AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
İçindeki zalimi kov!

İtiraf etmeliyiz, her birimizin içinde bir zalim boyut var… Yargısız infazlar yaparız her birimiz. Küçük, büyük sehpalar kurar, "yargılayın ve asın" buyrukları veririz.

Kur'an bizden, insanları kaş göz işaretleri ile bile yargılamamızı istiyor. Hatta "yazıklar olsun göz kaş işaretleri ile yargılayanlara" diyor…

Buradan baktığımızda içimizde o kadar "yazıklar olsun" diyecek yöneliş var ki…

İnsanın erdemi bu yargısız infazları ve sehpaları mümkün olduğunca azaltmakta…

Onun için kendim dahil her insana, "Kov içindeki zalimi" diye seslenmek istiyorum.

Ama daha çok da, şu İHL'li çocuklara, şu başörtülü kızlara karşı birilerinin içinde varolan "zalim"in bir an önce kovulmasını diliyorum.

Bak arkadaş yüreğine, oraya çöreklenmiş bir zalim göreceksin. Bu ülkenin çocukları için sehpalar kurmuş, yargısız infazlar gerçekleştiren bir tiran çöreklenmiş oraya…

Kov onu!

Aynı sınava girmiş çocuklardan birisinin puanını üçle, birisinin beşle çarpılmasının, birisine "şuraya girmek istersen puanın 50 eksilir" demenin adil bir gerekçesi yok biliyorsun. Fen puanı ise Fen puanı, Türkçe ise Türkçe, Matematik ise Matematik, Sosyal ise Sosyal… Biri İHL'li biri normal liseli… İHL'li'nin aldığı Fen puanının şu kadarını, metamatiğin şu kadarını, Sosyal'in bu kadarını yok saymak adalet değil biliyorsun. Normal liseli bir çocuktan 30-40 puan yüksek alsa da İHL'liyi normal liseli çocukla aynı okula sokmamanın adalet olmadığını bilmek için, içinde azıcık vicdan olması kafidir bir insan için, biliyorsun. İHL'liyi peşinen damgalamanın insani bir şey olmadığını biliyorsun.

Peki ama bu zulüm neden?

Kov içindeki zalimi!

Bu ülkenin çocukları bunlar….

Bu ülkeye hizmet etmeliler.

Bir yönetim, ülkesi için insanın en yüksek katkıyı sağlamasının yollarını açmayı arar. Ama yolları tıkıyorsun sen. Sen ülkene zulmediyorsun…

Evet zulüm saridir, bir yerde başlar, orada kalmaz. Şeytan yarıştırır insanın içindeki zulüm yönelişlerini…

Birine zulmedersin, o başka zulümleri getirir beraberinde… Sana da zulmedilir sonunda. "Hak etti" denilir.

Kaç yıldır çok zulüm gördü İHL'li ve başörtülü çocuklar…

İçinizi yoklayın, anlarsınız onlara ne yaptığınızı…

Neyin tadını alıyorsunuz, bir yoklayın içinizi…

Kaç İHL'li çocuğun önünü kestiniz.. Kaç İHL'li çocuğun puanlarını yok farzettiniz. Kaç İHL'li çocuk, sizin puan tırpanınız yüzünden yurdunu yuvasını terkedip puanların adilce tartıldığı başka ülkelerde gelecek kurmaya çalıştı?

Avusturya'da sayılıp, Türkiye'de sayılmayan puanlar adaletin mi simgesidir, zulmün mü?

Avusturya'da saygı görüp Türkiye'de suç aleti olarak değerlendirilen başörtüsü, ülkemiz adına neyi simgeliyor?

Birileri, içlerindeki adaletsizliğin bedelini ödetiyorlar ülkeye.

Zulmün bedelini…

Bu da Türkiye'ye zulüm…

Zulüm başladı mı bir yerle sınırlı kalmıyor…

Bu ülkenin çocuğuna yaptığınız zulüm, ülkeye zulme dönüşüyor…

Yüreği yaralanmış çocuklar, hizmet imkanları ellerinden alınmış çocuklar, sonuçta ülkeye zulme dönüşmez mi?

Onun için Kutadgu Bilig'de "Zulüm yanar ateştir, yaklaşanı yakar" denir. Evet, İHL'liyi yakıyoruz, başörtülüyü yakıyoruz, ama her çocuğun şahsında memleketi de yakıyoruz. Hatta zulmeden kendi yüreğini de yakıyor. "Zulümle bütünleşmek" insana zulümdür çünkü, yaratılışa zulümdür.

1 milyon dört yüz bin kişi içinde ilk yüze girmeyi başarmış çocukların yolunu kesmek nedir? Sor içine!

Kov zulmü içinden, bak dünya nasıl güzel görünüyor. Kov kinleri, ön yargıları, sevgisizlikleri, şablonlara mahkumiyeti…

Bu memleketin her çocuğu güzel, her çocuğunun önünü aç…

Yüreğini aç arkadaş, yüreğini aç.

Zulüm once yüreğine vurulmuş bir prangadır, yüreğine zulümdür, kurtar onu…

Bu çocuklar için hapishane haline getirdiğin yüreğini kurtar…

Bak, İHL'li kurtulursa elinden, yüreğin kurtulacak…

Nerede bir zulüm tortusu varsa arındırmalıyız bu ülkeyi ondan… İçimizdeki tortulardan arındırmalıyız öncelikle…

Bırakın, okulu ne olursa olsun, önünü açın bu ülke çocuklarının… Tırmanabildikleri yere kadar tırmansınlar… Zaten yeterince engel var dünyada onların önünde, dünya şartlarına bakıldığında kilometrelerce geriden başlıyorlar yarışa, bir engel de biz koymayalım önlerine…

Bir İHL mezunu çocuk, Avusturya'da yıldız gibi parlayıp yükselirse, bir başörtülü öğrenci tırmanırsa zirvelere, ne hissedeceksiniz içinizde, bir bakın, orası kavruluyorsa şayet öfkeden, işte zulüm tortusu oraya yığılmıştır. Temizleyin onu…

Dünyanın neresinde olursa olsun, bu ülke adına yıldızlaşan her çocuk içinizde parlamıyorsa, yoklayın içinizi… Temizleyin tortulardan…

Diyorum ki, bugün herbirimiz için içimizi yoklama günü olsun… Kime yönelik bir zulüm tortusu varsa, farkına varma ve arındırma günü…

Ahmet Taşgetiren sana sesleniyorum, Kemal Gürüz sana, TÜSİAD –MÜSİAD size, medya patronu sana, yazı işleri kadroları size, köşe yazarları size…

Hadi gelin, yüreğimizdeki prangaları sökelim…


11 Ağustos 2003
Pazartesi
 
AHMET TAŞGETİREN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED