandırmak, rekabetgücünü yükseltmek, diğer yandan bireysel ve toplu seviyede demokratik, özgürlükçü ve barış içinde adalet dağıtan süreçleri genişletmektir. Böylece, düşen enflasyon, işsizlik ve sürekli büyüyen ekonomi, daha aydınlık ilişkilere doğru yeni atılımları besleyecektir."

Sonuç olarak, yeni İş Yasası'nın yürürlüğe girmesinin ardından, diğer Yasaları ve sair mevzuatı bu yapıya uyarlamak ve uygulamadan çıkacak sorunları hızla çözümlemek gerekmektedir.


26 Mayıs 2003
Pazartesi
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED