Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 58. Hükümeti değerlendiren bir toplantı düzenledi. TOBB başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun toplantıyı açış konuşması ile toplantıda konuşulanlardan dışarıya yansıyanlara yakından baktığımızda, ciddi bir eksiklik kendini hemen belli ediyor: TOBB'un gündeminde 'savaş' yok...

Bir hükümetin ekonomiyi ne kadar mahvedebileceğini biliyoruz: 3 Kasım'da siyasetten tasfiye edilen kadro, ardarda iki ekonomik krize yol açarak, hepimizi yarı yarıya fakirleştirmişti. Bu bakımdan, sanayici ve tüccarların hükümeti yakın tâkibe almalarından daha doğal bir tavır olamaz... TOBB, yeni hükümeti izlemeye alacağını, seçimlere iki hafta kala ilân etmişti; şimdi yaptığı o sözünü yerine getirmek... Hükümet de, ülkemizde reel sektörün gerçek temsilcisi olan TOBB'u ciddiye aldığını, 12 bakanını ve çok değerli 7,5 saatini bu toplantıya hasrederek gösterdi.

Ancak, hükümetle buluşmayı vesile bilerek, TOBB'un, 'savaş' konusunu gündeme taşımasını beklemez miydiniz? Irak'a karşı girişilecek saldırı için topraklarını ABD'ye açması beklenen Türkiye'nin ekonomisi savaştan ağır zararlar görecek. Körfez Krizi ve ardından patlayan Körfez Savaşı (1990-91) sonrasında ortaya çıkan zarar tablosu TOBB tarafından yıllarca gündemde tutulmuştu. ABD'nin Irak üzerinden bölgeye nizam vermek üzere açacağı yeni savaşın faturasının da TOBB'u ilgilendirmesi gerekirdi. Dünkü gazeteler, "Türk sanayicisi ve tüccarı savaşa 'Hayır' dedi" manşetiyle çıkmalıydı.

Çıkmalıydı, ama gördüğümüz gibi, savaş, TOBB'un gündeminde değil. "Hükümet kararlı davranmıyor" diyerek 'savaştan yana' tavır alan TÜSİAD'la aynı çizgiye düşmüş oldu TOBB...

Bu, olayın ekonomik yönü.

Abdullah Gül, dünyanın tek süpergücünün olağanüstü baskılarını üzerinde hisseden bir ülkenin başbakanı olarak, savaşı durdurmak ve ihtilâfın barışçı yollardan çözülmesini sağlamak için mücadele veriyor. Muhalefetin kösteğine, Washington'lu şahinlerden daha şahin tiplerin eleştirilerine, beşinci kolun saptırmalarına aldırmadan... Gül'ün çabası, Türkiye'nin savaş belâsından uzak durması, bölgenin daha sonra düzeltilmesi imkânsız bir oldu-bittiye muhatap olmaması ve dünyanın 'sürekli savaş' ortamına mâruz kalmaması için...

Gül'ün çabalarını, Washington'da Kongre binası önünde, "Gül, Wolfowitz'e 'Hayır' de" pankartı taşıyan Amerikalı anlıyor... Hafta sonu Ankara'da buluşma dâvetine olumlu cevap veren İslâm Dünyası liderleri kendisine destek çıkıyor... TOBB çatısı altında toplanmış gerçekten 'yerli' sanayici ve tüccar da, eminim, yapılanları takdir ediyor... Fakat, TOBB başkanı Hisarcıklıoğlu, 12 bakanıyla birlikte karşısında bulduğu Başbakan Gül'e, bu çabalarından dolayı bir kuru teşekkürü çok görebiliyor... Dikkatlerin üzerine çevrildiği toplantıyı, sonunda mensuplarını zarara uğratacak savaşı kınayan bir platforma çevirmeyi düşünmüyor bile...

Hiçbir hükümet, ne kadar beceriksiz olursa olsun, ülkeyi, sınırlarımızda patlayacak ve etkileri uzun yıllar sürecek bir savaşın başımıza açacağı çapta bir zarara uğratamaz. Bunu en iyi bilmesi gereken sanayici ve işadamlarının örgütü, ne hikmetse, savaş konusunda 'sessiz' kalmayı yeğleyebiliyor...

Burada bir yanlışlık olduğu kesin.

Üyelerinin çoğu uluslararası sermayeyle ilişkili olan TÜSİAD'ın Amerika'nın başlatacağı savaşın yanında yer almasını, yadırgasak bile, anlayabiliyoruz; oysa, 'yerli' işadamları, tüccar ve sanayicilerin örgütü olan TOBB'un savaş konusunda suskunluğu hiç de anlaşılır gibi değil. Savaşa karşı sergilediği suskun tutumla TOBB, kendisini 'yerli' olma iddiasından uzaklaştırmış ve TÜSİAD çizgisine yerleştirmiş bulunuyor. Ne kadar yazık...

TOBB hükümeti yakın tâkibinde tutuyor, kamuoyu da TOBB'u...

FEHMİ KORU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu