T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Partilerin özellikle de AK Parti'nin İnsan Hakları Karnesi! (2)

Evet Türkiye bir hukuk devleti değildir. Bunu ülkenin en yüksek yargı organı Yargıtay'ın başkanı dahil akli selim sahibi herkes söylüyor. Hukuk devleti olması için evrensel hukuk normlarına aykırı yasa olmaması lazım. Hukuk devleti olması için demokrasi olması lazım.

Kanun devleti de değil çünkü kanun devletinde yanlış olan yasa uygulanır. Türkiye'de yasaların tamamı yanlış değil ki. Doğru yasalar da var ama yanlış uygulanıyor. Onun için kanun devleti demek de doğru değil. En doğru tespit Türkiye bir polis devletidir (buradaki polisten maksat uygulayıcılardır, polis bazen rektördür, bazen savcıdır, bazen validir, bazen bakandır, bazen de polis vs.). Çünkü doğru olan yasanın keyfi uygulanması sözkonusudur. Doğru olan Anayasa maddeleri ve yasa maddeleri keyfi olarak tatbik ediliyor ve böylece insan hakları ihlali meydana geliyor.

Daha vahimi, doğru yasayı doğru biçimde uygulayanlar hakkında takibat bile yapılıyor. Hatırlayacaksınız gözaltında işkence gören vatandaşlara rapor verdiği için savcı tarafından doktor hakkında soruşturma açıldı. Savcı işkenceyi yapan görevli hakkında değil de işkenceyi tespit ederek rapor veren doktora soruşturma açtı! Şimdi burada sorun yasada değil, yasayı yanlış ve keyfi uygulayan beyindedir.. İşte polis devleti derken bunu kastediyoruz.

Bir başka misal. Kartal Anadolu İHL'de kız çocukları okula alınmadılar. Burada yapılacak olan, öğrencileri okula almayanlar hakkında soruşturma açılmasıdır. Anayasa da yasalar da böyle diyor. Ama soruşturma "Ben okumak istiyorum" diye okulun önünde girmek için bekleyen çocuklar hakkında açıldı. Savunmaları bile alınmadan tasdikname ile cezalandırıldılar. Üstelik okula patlayıcı madde götürmekten. Bu çocuklar zaten okula alınmıyorlar ama okula patlayıcı madde sokmaktan tasdikname ile cezalandırıldılar. Burada yasanın, yönetmeliğin bir kusuru var mı? Yok, kusur ve sorun oradaki yönetimin kafasında! Oradaki çocukların okuma haklarını elinden alan Anayasa, yasa ve yönetmelik değil uygulamadır. İşte polis devleti derken bunu kastediyoruz.

Aynı şekilde Çapa tıp Fakültesi'nde 71 yaşındaki hasta Medine Bircan'ın tedavi görmesi için çıkarılan engel yasal bir engel değil. Sadece sorunu olan bir yönetici Anayasa ve yasalara aykırı olarak sağlık karnesinde başörtülü fotoğrafı bulunan hastayı tedavi etmeyeceksiniz diye talimat gönderiyor. Aşağıdaki memur amirinden korkuyor; Anayasa'ya, yasaya rağmen hasta tedavi edilmiyor ve hayatını kaybediyor. Buradaki hak ihlalinin sorumlusu yasa mıdır? Hayır değildir, sorumlu uygulamadır. İşte polis devleti derken bunu kastediyoruz.

Sorun geliyor geliyor uygulamada düğümleniyor. Uygulamanın sorumlusu ise icranın başı yani hükümet. Hükümeti ise siyasi partiler oluşturuyor. Dolayısıyla da insan hakkı ihlali öncelikli olarak siyasilerin sorunu oluyor.

Şimdi siyasi partilerin insan hakları karnesine bir bakalım. Sadece Meclis'te grubu bulunan partilere göz atalım. Bir defa hükümeti oluşturan partiler, son 5 senedir yaşadığımız bütün ihlallerin sorumlusudurlar. İhlallerine önüne geçmek bir yana ihlali destekleyen politikalar geliştirmişler, ihlallere karşı çıkan kendi insanlarının hukukunu da ihlal ederek susturmuşlardır. Bu politikalarının cevabını verecek olan halkın kendisidir.

Geriye DYP, AKP ve SP kalmaktadır. DYP son 5 yılda sürekli muhalefette kaldığı için fazla sorumluluk yüklemek ayıp olur ama ana muhalefet partisi olarak insan hakları ihlallerine yeterli tepkiyi koyduğunu söylemek de haksızlık olur. SP bu dönemde bütün hakları ihlal edilen mağdur bir siyasi parti görünümündedir. İhlallere karşı son derece duyarlı ancak polis devleti olmanın getirdiği aşırı ihtiyatlı tavrı dikkat çekicidir.

Ak Parti ise yapılan bütün anketlerde en büyük parti olma gücünü korumakta ve partililer tek başına iktidara gelebilecek güçte olduklarına inanmaktadırlar. Dolayısıyla ihlallerin önüne de geçecek parti olacaklardır. (28 Haziran 2002 Cuma günü yapılan 'insan hakları' panelini de AKP İstanbul İl Başkanlığı düzenlemişti.)

İnsan hakları konusunda AK Parti'nin programdaki genel yaklaşım dışında pratikte ne gibi hazırlıkları olduğunu doğrusu ben merak ediyorum. Aslında böylesi bir panel düzenlemiş olması konuya duyarlı olduğunu gösterir ama bu konudaki projelerini hazırlıklarını kamuoyuna deklare etmesi gerekmez mi? Mesela il ve ilçelerde kurulan bu insan hakları kurulları yönetmeliği hakkında hangi çalışmayı yapmışlardır? Hükümet oldukları gün bu yönetmeliğin hangi şekli alacaktır? Bu alanda bir hazırlık var mıdır?

Türkiye'deki kaliteli ve birikimli insanların siyaset yapmasına engel olan siyasi partiler yasası hakkında hangi somut tasarı hazırlanmıştır, hangi maddelerde ne gibi değişiklikler öngörülmektedir?

Siyasi partiler kanunu bu yönüyle hem deneyimli ve kaliteli insanların hem de Türkiye'de yaşayan herkesin hukukunu ihlal etmekte değil midir?

Son seçimlerde -MHP ve seçimden sonra kurulanlar hariç- Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin tamamı aday belirlerken kendi insanlarının haklarını ihlal etmişlerdir. Aday tespit ederken önseçimler, anketler, istişareler yapmışlar ama teşkilatlarının, seçmenlerinin taleplerine tamamıyla ters kararlar vererek bölgelerinde sevilmeyen tanınmayan ve iş yapmayan insanları aday göstermişler, hem kendi teşkilatlarının, hem halkın hem de kendi aday adaylarının –istisnalar hariç- haklarını ihlal etmişlerdir.

Önümüzdeki dönemde siyasi partiler özellikle de AK Parti iki sınavdan birden geçecek ve gerçek karne notları o zaman belli olacak.. Birincisi, aday tespitinde teşkilat, üye, seçmen ve aday adaylarının haklarını ihlal edip etmeyeceği, ikincisi ise ülke çapındaki ihlallere kaynaklık eden uygulama ve yasal düzenlemelerin önüne nasıl geçeceğidir!

AK Parti İstanbul İl Teşkilatı'nın 28 Haziran 2002 Cuma günü tertip ettiği 'insan hakları' konulu panelin bu istikamette yapılan çalışmanın bir parçası olduğunu düşünmek istiyorum. Ayrıca panelin çok faydalı olduğunu söylemek ve tertip edenleri kutlamak isterim. Dilerim AK Parti hak ihlali konusunda diğer partilere benzemez.


3 Temmuz 2002
Çarşamba
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED