T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i
Bilgisayar'da fiyatları indirdik

Y A Z A R L A R
Toplumsal muhalefeti taşımak

Hükümetin toplumda yarattığı soğuma duygusu çok köklü bir hal almış durumda. Dar manada hükümet ile geniş manada da siyaset ile toplum arasında tam bir 'kopukluk' yaşanıyor.

Bunu daha geniş cepheden kuşatan ise, toplumun kendi geleceğini kurmada yol gösterici olmasını beklediği 'siyasi irade' kavramı ile çok 'mesafeli' bir noktaya gelmiş olması.

Siyaset ile toplum ilişkisinin 'düğümünün çözülmesi' demek bu.

Siyaset ile toplum arasındaki ilişki 'dikişsizleştiği' için ortaya gelen tablo, siyaset adına ortaya koyulan her etkinliğin 'zeminsizleşmesini' resmediyor.

Bu durumda siyasetin yeniden üretilmesi gerekiyor.

Siyasetin yeniden üretilmesi noktasında ise birden çok yol tercih edilebilir.

Birincisi siyasette mevcut olan aktörleri yeniden organize eden bir şema çıkarmak ortaya.

Mevcut siyasi aktörlerden isminin saygınlığı devam edenleri yeniden organize etmenin siyasete bir soluk vereceği düşünülebilir.

Bu aslında çeşitli dozlarda denenmiş ve siyaset toplum ilişkisindeki 'dikişleri' yenilemede verimli sonuçlar vermemiş bir yoldur.

Çünkü mevcut aktörler üzerinden yürütülen siyasi hareketlilik yine aktörler elinde 'tükeniyor'.

Diğer bir yol, mevcuttan kaynaklanan bıkkınlığı istihdam eden bir yol izlemek…

Bıkkınlığı istihdam eden bir yol izlemek, mevcutun tükenmişliğini 'kaşımakla' paralel yürüyen bir tutum.

Mevcutun tükenmişliğini kaşımanın bir kazanımı var kuşkusuz.

Fakat eninde sonunda toplum, 'geleceğin projelendirilmesi'ni bekliyor.

Siyasetin 'geleceği projelendirme' görevi ortaya konulmadan mevcutun tükenmişliğinin istihdam edilmesi, refleksif tutumlardan ötesine sarkamıyor, kalıcı sonuçlar doğurmuyor.

Zor olan ise toplumsal muhalefeti, geleceği projelendirme gibi ilk anda çok da albenili gözükmeyen bir yoldan yürütebilmek.

Mevcuttan bıkmışlığı bir başka düzlemde pozitif enerjiye çevirmeyi gerektiriyor bu.

Gelecek kaygılarına vurgu yapmanın aslında, bir müddet sonra bu yolla rakiplerini yıpratanların zeminlerini de aşındıracağını hesap eden ve dikkate alan bir tutum bu.

Durumun farkında olduğunu hissettiren ama asıl olarak geleceğe verilmesi gereken yön konusunda hakimiyetini ve vurgularını öne çıkaran bir stratejiyi içermek gerekiyor.

Sorunların radikalleşmesinden kazanan değil, sorunlar karşısında neyin ne yapılması gerektiğini 'belirleyebilen' bir siyaset tarzı üretmek zorunda siyasi muhalefet.

Böylece siyaset adına ortaya koyulacak hareketlilik ile, toplumun geleceğini projelendirmesi arasında doğru bağlantılar kurulmuş olacaktır.

Bunun toplum ile siyaset arasındaki dikişlerin yenilenmesinin tek yolu olduğu da açıktır.

Siyaset hem bir dayanak noktası olarak toplumsalın gücünü kazanacak, hem de kendi dinamikleri yoluyla kendi alanını genişletebilecektir.

Toplumsal muhalefet bugün 'söz'süz ve 'sözcüsüz'dür.

Bu sözcülüğün ne şekilde yapılacağı siyasetin on yıllar boyunca kaderini de belirleyecektir…

Aksi halde siyasetteki her yeni hamle, en az eskiler kadar 'dikişlerin çözülmesine' yol açacaktır…


22 Kasım 2001
Perşembe
 
ÖMER ÇELİK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED