T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
"Savaşa hayır!" Neye evet?

"Savaşa hayır!" demek, "Statükoya evet" anlamına mı geliyor? "Savaşa hayır!" demek, "Saddam'a evet" demek midir?

"Savaşa hayır!" demekten "Barışa evet!" demek sonucu çıkar mı?

"Savaşa hayır!" demekle silâh sanayiini sarsabilir ya da yeni bir yöne yönlendirebilir miyiz?

"Savaşa hayır!" demek, barışçı güçlerin güçsüzlüğünü itiraf anlamını da taşıyor mu?

"Savaşa hayır!" diyenlere "barışçı güçler" diyebilir miyiz?

"Savaşa hayır!" demek, insanların özünde iyiliğin baskın olduğunu düşünmek midir?

"Savaşa hayır!" demek, kötülüğü güç kullanarak yok etmek ya da etkisizleştirmek iradesinden vazgeçmek anlamına da gelir mi?

"Savaşa hayır!" demekle, güncel gerçekliğe kapılarak edilgenlik tuzağına düşürülüyor ya da vurdumduymazlık sapağına saptırılıyor olabilir miyiz?

Bugün "Savaşa hayır!" demekle, dünkü savaşların ürettiği haksızlıkları sürekli kılmaya "evet" demiş olmuyor muyuz?

"Savaşa hayır!" ile "İnsan haklarına, özgürlüğe, eşitliğe, adalete evet!" arasındaki yol açık ve temiz mi?

"Irak' ta savaşa hayır!" derken, Buş'a Üsâme'nin âkıbetini sormak işe yarar mı?

"Savaşa hayır!" derken, Filistin'de yıllardır yaşananlara tepki vermemişliğimiz, Çeçenistan'ı görmezlikten gelişimiz, Doğu Türkistan'ı unutuşumuz, beynimizi kurcalamayacak mı?

"Savaşa hayır!" derken hangi ahlâka ve hangi hukuka evet diyeceğimizi de düşünmemiz gerekmez mi?

"Savaşa hayır!" diyenlerin kaçı, "Rambo'ya evet!" "Yaşasın Ceymis Bond!" demeye de hazırdır?

Bütün tencerelerin dibi mutlaka kara mıdır?
Devletin tenceresi, yurttaşın tenceresi midir?

Tenceremizin dibini temizlesek ya da yeni ve temiz bir tencere edinmeyi ve onu temiz tutmayı denesek, hayata ve ölüme karşı da, savaşa ve barışa karşı da daha güçlü ve güvenli olmaz mıyız?

İçimden bir ses haykırıyor: "Savaşa hayır!"
İçimden bir ses yankı veriyor: "Bedir'e evet!"
İçimden bir ses haykırıyor: "Savaşa hayır!"
İçimden bir ses yankı veriyor: "Uhud'a evet!"
İçimden bir ses haykırıyor: "Savaşa hayır!"
İçimden bir ses yankı veriyor: "Hendek'e, Hayber'e, Tebük'e evet!"

İnsanların kanmak için Allah'ın kelâmına değil de, Buş'un ya da şunun bunun ağzına bakabilmeleri ne tuhaf!


21 Ocak 2003
Salı
 
İBRAHİM KARDEŞ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED